mö.1353-1336 yılları arasında hüküm süren,
tek tanrılı dinlerin kurucusu,
10. mısır firavunu akhenaton'a,(amenofis-akhenatan-akhenaton) doğduğunda verilen isim: amen-hoteptir.
amenofis (akhenaton), her duanın sonunda adının zikredilmesini emretmiştir: amen!
o devirde, kıtlık nedeniyle mısır'a göç eden yahudiler de bu geleneğe uyarak ''amen'' demeye başlamışlardır.
yahudileri mısır'dan çıkaran musa bu geleneği devam ettirmiş ve ''amen'', yahudilikten hristiyanlığa, müslümanlığa geçmiştir.
garip olan; yahudi ve müslümanların, nefret ettikleri firavunlardan birisi olan amen-ofis'in adını günde defalarca anmalarıdır. Amin!
etimolojik yolculuğuna eski mısır'dan başlayan sözcük.
amon dinine mensup eski mısırlılar, en büyük tanrıları amon ra'ya atfen tüm dualarını "amon" sözcüğüyle bitirirdi. amon dinini reddedip, ilk tektanrılı din olan aton inancını kuran IV. amenofis ise, eski dine inat, her dua sonrası adında bulunan "amen" sözcüğünün tekrarlanmasını emretmişti.
bu bakımdan âmin sözcüğü ibranîce değildir. koptça ya da daha bilinen hâliyle kıpticedir. o dönemlerde mısır'da tutsak yaşayan ibranîler, bu sözcüğü aynen kopyalayarak kendi dilerine geçirmişlerdir. sözcük, ibranîlerin komşusu araplara "âmin" olarak geçtikten sonra yolculuğuna şimdilik ara vermiştir.
beşiktaş basketbol takımı'nın 2004-2005 sezonunda forma giyen pascal el amin diye tanınan oyuncunun attığı her basket sonrası tribünlerin haykırdığı slogan.
Bir rivayete göre " amon ra"dır. Ne ibranice, ne latince, arapça etimolojik bi anlamı işlevi yok.
Amon ra, tezini savunanlar, musa'nın mısır'dan ithal ettiğini idda ederler.