amerika nın keşfi

    2.
  1. Siz simdi saniyorsunuz ki, Amerika'yi `kristof
    kolomb` kesfetti, degil MI?
    Hayir dinleyin bakalim.

    Ekip toplaniyor Idris, Ilyas, Temel, Sureyya,
    Fadime vs.
    Biniyorlar takaya.. Istanbul bogazi, `Canakkale
    Bogazi,Cebelitarik`. Derken günler, haftalar, aylar, sular,
    Seller sonra çikiyorlar bir karaya.
    'ule..Daaa biz nereye celduk' derken.... 'tam tam'
    Sesleri arasinda yerliler karsiliyor bizim ekibi.
    Yerlilerin reisi bir hosgeldin meyvasi olarak kocaman bir Erik
    Uzatiyor.

    Temel böylesine bir Erik NE yemis, NE de gormus; ve isiriyor.
    Sonra diyor ki: AmmaERIKYa , iste, kitanin adi burada
    Konuluyor. Amerika
    Yerliler bizimkilere bir yer tahsis ediyor, burada takilin, bakin
    Basinizin çaresine diyorlar. Bizimkiler bildikleri butun tarim
    Tekniklerini, misir, patates, tutun, findik, ayçiçegi
    Deniyorlar, AMA tutmuyor.
    En sonunda ve sadece kara lahana basarili oluyor ve
    Kara lahana ticareti basliyor ve gittikce çogaliyorlar. Temelin
    Bu arada çok gicik kaptigi bir sey var, yerlilerin tam tam sesleri.
    Biçak kemige dayaninca, 'çikarin DAAAA' diyor, ve kemençeleri
    çikariyorlar. Giy gidi giy gidi giy gidiii.
    Bu sefer yerliler çok gicik kapiyor ve hepsini yere yatirip kemenceleri
    Kiclarina sokuyorlar.
    Neticede hepsi kicinda bir kemence ile dolasinca bolgenin adi
    Oluyor ARKANsaZ.
    Bu isten çok gicik kapan Temel, basliyor kuzeye dogru ekibi
    yürütmeye. Ekibin bir kismi, bu yone itiraz edince
    Basliyor guneye yurumeye. Gittikleri yerlerde yine karalahana
    Ekimine devam ettikleri icin bir taraf oluyor KUZEY KARALAHANA ve
    Digeride GUNEY KARALAHANA.
    Sonrasinda vardiklari ilk yerde Temel 'Arkadaslar,
    Bu sazlari NE yapip edip kicimizdan çikartacagiz' diyor. Hepsi
    Birbirininkini çekip çikartiyor, amma NE ettilerse Temel'in ki
    çikmiyor. Bölgenin adi oluyor TEKSAZ.
    Sinirlenen Temel, bir sonraki bolgede 'Benim sazi
    DA mutlaka çikartacagiz' diyor. Ugrasip didisip, cekip
    Cikartiyorlar ammmaaa, ortalik oluyor kan revan....
    Bolgenin adi oluyor KANSAZ.
    Sular daglardan o kadar gürültülü akiyormus ki,
    Temel diyor 'bu NE yaygara, NE yaygara' oluyor orasi NEYAYGARA.
    O kadar kemence kiclarina girip çikinca, O kadar DA
    Kara Lahana yiyince, Lazlar çikartiyor gaz, bir sonraki bölgenin
    Adi oluyor LAZVEGAZ.
    Fakat Temel, kan kaybindan dolayi zayiflamaya
    Basliyor ve dal gibi kaliyor. Bu yüzden bir
    Sonraki bolgenin adi oluyor 'DALLAZ'
    Bir sonraki bölgede ise, iplik gibi kalan Temel
    Icin bir insan bundan daha zayif olamaz deniyor.
    Aha iste orasi LAZENCILIZ.

    aslinda sadece kesif degil büyük bir istihdam projesi bunlarinki. helal olsun be temel.
    7 ...
  2. 21.
  3. red kit ve tommiks' i tanımamızı sağlamıştır.
    3 ...
  4. 10.
  5. patates, domates ve mısır'ı eski dünyaya tanıtan olay. ne gariptir ki eski dünyanın hemen her yerinde yetişebilen bu bitkiler sadece amerika kıtasında yaşamışlar ve on binlerce yıl dünyanın geri kalanı tarafından bilinmemişlerdir.
    2 ...
  6. 1.
  7. 1492 ylında kristof kolomb * tarafından gerçekleştirilmiş olay.
    2 ...
  8. 5.
  9. 14.
  10. Kolomb amerika'yi kesfettiginde burasi hindistan demistir bu sebepten oturu kizilderililere indians derler.
    Indians ise hintli anlamina gelir.
    1 ...
  11. 7.
  12. onun adı keşif değil işgaldir, yağmadır.
    1 ...
  13. 13.
  14. bu keşifler nasıl isimlendirilmiş hayla düşünür dururum.. o yılki şartlar malumunuz.. öyle şimdi ki haritadan bakıp minnacık yerleri küçük gibi görüyoruz ama ada bile sayılmayacak bir kara parçasının içinde bile kayboluyor insan.. gerek amerika civarı gerekse diğer keşiflerin yanındaki diğer adalar falan o zamana göre bakacak olursak mesela adam 40.000 km2 ye büyüklüğünde bir ada keşfetmiştir. bu da ortalama konya kadar. yani oranın keşfi ile 10.000.000 km2 lik amerikanın keşfi aslında fark yok gibi bir şey.. adam o yıllar nerden bilecek konya kadar yerin ufacık tefecik olduğunu. araba yok- bisiklet yok. zaten gemiyle geliyorlar binek de sınırlı.. ya adamlar önce adayı buldu baktılar sonu hemen bitiyor. çevresi küçük dediler burası ada. sonra amerikayı keşfettiler. gittiler gittiler belki 3-4 ay yol gittiler sonu git git bitmiyor.. hem kızıldereliler de var. burası da değerlenir falan dediler öyle patladı gitti heralde. ulan galiba bu işlerden ben anlamıyorum. ama amk adam mesela gemiyle gidiyor tak karşısında kara parçası dediğim gibi konya büyüklüğünde. ee bu adam birde amerikayı buluyor ee sonunu bilmediği için orası da öyle gelir algı olarak.. birde adamlar keşifle kalmamış. kuzey-güney diye bir güzel kurulup savaşlar bile yapılmış amk.. ulan kim bilir şili nasıl bulundu ülkenin etrafı küçük adalarla kaynıyor.. ya cidden zamanında insanlar ihtiyaçtan mıdır meraktan mıdır dağı taşı sikmişler amk helal olsun.
    1 ...
  15. 14.
  16. Piri Reis'in Amerika'nın keşfi ile ilgili verdiği en ilginç bilgi Kitab-ı Bahriye isimli eserinde bulunmaktadır:

    işbu kenarlara Antilya derler. 1492 yılında bulunmuştur. Amma şöyle rivayet ederler kim Cenevizlerden bir kâfir adına Kolonbo derler imiş, bu yerleri ol bulmuştur. Kolonbo'nun eline bir kitap geçmiş ki Mağrip Denizi'nin (Atlantik Okyanusu) sonunda kıyılar ve adalar ve türlü türlü madenler ve dahi elmas dağı vardır deyü bu kitapta yazar. Kolonbo kitabın tamamını okuyup, Cenevizli devlet adamlarına bu okuduklarını anlatıp, gelin bana iki tane gemi verin, varayım ol yerleri bulayım der. Bunlar Mağrip Deryasının sonu olur mu? Havası kötüdür derler. Kolonbo görür Cenevizlilerden çare yok, gider ispanya Beyi'ne varır, hikayesini bir bir arz eder. Onlar dahi Cenevizli gibi cevap verirler. Ancak Kolonbo bunlara bıktıracak kadar ısrar eder. Sonunda ispanya Beyi iki gemi verip, baştan aşağı silahla donatıp "Ey Kolonbo, eğer senin dediğin gibi olursa, seni o bölgeye kapudan edeyim" deyip, Kolonbo'yu Bahr-i Mağrib'e gönderdi.
    Merhum amcam Gazi Kemal'in ispanyalı bir kulu vardı. Bu köle üç defa Kolonbo ile o diyarlara vardım deyüp, hikayelerini şöyle anlatmıştı: ispanyalı, önce Septe Boğazına (Cebelitarık) vardık, oradan da batıya doğru dört bin mil gittikten sonra karşımızda bir ada gördük, amma gittikçe deniz sakinleşmiş ve Kuzey Yıldızı görünmez olmuştu demişti. Karşılarında gördükleri adaya demir atarlar. Adanın halkı gelip, onları ok yağmuruna tutar. Dışarı çıkamazlar ki haber soralar. Adalıların erkeği dişisi ok atar. Hepsi çıplakmış. Karaya çıkamayınca gemilerini adanın öbür tarafına geçirirler. Bir sandal görürler. Sandaldaki adalılar gemileri görünce karaya kaçarlar. Kolonbo'nun adamları sandalı almaya varır, görürler ki içinde adam eti var. Meğer bunlar adadan adaya gidip, adam avlayıp yerlermiş. Kolonbo bir ada daha görüp ,ona varırlar. Görürer ki, adada büyük yılanlar var. Oraya çıkmayıp, başka adaya varırlar. Bu adanın halkı görürler ki gemilerden kendilerine bir zarar yok, varırlar, balık avlayıp filikalarıyla bunlara getirirler. Bunlar da hoş görüp onlara sırça boncuk verirler. Meğer Kolonbo o bölgede sırça boncuğun muteber olduğunu bulduğu kitapta okumuş imiş. Onlar boncuğu görüp daha fazla balık getirirler. Bunlar daima onlara sırça boncuk verirler. Bir gün bir kadının kolunda altın görürler,altını alıp boncuk verirler. Kolonbo'nun adamları derler ki, "varın altın getirin, sizde daha fazla boncuk verelim" derler. Onlar varıp daha fazla altın getirirler. Meğer bunların dağlarında altın madeni var imiş... Ada halkından ikisini alıp ispanya Beyi'ne getirirler. Amma Kolonbo bunların dillerini bilmeyip işaretlerle anlaşır imiş. Bundan sonra ispanya Beyi papaz ve arpa gönderip ekin biçmeyi öğretmiş. Şimdi o diyarlar tamam açılıp meşhur olmuştur.

    Bunun dışında Amerika hakkında en geniş bilgiyi veren eser, 1580'lerde yazıldı. Yazarı bilinmeyen "Tarih-i Hind-i Garbi", yani Batı Hindistan Tarihi isimli bu eser, Kolomb'dan Pizarro'ya kadar yapılan bütün keşifleri ve Amerika'nın Avrupalılarca işgalini ayrıntılarıyla anlatır.
    1 ...
  17. 22.
  18. avrupalıların hint baharatına ulaşırken osmanlıya bir dünya vergi ödemekten kurtulmak için yeni yollar ararken yanlışlıkla yaptığı şey. evet. teşekkürler.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük