Gerizekalı akademisyen prof'un beni sözlü mülakat yaparken 1. soruda beni bırakmak için zor sorup 2. Soruda kolay sorucam diyip beni şaşırtıp yanlış cevabımı sonuna kadar dinleyip notunu da al git bi de gerçekmiş gibi anlatıyor terbiyesiz diyerek beni odasından kovması. Arkamdan bi terlik fırlatmadığı kaldı. Görende anestezideki hayvanı yanlış işlem yapıp öldürdüm sanır. Alt tarafı bişiyin etiyolojisini karıştırdım yani. Bi de adama teşekkür ettim çıkarken özür diledim falan. Böyle de bi kibar insanımdır. Neyse konum bu değil. Burdan bütün prof lara sesleniyorum. Prof olmadan önce adam olun. Yarın bigün ölüp gidiceksiniz. Arkanızdan size küfreden değil dua ve teşekkür eden bir nesil bırakın. O kovduğunuz insanlar yani öğrenciler olmasaydı sizin bir değeriniz olmazdı sizi kimse takmazdı. Sizi değerli yapan şey o kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığınız öğrenciler bunu kafanıza sokun. Adam olun insan olun haddinizi bilin onun bunun ağzına laf vermeyin.
Bir kaç saat kadar önce annemle konuştum telefonda. Bir mesele vardı. Bütün kelimeleriyle anlattı Kadın derdini.
Düşünsenize, Bu memlekette bir annenin kaç kelimesi olabilir ki?
Sonra ben de anlattım, yüzbinlerce kelime içinden seçe seçe hem de.
sonra sesimi yükselttim. Kızdım.
Halbuki mesele bile sayılmazdı..
Bir şey diyemedi, sen dinlen yarın konuşuruz oğlum dedi.
içime dert oldu. Özür dilemek istedim.
Yeniden arayacaktım, geç oldu. Arayamadım.
...
Gün gergindi. Allah belanızı versin hepinizin. Ünvanlarınız dönüp dolaşsın götünüze girsin. Gözünüzü de göğsünüzü de toprak doyursun koduğumun vahşileri. Parçalaya parçalaya bitiremediniz bir avuç hayatımı. Yiye yiye doyamadınız geleceğimi. Canıma ot tıkadınız el birlik. Burnunuzdan gelsin hayat. Dinsizliğinizin Hakkını imansızlar versin. Hayatımı bulandırdınız gözümü döndürdünüz bu yaşımda. Izdırabınızı, eften püften dertlerinizi sikeyim sizin.
....
Sonra bir de haber alamadıklarım var. Merakta koyan biri.
......
Neyse.
Şimdi,
Uyumalıyım.
Ölüm uykusuna yatar gibi,
komaya girer gibi.
Kimsenin hayatında iz bırakamamam, kimseden verdiğim değeri görememem, aşklarımın bile karşılıksız olması, hayallerimle hayatımın arasındaki uçurum ve başkalarını kırmamak için durmadan kendimi ezmem ve kırmam.
tam olarak an itibarını söylüyorsak , isim şehir oynarken küçükken n'den hayvana nikaragua kaplanı yok efendim nil balığı felan diyenlere yeterince karşı çıkmamış olmam. öyle şey mi olur ya? balıktır o , kaplandır o , üçkağıtçılar sizi.
Uyumaması. illa bağıracak hale gelmek. Sonra uyuması. O uyuyunca bağırdım diye vicdan azabıyla masumiyetine bakıp kendinden iğrenmek. (bkz: anne olmak)
ahahahah şu başlığı 1 hafta önce görseydim, denizde kum bende dert be kardeşim diye girişirdim. ama şu an tek derdim telefonumun bozulan kulaklık girişi...