şekilci namazcıların kabullenemediği gerçektir. Allah ota böceğe dağa taşa ineğe kuzuya ismini türkçe değil, arapça yazmaktadır. Ayrı olarak ezan eğer türkçe okunursa anlaşılmamaktadır. Kur'an türkçe'ye çevrilince anlamını yitirmektedir. Zilyon kafadan zilyon farklı tefsir çıkmaktadır. Türkçe'yi bilmediği için nur yüzlü ulu said'i kürdî yi bize kur'an ı osmanlıca anlatsın diye göndermiştir. De mi la keranacılar.
inancı tam olmayan, sözde inançlı olup da özde sıkıntı yaşayan, içeriğini tam bilmediği dini konularda illaki en iyisini ben biliyorum diye kıvranan insanların, sürekli olarak sığındığı bir tür önerme. Genel de islam inancını sabote etmek ve karalamak amacıyla Allah' a atılan çok büyük ve altından kalkması oldukça zor bir iftiradır. Neyse ki inandığımız Allah affedicidir.
Yani Gaffar olandır.
levent kırcanın kullandığı atıflardan birisidir.
ve ayetle cevaplanabilir.
Eğer biz onu başka dilde bir Kuran; yapsaydık onlar mutlaka,;Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?derlerdi. De ki:O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. inanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kuran onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).
(bkz: fussilet-44)
Allah her şeyi bilir. Aynı özellik insanlarda da vardır.
insanlar da bazı şeyleri bilirler.
Ancak insanların bilmesi Allah'ın bilmesinin yanında sınırlıdır. Allah'ın bilmesi ise sınırsızdır.
Evrendeki mükemmel düzen ve ahenk Allah'ın sonsuz bir ilme sahip olduğunu gösterir.
Bu konuda Yüce Allah Kur'an'da: "Karada denizde ne varsa hepsini o bilir. Onun bilgisi dışında bir yaprak dahi düşmez." (En'am suresi ayet 59)
Başlık sıçan arkadaşımızın bilmesi gereken bişey varsa oda ;
O kadar dar ki beyinler yaradanı kişiselleştirebiliyor.asırlar önce bile insanlar şu an bildiklerinin yarısını bilmez kutsal kitaplardan habersizken göktanrıya inanmış o bilgisiyle onu kişi olarak algılamaması gerektiğini bilmiştir.
Biliyordur mutlaka, ama biz türkler iyi insanlar olduğumuz için muhtemelen bizi düzene sokacak bir peygamber göndermeye gerek duymamıştır.
yada, cennete gitmek istiyorlarsa, arapça öğreniversinler demiştir belkide...
70 milyonu zora sokan durum. allah'ın türkçe'yi bilmemesi ve bu halkın kuran'ı okuyabilen kısmının arapça'yı sadece okuyabilecek derecede biliyor olması ahirette işi zora sokar.
zira benim arapça olarak anlamını bildiğim birkaç kelime/cümleden birisi nick'im ki -allah'ın espri anlayışına göre- bu da doğrudan cehenneme gönderilmem anlamına gelir.
not: diğerleri de küfür, merak etmeyin.
o herşeyi bilen, herşeyi yaratandır. ezeli ve ebedi bilendir. ol deyince oldurandır. her zerreden haberi vardır. yazık ki böyle başlıklarla pirim yapmaya çalışan yazar ne cahildir.
Dinin yalan olduğuna dair müthiş bir argüman. Dizlerim titriyor şu an.
Yani diyor ki kardeşim:
Sen ingilizsin, ve biz de bu kuranı sana türkçe değil ingilizce indirdik.
o halde çince bilenler çincesinden, rusça bilenler rusçasından okusun.