rüzgarda uçan kuru bir ot.
Aksiyon filmlerinde önce ölecek gözlüklü bir mal.
Hiç dikkate alınmayanın dediklerinin doğru çıkması esas oğlan olması ve filmin sonunda filmin en güzel kadınıyla mutlu bir gece.
konu ve işleyiş bakımından, kaliteli ve güzel yapımlar olan filmlerdir. gerilim ve macera türünde oldukça iyi olan yapımları vardır. vahşi nehir, korku kapanı serisi filmleri buna ispat niteliğindedir.
hep aynı konu işlenen filmlerdir, çünkü bu bir propogandadır. dünyada tek devlet olma politikası vardır ki bu da rotchildler ile olabilir. her neyse dünya tek devlet, biz amerikalılar hep kahraman dünyanın kahraman devletiyiz mesajı verilir.
geneli vasat/yavan/klişe dolu/bol sevişmeli/bol küfürlü filmlerdir. bütçesi büyük olsa bile saydıklarım mutlaka vardır.
bu filmlerin en nefret ettiğim klişesi : dünyanın yok olma tehlikesi vardır ve dünya nedense amerikadan ibarettir. amerikalı bir denyo mutlaka kahramanlık gösterip dünyayı kurtarır, sonda madalyasını kapar. yıllardır gına geldi, bu tür amerika filmi gördüğüm zaman midem bulanıyor!
çok bozdu dedirten durumdadırlar. imdb'ye bakılırsa zaten top 250 filmlerinin yapım tarihlerinden bu çıkarımı yapmak çok da zor değildir. artık iş tamimiyle büyük bütçeyle küçük filmler yapmaya dönmüş gözüküyor. çok klişeye girmek istemem ama kalite, senaryo, yaratıcılık vb. açısından bozdu çok bozdu kendini. *
örneğin; gencimiz bir piçlik yapar ve anne-babası tarafından oda hapsi, ev hapsi gibi cezalar alır.işin ilginç tarafı o isyankar ve kural tanımayan gencin bu cezaya harfiyen uymasıdır.
klişeleri sıkan filmlerdir.
yalnız o filmlerde dikkat ettiğim bir konu var ki evler dağınık gibi duruyor, abartısız öyle, mutfak tezgahının üstünda makineler, buzdolabı üzerinde yığınla not, incik cincik eşyalar... ne lan bu, paspal bir hayat yaşıyor herifler.
kremalı çörekle kahve olayına girmiyorum hiç, hele o mısır gevreği yok mu...