amadeus

    1.
  1. mozartın hayatını anlatan filmdir fakat mozartın hayatı kadar salieri ile olan rekabeti ve salieri nin ezikligini anlatır.kıskançlık ve fazla hırsın nelere mal oldugunu,insana neler yaptıgınıda guzel betimler.
    7 ...
  2. 18.
  3. hırsı, parayı, inancı, kıskançlığı ve tabi ki mozart ı anlatan bir filmdir...yeteneğini çok iyi görebildiğinden dolayı salieri nin mozart ı bir bakıma tanrılaştırması, onu öyle görmesi gerçekten çok çarpıcı anlatılmıştır...salieri nin ne kadar hırslı olduğunu planı bizlere göstermiştir...mozart ın gülüşü gerçekten görülmeye değerdir***

    ve salieri nin şu sahnedeki hali unutulmazdır:

    Salieri: Are you sure you can't leave these and, and come back again?
    Constanze Mozart: It's very tempting sir, but it's impossible, I'm afraid. Wolfgang would be frantic if he found those were missing, you see they're all originals.
    Salieri: Originals?
    Constanze Mozart: Yes, sir, he doesn't make copies.
    Salieri: These, are originals?
    6 ...
  4. 25.
  5. wolfgang amadeus (amade) mozart'ın otuzlu yaşlarındaki en verimli çağını anlatan 8 oskarlı, milos forman imzalı, 1984 yapımlı film.

    ne yazık ki birçok hollywood yapımı gibi bu film de hasılat yapmak için sanattan ödün vermiş ve nerdeyse hiç olmayan bir konu çerçevesi içerisinde işlenmiştir. madem otobiyografik bir film yapacaksın neden gerçekleri saptırıyorsun. iyice araştır, oku mozart'ın değisik yönlerini bul (bazı yönleri filmde incelenmiştir), hayatından gerçek bir kesit bul yap filmini. illa ilgi çekecek içine cinayet sokulacak diye film yapma. yanlış.

    anlatmak istediğim; filmdeki saray bestecisi salieri-mozart çekişmesinin hiç olmamış olması. mozart hakkında çok okudum biliyorum; o dönemde salieri ile mozart arasında böyle bir çekişme olmamıştır, mozart'ın salieri ile münasebeti, bizim dönemimizde de yaşanan, sanatçılar arasındaki fikir ayrılıklarından (magazinlerdeki değil!!!) ibarettir. daha fazla ileri değildir. fakat mozart'ın kapsına bir azrail gibi gelen maskeli adam doğrudur. bu adam mozart'tan bir ölüm ilahisi (requiem) istemiştir. kim olduğu ise asla bilinememiştir. mozart da o hasta haliyle o adamın canını alacağına inanır.

    ne yazık ki mozart requiem'i bitirememiştir. onun yerine öğrencilerinden biri o öldükten sonra tamamlamıştır.

    bu arada requiem'i baştan sona dinlemenizi tavsiye ederim. derinden etkiler. (kv 626)
    5 ...
  6. 81.
  7. 1984 amerika/fransa ortak yapımı 160 dakikalık biyografi/dram/tarih/müzik kategorili milos forman şaheseri https://galeri.uludagsozluk.com/r/1291036/+
    8.3 imdb puanına sahip, 8 oscar'ı 33 ödülü var. 9'cu oscar'da tom hulce'un hakkı yenmiştir. Oysa sırf kahkahası için bile oscar'ı hakediyordu.

    160 dakikalık olmak üzere 180 dakikalık Direktor's cut versiyonunu, 2 dilde defalarca izlediğim filmdir. Müzikler/oyunculuk/kıyafetler/görsellik/mekanlar/diyaloglar vs her şeyi ile muhteşem! 3 saatin nasıl geçtiği anlaşılmaz bile, hatta bi 3 saat daha devam etseydi diye hayıflanmak mümkün. Filmin afişleri de başka güzeldir.

    Mozart dehasına hayran olan bendenizi, yaratılan mozart profiline aşık etmiştir. wolfie'nin o şahane kahkası gerçektir, zira mektuplarda mozart'ın ilginç ve şahsına münhasır kahkasının olduğu yazıyor. Tom hulce'un yinilesi suratı ile o müthiş kahkası birleşince, ortaya efsane bir performans çıkmış. Moral veren, beni amaçsızca sırıtmaya iten, kelebeğin ömrünü uzatan bir gülüş.. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1291096/+

    --spoiler--
    Başlarda gülüp eğlendiriyor ama bir yandan da hüzün kaplıyor kalbimi. Henüz büyümemiş bir çocuktu o, babasının wolfie'ye bir sarılışı vardır ki beni çok korkutuyor. Siyah pelerini ile onu sarıp yok ediyormuş gibi.. wolfie de babasının kostümünden ve maskesinden korkuya düşüyordu. Sona doğru hep hıçkırarak ağlıyorum..
    --spoiler--
    5 ...
  8. 9.
  9. bahsi geçen entrynin sahibi olan yazarla neyin eksik olup olmadığı hakkında tartışıp gerekli şeylerin konuşulduğunu bilen uuserdir,uludagsozluk bok at izi kalsın haber ajansında nickinin olması muhtemel yazadır.

    (bkz: seni seçtim pikachu)
    5 ...
  10. 12.
  11. wolfgang amadeus mozart'ın hayatını anlatan ve 8 dalda oskar odulu almış bi başyapıt.film mukemmeldir,eger film izlenilmemişse bu entryi okunduktan hemen sonra alınıp izlenilmesi sarttır.
    5 ...
  12. 48.
  13. içime içime mırıldanarak söylemeliyim ki, ben bu filmi yeni keşfettim.. izlemek için ilk boş anımı kollayıp anında ''oynat'' tuşuna abandım.*

    mozart'ın ilk konçertosunu 4 yaşında, ilk senfonisini 7 yaşında, ilk operasınıysa 12 yaşında sergiliyor ve müziğini ifşa etmek etmek için viyana'ya geliyor..

    şöyle başlıyor film, 25. senfoni(ymiş) ve antonyo saliyeri'nin pederle karşılıklı oturup inancını kaybedişini basamak basamak düşüse geçerek anlatmasıyla. tanrı'nın mozart armonisiyle kendini gösterdiği, aslında olanları mozart değil de tanrı yapıyormuş olarak dile getiriliyor.

    küçük yaşta müziğe ilgi duyan salieri babasına bu isteğini söyler ve ona ''maymun gibi gösteriler mi yapmaktan hoşlandığı'' cevabını verir. bu sahnede mozart'tan nefret ederken o denli büyülü anlatıyor ki, nefret mi tutku mu gözlerinden anlaşılıyor aslında. içi eriye eriye nefret ettiğini söyleyen birine tutku duyuyor adeta.. onun notalarını katıksız içiyor zihninde..

    sonraki sahnelerde babasının ölmesiyle saray bestecisi olur ve saraya mozart'ın gelmesiyle tanışıklık başlar. mozart'ın ürettiği hayal gibi bestelerle mozart'ın görünümünü bağdaştıramaz.. ve her dehşet verici beste adına kat kat nefreti yükselir, inancının yerini git gide kin ve öfke alır...

    tanrı'yı sorgular artık salieri. duaları gelişen olaylara göre sirayet eder.. mozart ve ün, şöhret üzerine yoğunlaştırır dualarını.

    mozart'ta yeteneğine göre çok genç ve aklı bi karış havada, umursamaz, ukala ve kimseye boyun eğmeyen karakteriyle insanların gözünde çok sevilirken, anlaşılmamaya başlanır. ''halk beni seviyor'' vaveylasını aç ve parasız kaldığında kullanmaz artık..

    3 saat bitiminde film katıksız biyografi mi içeriyor acaba diye bi kaç kaynaktan okumaya başladım.. malesef, çoğu sahnesi kurgunun uydurmasına kurban olup özgünlüğünde sürdürülmemiş. mozart'ın hayatı değil tam anlamıyla, anlatılan. gerçi gişe hasılatlarıyla orantılı oynamalarda normal görülmesi gerekn süperx2 film.

    salieri'nin en iyi olma isteği ve mozart'ın kimseye boyun eğmeyen muannit duruşu aynı anda halk tarafından da anlaşılmayan bestelerinin yer yer hibe olduğu sahneler, ah ulen neler yaşanıyor diyip filmin içine girip, kendine gel wolfie! kendine gel, içmeyi bırak diyesi geliyor insanın. *
    öyle besteler yapıyor ki, salieri(en büyük düşmanı, sözde yardımsever)'yi tek bir tonda çıldırtıyor. bu denli hasedinin altında yatan tek neden yatıyor, mozart'ı en iyi anlayan adam. öyle ki, hakkını veriyor bestelerin ve çılgınlarca kıskanmasını sağlıyor arğejler, fagotlar, aynı anda çalan enstrümanlar...

    sanıyorum ki bi iş nekadar iyi benmsenirse o denli içine girilir ve doğru orantıyla kin oluşturur bi adım öndekilere. keza wolfie burada bi adım değil, doğuştan tanrı tarafından seçilmiş özel bir yetenek olarak kabul ediliyor.

    antonya saliyeri'nin en sade ve gözlerini parlatan cümleyse şöyleydi; ''müziği kafasında bitirp öyle kağıda döküyor, tek bir düzeltme yok!'' bunu bile başlı başına bi öfke sebebi olarak kabul ediyor..

    ve vuruş cümle, ''zevk sahibi bir kadını yalnızca yetenek cezbeder...'' mozart'ın görünüşünün önemli olmadığının vurgulandığı sahnede söyleniyor..

    yetenek denen varlığın doğumla beraber damarlarda gezdiğini kezlerce kez ispatlayan yapıt... izlenilmeli, tasviyelerde ilk sırayı almalı...

    (bkz: macisti)*
    5 ...
  14. 82.
  15. 2.
  16. super bir filmdir,mozart'in gulusu akillara kazinir.
    salieri ise tam bir kotu karakterdir.darth sidious onunde egilir o derece.
    4 ...
  17. 21.
  18. iki baş karakter de salieri'yi oynayan abraham da, amadeus'u oynayan hulce da en iyi erkek oyuncu dallarında oscar'a aday gösterilmişler ancak abraham oscarı almıştır, bu bakımdan aday olduğu tüm dallarda oscarı alması zaten imkansız olan başyapıttır...
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük