arattım amma ve lakin bulamadım, bulamayınca da böyle bir başlığı açmanın vereceği huzuru aşk ederek bu eyleme giriştim.
allah'ın bir peygambere ihtiyaç duyması tamamen kendi yarattığı kullarından çekinmesinin bir sonucudur. insanlara bir insan vasıtasıyla birşeyler anlatmak, yol göstermek daha kolaydır ona göre. allah eğer bu kitabı herhangi bir yoldan direkt olarak aracı kullanmadan insanlığa sunsaydı, "bu ne lan?!" tepkisi alacak ve bütün planları suya düşecekti. insanlar buna inanmayabilirlerdi, itaat etmeyebilirlerdi. fakat araya, kısıtlıyorum konuyu, kuran-ı kerim ve allah'ın arasına peygamber girince iş biraz daha gerçekleşiyor, sosyalleşiyor. insanlar," bu sunan da bizim gibi bir insan" diyerek, saygı da kusur etmiyorlar.
işin kötü bir yanı oluşuyor fakat bu doğrultuda. peygamberi allah'tan üstün gören insanlar, kesimler, toplulukla hatta toplumlar ortaya çıkıyorlar. bu allah'ın işin ilerisini düşünmediğinin kanıtıdır ki şu anda oldukça pişman olduğuna eminim. bu peygamberi allah'tan üstün görmek ise şekilcilikle alakalı demiştik vakt-i zamanında. allah'a ulaşamayacaklarını bilen insanlar, onu göremeyeceklerini, bir şekle sokamayacaklarını bilen insanlar onun en yakınında duran insanlara ona taparcasına tapıyorlar. en güzel örneği hıristiyan alemidir buna.
özetle, allah yarattığı insan ırkından hafif çekindiği için, onların ne kadar zeki, düşünen, sorgulayan varlıklar olduğunu bildiği için araya bir kanlı canlı insan sokarak kendisini, gönderdiği kitabı meşrulaştırma yoluna gitmiştir. başarılı da olmuştur fakat son dönemlerde ortaya çıkan "şekilcilik" kavramı allah'ın biraz kısa vadeli düşündüğünü kanıtlar nitelikte. bekleyip göreceğiz allah izin verir de ömrümüz yeterse bu döngünün sonuçlarını.
insanlar içindir. böylece herkes sorgulayarak bir dine mensup olmuştur. allahın kendisi bizzat inip alın bu kitap deseydi herkesin dili götüne kaçardı ve herkes müslüman olurdu korkudan.
Kendi gelseydi şuan hala alnın secdedeydi. Herkese eşit imkan sunarak inanıp inanmamada özgür bırakmıştır, inkar etmeyelim, öğrenelim kalbimizde varlığını hissedelim diye aracı göndermiştir. Bunu bilmeyecek kadar cahil mi? Başlık sahibi.
yarattığı kullarının kendi çabalarıyla aslına dönmesini istediğindendir kanaatimce , kendi yarattığı insandan elçi göndermiştir. ayrıca sanane kardeşim din onun , varlık onun sanamı soracaktı.
(bkz: allahın işine karışmak)
allah cc butun eksikliklerden uzaktir. o gani dir. sameddir. yani allah hicbirseye ihtiyac duymaz. insanlarda var olan acizlik birseylere ihtiyac duyma ozelligi kainati yaratan allaha cok uzak bir yakistirmadir.
allahin buyurdugu gibi insanlara "kendi iclerinden" bir peygamber gondermesi; insanlarin inanarak akillarinda soru isareti kalmadan iman etmeleri icindir. (en azindan hikmetlerinden biri)
herkesin tanidigi bildigi (ustelik efendimize emin ismini verdiler) bir insanin; (insanlarin icinde bir insanin) dini teblig etmesi ve teblig ettigini bizzat uygulamasiyla ornek olmasini saglamastir.
el alim olan rabbimiz kuranda bunu bildirmistir. insan her zaman ayni insan seytan da ayni seytan. ayette; neden allah bir insan secti de melek gondermedi ki seklinde gecer(telime kelime hatirlayamadim). yani seytanin isi bu bize uyanik olmak duser.
selamlar...
insanlara seçim hakkı sunmak istemesindendir. Eğer Tepeden yarattığı insanlara seslenip: ''ben sizin tanrınızım,tapın bana. '' deseydi,kimsenin onun varlığından şüphesi kalmayacaktı. dünya çok farklı ve sıkıcı bir yer olucaktı. iyi ki bu yaşamın belli bir senaryosu var, biz de istediğimiz yaşamı sürüyoruz.
