insanoğlunun var ve yok arasında sıkışmış küçücük beyniyle türetebildiği saçmalıktır. 2 format arasında ancak böyle saçma bir soru sorulabilirdi. kuran'ın tamamını okumamakla birlikte bildiğim kadarıyla kuran-ı kerim'de "allah vardır" demez, "allah birdir" der. ama biz her şeyi kendi evrenimizdeki gibi zannettiğimiz için böyle sorular sorabiliyoruz. daha varlık ve yokluğun ne olduğunu çözememiş insanoğlunun, allah'ın varlığını tartışması çok garip.
--spoiler--
allah nerede? göreniniz var mı? ben görmedim. sanırsam allah'ı gören yok. var olabilir bilemiyorum ama ben karşılaşmadım. hayatımıza da bir etkisi yok; ne bir yardım, ne bir iyilik hiçbir şey yok. birde karşılığında bizden ona dua etmememizi istiyor sanırsam. kendisi var ise ve de bize beyin denilen kıymayı vermiş ise elbetteki bunu kullanabilen insanın ona inanmasını da beklemedi.
--spoiler--
imkan bir şeyin olması ya da olmaması demektir. bizim olmamız ya da olmamamız şartları eşit idi. şu an olduğumuza göre olmamızı yokluğumuza tercih eden biri var demektir. bu da allahtır.
--spoiler--
allah nerede? göreniniz var mı? ben görmedim. sanırsam allah'ı gören yok. var olabilir bilemiyorum ama ben karşılaşmadım. hayatımıza da bir etkisi yok; ne bir yardım, ne bir iyilik hiçbir şey yok. birde karşılığında bizden ona dua etmememizi istiyor sanırsam. kendisi var ise ve de bize beyin denilen kıymayı vermiş ise elbetteki bunu kullanabilen insanın ona inanmasını da beklemedi.
--spoiler--
allah'ı gözle görmeye çalışmak. aynı düz mantıkla hareket edildiğinde beyin denilen kıymasında akılda görülemeyecek kişi zırvası.
görmek isteyen görüyor. ben görüyorum. sen tembelsen tanrı ne yapsın? ibadetin anlamını kavrayamıyorsan tanrı ne yapsın? tanrı'nın verdiği beyni kullanamıyorsan tanrı'ya neden suç atarsın "bana bu beyni niye vermiş?" diyerek.
allah'ın varlığı konusunda şüpheye düşmüş bir insanın zihninde oluşan sorunsaldır.
allah nerede? göreniniz var mı? ben görmedim. sanırsam allah'ı gören yok. var olabilir bilemiyorum ama ben karşılaşmadım. hayatımıza da bir etkisi yok; ne bir yardım, ne bir iyilik hiçbir şey yok. birde karşılığında bizden ona dua etmememizi istiyor sanırsam. kendisi var ise ve de bize beyin denilen kıymayı vermiş ise elbetteki bunu kullanabilen insanın ona inanmasını da beklemedi. zira ben inanmıyorum. varsa da var, ölünce göreceğiz. o zaman, ''sen de bana neden bu beyni verdin'' diye sorarım kendisine. ama sanırsam bu kadar egoist olması bizim onunla konuşmamıza engel olacak gibi gözüküyor ama neyse. inananlara da lafım yok, inansınlar. belki onlara baskılar altında hayat sürmek daha eğlenceli geliyordur. belki gizli mazoşistlerdir. dinin mazoşizmle ne alakası var demeyin bana şimdi. sabah'ın köründe istemeden kalkmak, istemeden kendimizi aç bırakmak, hac denilen kutsal mekanda tur atmak vs.
inanç denilen olgu insanın doğasında var. kimileri kurda, kimileri köpeğe, kimileri ineğe, kimileri ota boka inanmış geçmişte. ama zihinsel olarak çağ atladıkça bunların saçma olduğu kanısına varmışlar. inançsız yaşamak kendilerine ağır geleceğinden başka arayışlar içine girmişler ve allah'ı yaratmışlar. iyi hoş yaratsınlar. doğanın kanunudur deyip saygı gösteririz olur biter. ama sizin de bildiğiniz gibi allah inancı fetişizm boyutuna ulaştı. gerçek bu. acı ama gerçek. size acı gelmemesi normal ama bana acı geliyor.