son sene yapilan birseyse adami stresden strese sokar.kavanizda surekli takili bir durumdadir.mezun olsamda kurtulsam su illetten dersiniz.oyle bisey iste.
iki yıllık üniversitede 2. Yıla kadar veremediğiniz taktirde 3. Yıl olarak peşinizden gelir bu alttan dersler. Sıkıntılıdır çünkü 1sene okul uzamıştır.
Edit: 2 yıllık üniversitenin 3. Yılında tek dersi alttan alırsak ortalaması nasıl hesaplanacak bilen var mı arkadaşlar.
kayıt yaptırmak isteyen ara dönem öğrencilerinin bu sene itibariyle başına bela olmuş durumdur. zira yeni alınan bir kararla öğrencilerin cebini şu şekilde yakmaktadır : "Devam etmekte olduğunuz fakültenin normal harcına ek olarak, alttan (önceki dönemlerden) aldığınız kredi sayısı kadar ek ücret ödüyorsunuz. "
bu ek ücretin ne kadar olduğu okulunuz tarafından size bildirilmekte. ayrıca dersi 3. ya da 4. kez alışlarınızda ise meblağ katlanmakta. *
sınav kağıdında sadece bu yazıyor: "kendiniz bir soru yazınız ve onu cevaplayınız". hiç çalışmamışım sınava, mantık kullanarak yazarız bir şeyler felsefesiyle sınava girmişim. cevapları uydurabilirdim belki de soru olsaydı amma velakin soru yokken cevabı nasıl bulacaktım. soruyu bulsam, cevabın doğru olduğunu nasıl çıkarayım? durduk yerde montla sıçıyorum yani.
devam zorunluluğu da olmadığından dönem boyunca derse devam etmeyişime yanıyorum bir süre. tek bir soru aklıma gelmiyor. başkasına baksam kopya çektiğim anında anlaşılır. "neden istatistik?" desem, aklıma gelen tek cevap "çünkü eşşeğin sikinden dolayı" oluyor. "risk nedir" yazıp boş kağıt versem, efsanelerden beslensem, dersten direk kalırım adım gibi eminim.
sınıftaki ipnelerin aklına soru gelmiş, yardırıyorlar hatta cevap için ikinci kağıdı istiyorlar. zaman azalıyor ve benim kağıdım kalbim gibi tertemiz. afrika steplerinden ışınlanmış zebra gibi bakıyorum arkadaşlarıma. cevabı olmayan sorular ve sorusu olmayan cevaplara kafamda uçuşuyorlar. uzayda olsaydık belki bu kadar düşünceden mutlaka iki tanesi birbiriyle kombinasyon olacak şekilde dizilecekti.
boş kağıt verirsem kalacağım kesin olduğundan "istatistik dersinin önemini anlatınız" oluyor sorum. soruya bak. iddialı demeçlerle yazdıkça yazıyorum cevabımı muhtar adayı gibi. "tutmayın küçük enişteyi" diyor içimden bir ses. az bilgi ve bol sallamasyonla arkalı önlü bir tane kağıdı dolduruyorum.
kısa zamanda açıklandı sonuçlar. sınıfta iki kişi kalmış. birisi benim. sonra anlıyorum ki kalan diğer eleman da soramamış kendisine bir soru. düşünüyorum ve diyorum ki alttan ders almak öğrenciliğin şanıdır, hem ne gerek var derslerin üstüne gitmeye. kişi zaman zaman alttan almayı da bilmelidir.