birseyi farkinda olmadan fazlasiyla benimsemektir. konusmasan da hergun gordugun birisini bir gun gormeyince balyoz yemis gibi olmana sebep olur. boktan bir durumdur. sen de cikip gitmek istersin gidemezsin. aramak istersin arayamazsin. allah dusmanimin basina vermesindir.
bir annenin daha zerre kadarken sesini, kokusunu, gözlerini görmeden sadece tekmelerle hissettiği, büyüttüğü, alıştığı evladına beslediği duygular bütünüdür.
günümüzde uzun ilişkilerin sürdürülmesi konusunda en önemli bağ görevini görür alışmak. kim istemez ki her sabah telefonuna '' günaydın sevgilim:)'' mesajının gelmesini, kim istemez ki her sabah tebessüm dolu bir yüzle uyanmak, kim istemez ki sabah uyanmak için bir sebebinin olmasını kim? herkes bu muhteşemliği ister. işte bunların hepsi kaybolduğunda alışmanın ne olduğunu insan iliklerine kadar hisseder.
alışmak vücuda yayılan düşük dozda bir zehirdir. insan bu zehre bağımlıdır. bu zehir olmadan bünye, dimağ, ruh işlevini göremez.
başa beladır. yitip gittiğindeki sancısıyla uğraşmak ayrı bir dert. alıştığınız şey satın alabileceğiniz bir şey değilse sıkıntıya hazır olmak lazım. çünkü ayrılık kaçınılmaz, ayrılıktan kaçılmaz...
Kendini bile tanıyamadığın anların artık sana normal gelmesi ve eski seni unutman. Yine de inadına eski sene sarılmaya çalışman ama başaramaman. Çünkü alışmışsındır artık, alışamadığın her neyse ona/kendine.
insanlara verilen olmazsa olmaz özelliklerdendir.
yakınını kaybedersin alışırsın
paranı kaybedesin alışırsın
4 sene biriyle beraber olursun sonra ayrılırsın ona da alışırsın
yanlız kalırsın yanlızlığa alışırsın velhasıl kelam hep alışırız hep uyum sağlarız.
beyin kıvrımlarının içiçe geçerken bazılarının yerlerini değiştireme durumu.
öylesine zararlı, öylesine korkutucu, uyuşturucu kıvamında tadını parmak izi olarak hayat üstlerinde bırakabilen, değiştirilmesi, vazgeçilmesi için enerji ve zaman gerektiren.
psikolojide bir durum. uzun süre karanlık koku gürültü gibi aynı uyarıcı ile karşı karşıya kalan organizmada uyarıcının ilk etkisini şiddetini yitirmesi gibi.
insanoğlunun kaderidir.
olmazsa olmasıdır eksilerek de olsa alışmaktır, geçmez dediğin ve daha sonra geçtiğini söylediğin şeylerin hepsi alışılmışlık dalgasına girmiştir.
varlığın alışmakla devam eder.
zaten yaşamak alışmaktır.
kadınların bir numaralı düşmanıdır kimi zaman. çabucak başarabilirler bir de bunu yani alışmayı.
kokulara alışırlar, kelimelere alışırlar, bakışlara alışırlar... gülüşlere alışırlar sonra.
ama acıdır ki hayat da onları ayrılıklara alıştırmaya yemin etmiştir sanki...
vazgeçildiği an özellikle de bu bir insansa kalbin sıkışmasına neden olur. gözünden bir iki damla yaş akar. ama kendini alışkanlık olduğuna ikna edersin. acı çekmemeye çalışırsın. benim yaptığım gibi kendine zaman tanırsın. mesela 1 hafta. 1 hafta sonra bir alışkanlıktan kurtulmuş olmayı umut edersin. evet belki bir insan hakkında bunları düşünmek kötüdür. fakar bazı insanlarda alışkanlıktan öteye gidemiyor ne yazıkki. isterdim ki farklı olsun.
eninde sonunda yapmaya mecbur olduğum eylem. birlikteyken bile birlikte olamamaya direndim, yenilmek istemedim bu duyguya ama bırakıyorum kendimi ve alışıyorum.