bir arkadaşın ameliyatından sonra ayılmasını bekliyoruz. bel fıtığı ameliyetı olmuştu. sayıklarken ilk sözü şu oldu.' haluk (doktorun adı.doktorda o an orda) yavrum! o çıkardığın parça var ya. hah onu al ...... sok. doktorda dahil gülmeye başladık.
hemşireye habire evli misiniz, nişanlı mısınız diye sorular soruyor muşum. odadaki herkesi kahkaha sarmış. hemşire de daha utancından odama gelememiş. bunları annem anlattıktan sonra özür mahyetinde hemşireye çiçek götürmüştüm taburcu olduktan sonra. bu sefer daha çok utandı.
anneciğim safra kesesi ameliyatı olmuştu. tam da körfez savaşı zamanıydı. kadıncağız narkozun etkisiyle uyanırken " Saddam, Saddam" diye inlemişti.
bi de kontrole gelen doktor anneme gaz çıkarıp çıkarmadığını sordu. annem de utanarak "yok estafurrulah hocam ben yapmadım valla" dedi. meğerse doktorlar her iç organ ameliyatlarında hastadan gaz çıkarmasını beklermiş.
ameliyat sizin üzerinizde ve genel anesteziyle yapılmışsa uzunca bir süre amı götü dağıtmış bir vaziyette ayılamadığınız gibi sağa sola kusuyorsunuz. rezil bir durum. ilk sözün pek bir anlamı kalmıyor.
- şakir nerde babacım
+ kızım, söylemesi zor biliyorum ama sana kalbini veren kimdi biliyor musun?
- baba, yoksa babacım şakir, ühühühühü.
+ şaka la şaka, tuvalete gitti gelir şimdi...
anestezi doktorunun uyandirma aşamasında 'wooomaaan hadi bak uyandiiik' seklindeki sevimliliklerini hayalle karisik duyarak 'uyandım mi ben, bitti mi' gibi mirildandigimi silik de olsa hatirliyorum. hemen devaminda ise 'anneeeeeee anneeeeeeee' yakarislari. odaya çıktıktan sonra da 'üşüyorum' haykirislari. narkozun etkisi iyiden iyiye geçtikten sonra ise konusamayip 'su' diye isaret yoluyla yakarmak.
bilgiler taze. ameliyatimin uzerinden henuz bir ay geçti. bu arada, sadece yazari ilgilendirecek kadar subjektif entry'ler silinir, biliyorum.