basketbolda olanca sempatime rağmen bir baltaya sap olamayan takım.
hani ümit veriyor, veriyor. bir yerlere de geliniyor. ama son nokta hep eksik kalıyor.
yarı final maçında fenerbahçe alırsa şampiyon olur, efes alırsa işimiz zor demiştim yukarıdaki tezimden ötürü.
maalesef haklı çıktım.
türk basketbolu denilince akla gelen ilk takımdır efes pilsen..
bugün barcelona'yı 80-71 yenerek seriyi 3-2 kazandı ve ispanya'da düzenlenecek olan final four'da ülkemizi temsil etme hakkı kazandı ve ülkemizi temsil eden tek türk takımı olacak..
final four'da önce şikecileri geçmesini sonra ise finalde de iyi bir basketbol sergileyerek euroleague'i kazanmasını bekliyoruz..
bütçesi değişir, oyuncuları değişir, koçu değişir, salonu değişir, adı bile değişir ama tek bir şey değişmez. efes her zaman bahisçilerin beklentisinin aksini gerçekleştirmek için çabalar. en iyi döneminde çıkar ligde herkesin 20-30 bağladığı ted kolejiyle uzatmalı maç oynar, en kötü döneminde kalkar euroleague şampiyonluk favorisini duman eder.
ergin Ataman'ın bu sene şampiyon yapacağını iddia ettiği kulüptür.
geçen seneki efes üzerinden bu iddayı atmasına bir şey demezdim ama bu sezonki Efes'e bakınca gülesim geliyor bu iddiaya. ( ki severim ergin Ataman'ı ben )
ligde fener ( ki Fener'in oynadığı basketbol çok çok üst düzey) ,darüşşafaka,banvit gibi üst seviye basketbol oynayan takımlar ve Tofaş,bjk,galatasaray gibi can yakacak takımlar var.
bunların yanında Karşıyaka'nın play-off'a girme ihtimali ciddi derecede var ve diğer play-off oynaması muhtemel takımda ciddiye alınacak kalitede.
Efes'in bu basketbolla çeyrek finalden bile öteye gideceğini düşünmüyorum. ( geçtim şampiyonluğu, finali , hatta yarı finali)
finale bir şekilde kalırlarsa ne olur ?
Fenerbahçe tarafından feci derecede çarşafa çevrilirler. ( benden söylemesi )
kadro kalitesi anlamında baktığımızda Anadolu Efes'in, üzerindeki armani Milano, Valencia basket, brose bamberg ya da kızılyıldız gibi takımların kadro kalitesinden eksiği yok, fazlası var. ancak iş sahadaki mücadeleye gelince, son derece dengesiz sonuçlar ortaya çıkıyor ve izlediğimiz bu takımın, bir zamanların efsanesi efes pilsen olup olmadığından şüphe ediyoruz.
açıkçası ben Anadolu Efes'in asıl probleminin, başkan tuncay Özilhan olduğunu düşünüyorum. zira son yıllarda Anadolu Efes'in alışık olduğumuz altyapıdan oyuncu çıkarma vizyonu kayıplara karışmış durumda.
bununla birlikte, Efes'in savunmaya yönelik felsefesinin yerini de, atletik oyunculardan kurulu bir yapı aldı. oyuncular bireysel olarak her ne kadar çok yeteneklilerse de, bu şablonda oynayabilmek için, transfer edilen oyuncuları minimum 5-6 sene takımda tutup bu apayrı felsefeyi oturtmak gerekir ki, Anadolu efes gibi her yıl kadroda revizyona giden bir takım için bu hiç de kolay olmuyor. dolayısıyla, dünya basketboluna uyum sağlama çabalarını taktir etsem de, dediğim gibi bu bir sabır işi ve Efes'te bu sabrı gösterecek bir başkan yok. bir koça en fazla 1-2 sezon sabrediliyor, ertesi sezon gelen koç ise kendi prensiplerine göre takım iskeletini baştan kuruyor.
sonuç olarak, Özilhan başkanlığında Anadolu Efes'in, geçmişteki şaşalı günlerine tekrar dönebileceğine hiç ihtimal vermiyorum.