çelişkili iki cümleyi bağlamaya yarar.
her suçlamada, savunmanın diline pelesenk olur.
kendinden önceki cümlenin yalan olduğuna delalet edermiş:
seni çok seviyorum ama artık yoruldum. ** * *
kendinden önce gelen cümleyi anlamsız kılan bir niteliği mevcuttur. bir arkadaşa senin için çiğ tavuk bile yerim ama bunu benden isteme demek aslında senin için çiğ tavuk yemem demektir. yani ama kelimesini kullanıyorsanız bilin ki önceki hükmü geçersiz kılarsınız. mümkün olduğunca ama'lardan uzak durun.bi de keşke'lerden.
varlığı anlamsız. en öznellerinden bu zaman, anlamsız.
mazereti, bahanesi, geçerli sebebi yok.
olmalı mı olmamalı mı değil, olmamalı.
anca böyle. "ama" demezken daha dik, daha kuvvetli ama; ama, derken daha mı kendinden?
fazla da uğraşmamak lazım. zaten bağlaç nihayetinde*.
cümle başıda kullanıldığında bir yalanlama, itiraz içeririr. cümlede ise öncesinden gelen ifadeyi geçersiz kılar, muhattap kişi algılamaz sadece ama dan sonra gelecek cümleye odaklanır. bu nedenlerden dolayı ama nın kullanılmaması onun yerine ve, yinede gibi bağlaçların tercih edilmesi hoştur, iyidir. olumsuz cümle ama olumlu cümle kalıbında ise son derece etkilidir.
karşınızdaki konuşurken bazen bu kelime korkutur insanı..
der ki "seni seviyorum, ama..."
bazense bir düşüncenin içinde için için sizi yiyen bitiren kelimedir, ama
dersiniz ki "tamam her şey güzel süper, ama ..."
fakat bazen umut verir, tam her şeye umudunuzu yitirdiğinizde,
der ki "gidiyorum, ama..."
ama, adrenalin salgılatır. duygu değişimlerinin arasındaki kelimedir; ama.
öncesinde ki kelimeleri yada cümleleri anlamsız,işe yaramaz bırakabilen nadir kelimelerdendir. mesela;
çok iyisin çok hoşsun,herşeyi hakediyorsun ama..... bundan sonrası tamamen önemsiz kalır.