bugün

anne kokusuna yakin bir koku oldugundan olsa gerek ismini buradan almis, aksamlari daha bir baska kokan cicek kokusudur. Yol kenarlarinda ege ve ic anadolu´nun batisinda bolca raslamak mümkündür.
Kokusuyla kisiyi adeta büyüler, sert fakat sefkatli bir kokuya sahiptir.
ne parfüm , ne deodorant , ne de sunni herhangi bir koku. her annenin kendine has ayrı bir kokusu oluyor. bunuda herkesin başka başka anlatımından anlıyoruz. ama soğuk kış gününde dışarda ayazdan üşüyüpte koşa koşa gelip yamacına sığınıp , koltuğunun altına girip oracıkta usulca uyurken burnunuza gelen koku var ya, işte odur.

(bkz: cennet kokusu)
değeri, kaybedilince anlaşılacak olandır.
"1800'lerin sonlarına kadar insanlar deodorant kullanmaz ve keçi gibi kokarlardı." insanlar değil, avrupa insanı.
bir başkadır. hiç bir tende duyulamayacak olandır.
annesi hayatta olanlar var ya, işte onlar yaşına başına bakmayıp arada bir annelerinin koynunda uyusunlar. sonra içinize kocaman bir taş oturur ve kimse kaldıramaz o taşı ordan. ha, özlem öyle bişey ki; o yanından tırsarak geçtiğiniz mezarlık anneniz öldükten sonra günün herhangi bir saatinde koşarak gittiğiniz bir yer olabilir. boynunu koklayıp öpemezsiniz evet ama anneninizin toprağının kokusu bile vardır aslında. yoksa o toprak öyle güzel kokmaz di mi anne ?
ah o koku yok mu o koku. neye değişilir ki? ailelerinizin değerini bilin, terslenmeyin onlara. o duvar yıkıldımı kötü oluyor be.