eğlence olsun diye insan kadar ezik bir mahlukat yoktur.
vücudu buglar ile doludur. migren, reflü, anal fissur, ülser, prostat, kanser vs.
edit: insan, tanrı'nın hiçbir şeyi değil, egosunu siktiklerim sizin ile dalga geçiyor.
(bkz: kara mizah)
" sonra Rabbin duman halinde ki göğe yöneldi ve dediki ;isteyerek yada istemeyerek gelin. ikiside iteat ettik ve geldik dediler. Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her göğe emrini vahy etti. Biz dünya semasınıda yıldızlarla donattık "
Mülk suresi.
Yani bizimle alakalı yaratılan bölgede yedi kat gök var ve bunun en ortasında da yıldızların, galaksilerın olduğu evren var. 13 milyar ışık yılı mesafesinde.
Milyarlarca galaksinın olduğu evrende bizim Samanyolu gökadamızın uzunluğu yuzbın ışık yılı ve içinde ıkıyuz milyar yıldız ve etrafında dolanan gezegenleri var. insan kalkmış " beni yaratmak için ne ihtiyaç duydun " diyor. ilginç!
imtihan ediliyorsun kardeşim, işine geliyorsa. Hoşuna gıtsede, gitmese de çıkış yolun yok.
sınırlı akılla anlamlandırılamayacak kadar derin anlamları olan sebebler silsilesidir.
maddesel akılla zaman ve mekan hapishanesinin kapılarını aralamadan niyet de, gaye de anlaşılamaz.
ezel ve ebed kavramlarının anlamlarını bilen insan, başı ve sonu olmayan bir ve tek mutlak varlığın, varetme gayesini de ne başta ne de sonda aramaması gerektiğini idrak eder.
idrak edilmesi gereken tek ve sonsuz olan mutlaklığıyla varlığından sonsuz ve sınırsız bir varlık zerresini insana hediye ettiğidir.
varolmanın dayanılmaz hafifliğine, sadece varolmanın kısır döngüsünde iman eden insan, yaratılmışların en nankörü olmaya aday olur.
yokolmamak için yokeden tarafınızla mı yaratıcınızın hediyesi olan varlığınıza isyan edersiniz?
varolmaktan bu kadar haz alan ama varedicisinden de bu kadar bihaber olan başka bir varlık var mıdır?
bu kadar tutarsızken, kendi sorularına ve cevaplarına bir anlam veremezken, yaradanı sorgulamak neden?
kendini keşfedememiş bir varlığın yaratıcısını keşfetmesi, ona minnet duyması, onunla hasbıhal etmesi zaten beklenemez.
kendinize haksızlık etmekten vazgeçin ve yaradanı sorgulamaktan vazgeçip, önce onun varlığının en küçük zerresi olan varlığınıza bir anlam, bir cevap, bir samimiyet kazandırın.
gerçekten varlığının hakkını vermeye başlamış insan zaten sorularına kolayca cevaplar bulabildiğini görecektir.
tasavvuf düşüncesine göre allah, kendi güzelliğini görmek için kainati ve insanı yaratmıştır. kainat allah ın yansımasıdır. her insanda ve her şeyde allah ın güzelliğinden bir parça vardır.
küçük bir bebeğe tecavüz edebilen bir insanda nasıl bir güzellik vardır bilinmez ama allah ın hikmetlerinden de sual olunmaz.
genel itibariyle anlaşılabilir bir şeydir. ancak bazı insanları yaratmış olmasını anlamak zordur. madem beyin vermedin, ne diye yarattın? diye merak edilmektedir. bununla ilgili çeşitli teoriler vardır. mesela akıllı insanlar kendilerine ne kadar büyük nimet verildiğini anlasınlar diye bir teori vardır...
bu konu ne bir sözlük muhabbettine ne de kahve muhabbetine sığdığından bu kadarla yetiniyor ve selam ediyorum.