insanlar her seferinde peygamberlerede bunu iddia etmiştir, " ya yoksa". ve onlardan mucizeler istemişlerdir. kendilerine gösterilen mucizeler neticesinde bir kısmı inanmış, bir kısmı inanır gibi yapmış ama her iki grupta en küçük fırsatta inancını yitirmiştir. böyle bir soruyu soran kişi cahildir, cüheladır. kendisine bir baksa, organlarına, vücuduna, onun yapısına ve işleyişine, dünya üzerinde yaşayan tüm canlılara, evrene bir baksa, azıcık düşünse aslında hepsinin Allahın varlığını tescil ettiklerini görür. fakat düşünmez. kolaycıdır. hemen inkara başlar. çünkü işine öyle gelir. fakat kimin imanlı kimin imansız gideceğide belli değildir.
insanoğlunun yüzyıllardır Allahı'ı inkar noktasında; ihtimal ve olasılıkların ilimde ve bilimde sıçtığı ve hala bunu Allah'ın izniyle çözemdikleri, aciz kaldıkları, sadece sataşmalardan ibaret ucuz mantık oyunlarıyla bunu başarmaya çalışarak isnadsız,mesnedsiz, hiç bir akli ve nakli delili olmaksızın Allah'ı hala inkar edememiş olma çılgınlığının hayal ürünü olan imtihanın en luzumlu-luzumsuz gerekliliklerinden sadece birisi.
hiç kimseye bişey kazandırmayacak düşünce benzeri ama düşünce olmayan garip tanımlanayan şey. öyle ki her şey kötü giderken daha iyisi için dua edeceğin bir Allah'ın olmaması insanı ruhen bunalıma sokar. ama samimi bir şekilde ettiğin duanın kabul göreceğini bilmek umudu beraberinde getirir. kısacası huzurdur ve hiç kimse huzurdan yoksun olma ihtimalini bile düşünmek istemez.
iğrenç bir durumdur.sonra insan ne yapar.düveyi büyütür kutsal diye tapar.yıldıza,güneşe,börtü böceğe,puta,ota olmadı insana yavşayıp kapanır secdeye.sonra der ulan ben niye birşeylere tapmak zorundayım anlar o zaman bir olasılık hesabı yapmalıyım ve yapmaya başlar:
a) Beklenen değer (hedonizm yani fiziksel yaşamdan zevk alma)
Ya da
b) Beklenen değer (dini hayat)
Varsayım
a) Olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (hedonizmden alınacak zevk) +
Olasılık (ölümden sonra hayat var) * (sonsuza dek lanetlenmek) Ve
b) Olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (dinden alınacak zevk)
Olasılık (ölümden sonra hayat var)* (sonsuz mutluluk)
Pascal'ın mantığı çok basitti: Eğer (a) (b)den büyükse o zaman hedonizme devam edecekti, ama
eğer (a) (b)den küçükse o zaman dindar olmalıydı.
Ama değişkenlerin değerlerini bilmeden bu denklemi nasıl çözülür.
Birkaç varsayımda bulundu, örneğin, sonsuz mutluluğun değeri pozitif sonsuzdu ve sonsuza dek
lanetlenmenin değeri negatif sonsuzdu.
Sonsuz mutluluk = +00(+ sonsuz)
Sonsuza dek lanetlenmek =-00(- sonsuz)
"Eğer bir denklemde sonsuzu kullanırsanız bu diğer her şeyi etkiler, çünkü çok büyük bir sayıdır,
böylece (a) hedonizmin beklenen değeri negatif sonsuz ve (b) dini hayatın beklenen değeri pozitif
sonsuz."
(a) hedonizm = -00 ve (b) din = +00
o zaman
{a)< (b) böylece...
(b) beklenen değer (hedonizm) < beklenen değer (dini hayat)
yani eğer "Tanrı yoksa inanmakla az kaybederim ama eğer bir de varsa inanmakla sonsuz mutluluk kazanırım."
( (bkz: olasılıksız) kitabından alıntı)
bu hesaplamadan sonra kafası karışır ve amaaan bu kadar düşüneceğime inanırım der.ihtimallerden kurtulur.
sonsuzluk kavramını çözebilecek donanım bize yüklenmiş olsaydı,bu tür ihtimalleri aklımıza bile getirmezdik.böyle soruları kendimize sorabiliyorsak,demek ki hep vardık ve de var olucaz.!