özgür iradeye bırakılmış bir seçimdir. hatta reddeddiği allah bir ayetinde şöyle buyurmuştur;
"dinde zorlama yoktur. çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. artık her kim tâğutu inkar edip, allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. allah, her şeyi işitir ve bilir." (bkz: bakara 256)
gelelim "ben allah'a inanıyorum fakat yaptıkları saçma geliyor, yetersiz bir tanrı" diye kolpa yapanlara ve bu kolpaya, insanların sosyal hayatlarındaki yaşamlarından örnek vererek pekiştirme yapanlara...
nedir din? hangi amaç doğrultusunda benimsenir, insanlarda benlik kazanır?
bazı cahillerin sözlerine bakarak islam dinini zorlayıcı ve bölücü bir din olarak görmeyin. bunlara bakıp dinin zorlayıcı olduğunu sanmak büyük bir yanılgıdır. çünkü dinin temelinde imtihan yatar zorlama yapılan bir yerde imtihandan söz etmek imkansızdır. zorlama, dinin temel mantığı ile çelişir.
evet, dinin temeli imtihandır. din inançtır! inanmak demek, sebep aramadan, sorgulamadan bağlanmak demektir. başına ne gelirse yaratıcı tarafından geldiğini kabul etmektir. insanoğlunun ve evrenin eşsiz sistemini yaratan allaha inanıp sonrasında "ben allaha inanıyorum ama yaptıklarını inanmıyorum" demek iki yüzlülüktür.
"allah övünüyor, kendini çok methediyor" diyenler... hayatlarında kur'an-ı kerim'i okumuşlar mıdır acaba?! bu kitabi, rehberi bir açıp okuyun! ayetlerin çoğunda allah'ın "biz" dediğini göreceksiniz. "biz gönderdik, biz dedik, biz yaptık"... bu kadar çok "ben" diyen insanoğlu, görmezler mi hiç allah bile çoğu zaman "biz" der. sen, ben değil, birliği, bir olmamızı emreder.
bu kadar güzel bir dengeyi yaratan ilahi gücün her yaptığının doğru olduğuna inanmaktır din! ki yaratan "size şer gibi gözüken şeyler hayırdı, siz onu şer gibi görürsünüz ama en doğrusunu allah bilir" demiştir. işte buna inanıyorsanız, allaha inanmış olursunuz. başa gelen belaya da "çok şükür, ne geliyorsa senden gelmiştir" diyebiliyorsanız imtihanı geçmiş olursunuz.
inanmak zannedildiği kadar kolay değildir. zannedildiği kadar da zor değildir. inanıp inanmamak bize verilen o küçük özgür iradeye bırakılmıştır. bizim bu dünyadaki irademiz sadece inanmak ya da inanmamaktır. (bkz: cüzi irade). gerisi allah'ın bize yazmış olduğu kaderdir.
bana bir tshirt i anımsattı. şöyle ki önünde god is dead,nietzsche. arkasında ise nietzsche is dead, god. senin allahı reddedmen çok önemli değildir de allah seni reddederse işe orda bir sorunun var demektir dostum...
ateist, deist veya nihilist birisinin kurması gayet doğal olan cümle. seviyeli, kendi içersinde tutarlı, insanların manevi değerlerine saygılı olduktan sonra herhangi bir problem yoktur olmamalıdır. (bkz: ateist)
Allah'ı reddetmesi yazarımızın allahın varlığını reddetmesi anlamına gelmemektedir. zira bir ananın evladını reddetmesi çocuğun varlığını reddetmesi anlamına gelmez çocuk hala vardır lakin sanırım yazar allahın dünayadaki adeletiszliğne eşitsizliğine göz yumamamış ve onu reddetmiştir bu doğaldır herkes allahı körü körüne sevmek, herşeyiyle ona yaranmak amacında olmak zorunda değildir. saygı duyulsun.
reddetmek birşeyi kabul etmemek geri çevirmektir.
allahı reddetmek onun verdiği herşeyi reddetmektir
göz,kalp,el,kol,can,yaşam,aile,başarı,akıl;reddedilmesi gereken şeylerden sadece birkaçıdır ki allahı reddeden çoktan aklını reddetmiştir.
bu ülkede dinin herzaman prim yaptığını bilen kişi söylemidir. ciddi olmadığına inanmak istiyorum. zira düşünen bir beyinin olayı algılayış tarzı şöyledir: kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez(sokrat). eli görmeyen göz yazıyı kalem yazdı sanırmış. varsın görmemeye devam etsin.