insanın biri yazmış. Bu insan şizofren ve sosyopat bir varlıkmış fakat çok zekiymiş. insanları kandırmanın yolunu iyi biliyormuş ve gerçekle bağlantısı olmayan şeyler görüyormuş. Hepsini bir yere kaydediyormuş. Sonra sosyal hayata karışıp zekasıyla insanları kendine inandırmıştır. Onun adı muhammed'dir.
Olaylar çok farklı da olabilir ama bu olay hakkında bir şeye inanmak dahi istemiyorum. O kadar gereksiz ve saçma geliyor ki artık bana. Sadece kafamdan bunu uydurmak istedim. Çünkü bir şeye inanmak çok zor. Altında yatan binbir türlü şey olabilir.
" göğü büyük bir kudretle bina ettik ve biz onu genısletmekteyız "
Zarıyat 47
" insanların kendi elleriyle işlemiş oldukları hatalar yüzünden denizlerde ve kara da bozulmalar ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah işlemiş oldukları günahların bir kısmını onlara dünya da taktıracaktır "
Allah size Kitab (Kur'an)da: "Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, o kâfirlerle oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirdi. Muhakkak ki Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.
inkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıklarında kapıları açılır ve bekçileri onlara: "içinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, bu gününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" derler. Onlar da: "Evet geldi" derler. Fakat kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu.
" yoksa onu muhammed uydurdu mu diyorlar? Deki! Haydi sizde onun denginde bir sure getirin ve bu konu da kim varsa yardıma çağırın. Sözünüzde samimi iseniz bunu yapın "
Cahil muhabbeti, kendi yetersiz zekasıyla anca bu muhabbeti yapabilir, ateistlerin çekineceği bir soru değildir.
Allahın varlığını ispat için yetersizliği zaten ortadadır.
Azıcık zeka ile ateistleri göt etmeye kalkmayın, sizi ateist yaparlar haberiniz olmaz.
okuma yazmasi olmadigina nasil yuzde 100 emin olabiliyorsun? gordun mu? 1400 yillik bir hikaye asirlar boyunca cok farkli sekilde carpitilmis olabilir. muhammed akilli bir tuccardi.
1997 doğumlu kızın 2011 yılında açtığı başlıktır. (bkz: venusd)
konuya gelecek olursak;
inancını yahut inançsızlığını sorgulayan, vesvesede, arayışta olan insanın, inanmak isteyip de inanamayan birinin muhtemelen aklına getireceği sorudur. bu sorunun daha saf versiyonu "kur'an ilahi bir güç tarafından yazılmamışsa, bir insan bunu nasıl yazabilir?" sorusudur.
bir insan 7.yüzyılda yazılmış bir kitapta evrenin genişlemesi ve genişleyen-dinamik yapıda olması, insanoğlunun spermin daha küçük birimi olan yapıdan meydana gelmesi, karadul örümceğinin dişisinin ilişkiden sonra erkeğini yemesini örnek vermesi, dünyanın en karanlık yerinin denizin altı olduğunu örnek vermesi, yeraltından petrol çıkmasından bahsetmesi, dünyanın aşamalar halinde varolması, her şeyin çifter yaratılması, altın orandan bahsedilmesi, kromozom sayısı ile ayet sayısının örtüşmesi, yüzey gerilimi ile birbirine karışmayan sular, yörünge sistemi, her şeyin oluş içinde olması ve atom altı parçacıklara gönderme yapması gibi pek çoğu 19.yüzyıldan sonra keşfedilmiş kozmolojik ve bilimsel açıdan açıklanmış gerçeklerden bahsetmesine dair bu soruyu sorması gayet doğaldır.
bu soruyu kendine soran insan muhtemelen "bu kitabın şiirsel ve ezgisel diline yakın, benzeyen 7.yüzyılda arapça yazılmış başka bir eser var mı?" diye kendine de soracaktır. muhtemelen yine bir kez daha bunu ilahi güce dayandıracak ve insan eliyle yazılamayacağını söyleyecektir.
he ayriyetten kur'an'ı vahyeden hz.muhammed'in ayetlerin indiği sırada ivme iner gibi fenalaştığı, terlediği ve zorlandığı, etrafındaki akrabaları, eşi ve dostlarının ayet indiği sırada onun yanında korktukları bilinirken, hz. muhammed'in bu kitabı kendisinin yazmış olması için toplam 6236 defa numaradan fenalık geçirmesi ,kendi kendine terlemesi gerekecektir. bir insan 22 yılda 6236 defa inme inmiş numarası yapabilir mi, kendi kendini saatlerce terletebilir mi, o yıllarda bu kadar şiirsel ve ezgisel dile sahip bir eseri peşpeşe yazabilir mi, bu kadar kozmolojik olayı kafasından sallayıp tutturabilir mi diye de sormak gerekecektir.
işin özü başlıkta sorulan soru, inanca yönelişte sorulacak ilk sorulardan biridir. insanın içine allah sevgisini bir kez daha aşılar.
müslümanların peygamber dedikleri o dönemin zeki ve yetenekli yazarlarından, insanları bir düzene sokmak isteyen iyi niyetli biri. Fakat tanrıyla alakası yoktur.
çok ilginç. müslüman teorileri doğruysa o zaman bile kuranı allah yazmamış oluyor. yani allah varsa da yoksa da kuranı allah yazmamış oluyor. bir de evet, allah yok ve kuranı muhammed yazdı. bunda anlaşılmayacak ne var onu da hiç anlamıyorum. çok basit oysaki.
müslümanların başlıca yanılgı sisteminin bir parçasıdır.
müslüman: allah yok mu?
ateist : yok!
müslüman: kuranı kim yazdı o zaman?
ateist : allahın yazdığı ne malum?
müslüman: kuranda öyle yazıyor!
ateist : kuranı kim yazdı?
müslüman: allah!
işte biz ateistler buna dairesel yanılgı diyoruz. tüm müslümanların geçerlilik sebepleri sonsuz bir kısır döngü içinde döner durur.
(bkz: kuran) şüphe yok ki allah(c.c) kelamıdır. allah(c.c) buna inanmayanlara bir meydan okur ve mealen derki;
"kuran ın bir insan sözü olduğunu iddaa ediyorsanız o halde gücünüz yetiyorsa toplanıp bir benzerini yapmaya çalışında görelim" şeklinde.