https://galeri.uludagsozluk.com/r/2339895/+
Her soruya cevap verebilen ve mutlak bilgiler veri tabanına sahip bir bilgisayarımız olduğunu farz edelim. yani kainatın tamamına ulaşan bir kablo ve iletişim hatlarına sahip dolayısıyla soracağımız her suali kainatın tamamıyla koordinasyon içinde ve ona uygun şekilde cevaplıyor.
bu bilgisayara erişim imkanı olan insan tabii ki çok özel bir insandır. her mesele hakkında ona danışabiliriz. o da gider “evrensel bilgisayar”dan cevabı alıp bize getirir. bu bilgiler bizim sorularımıza göre oluşturulmuş cevaplardır. evet bilgisayarımız her şeyi biliyor ama bize bütün bu bilgileri vermesi mümkün değil çünkü bizim kapasitemiz ve istiab haddimiz belli.
bunu en başta o bilgisayar bilecektir. madem kainatın bütün veri tabanını kendinde barındırıyor elbette insanı da en iyi şekilde tanıyan ve ona hitabını onun seviyesinde ve onun anlayacağı bir dille yapan vasfında olacaktır. insanı aşan bir dil kullanması maksada aykırıdır ve abes nevindendir.
sorularımızın cevaplarını iyi anlayabilmemiz için gerekli dil her neyse onu kullancaktır. belki aydan, yıldızdan, geceden gündüzden, sivrisinekten misaller verecektir. yeter ki biz verilen mesajı anlayabilelim.
şimdi soralım, bu bilgisayarın bizim ihitiyaç, merak, zaruret vs.. saikiyle yönelttiğimiz sorulara karşılık verdiği bilgileri değerlendirmemiz ve hayatımızı o bilgiler istikametinde programlamamız nedir? bir tapınma faaaliyeti midir? bilgisayar bizden kendisini yüceltmemizi ve bir takım ritüellere girmemizi mi istemiştir? yoksa basitce bize gereken bilgileri mi vermiştir?
bu arkadaş yine zırvalarla saçmalamaya devam ediyor. bilgisayarı iyi ki kafirler icat ettide ona bakıp onun kavramlarını bize satıp güya bizi dine inandıracak la oğlum o insanlar aklına güvenip ne tanrıya ne bir dine değil aklına ve bilime güvenip o bilgisayarı icat etti. sen utanmadan oradan bile çalıp çırptığın palavraları bize güya satmaya çalışıyorsun. sanan en lan bilgisayardan küffarın ürettiği bilgisayaramı kaldı senin dini anlatman. sen bize ayı yardu. göğe uçti, ol dedi oldi oralardan anlatsana ne oldu onlardan neden vazgeçtin artık onları kimse yemiyor alay malzemesi oldun diye mi.
ibadet tapınma boş beleş zırvalardır. tanrı ne kendine ne başka birine yaramıyacak bir şeyi niye istesin tanrı insanı riyaya niye teşvik etsin. bunu artık satamayacaklarını bilen bu din bezirganları saçma sapan konuları güya bu zırvalarına alet edip bize satacaklar ama kimse yemiyor artık maskeler düştü. hiç bir şeye düzgün cevap veremiyorlar veremezler tek yaptıkları kıvırtmak.
birilerine yakmak için bahane bulunmuş koca bir evrendeki küçücük bakteri kadar bir gezegendeki aciz zavallı yaratıkların yapıp ettikleri nasıl şeylermiş ki böyle cehennemlerden çıkılamıyacak durumlar oluşuyor. ve neden şeytan serbest bunca zamandır madem kötülük istenmiyor düzgün hiç bir cevap yok.
her soruya cevap verebilen ve mutlak bilgiler veri tabanına sahip bir bilgisayarımız olduğunu farz edelim. yani kainatın tamamına ulaşan bir kablo ve iletişim hatlarına sahip dolayısıyla soracağımız her suali kainatın tamamıyla koordinasyon içinde ve ona uygun şekilde cevaplıyor.
bu bilgisayara erişim imkanı olan insan tabii ki çok özel bir insandır. her mesele hakkında ona danışabiliriz. o da gider “evrensel bilgisayar”dan cevabı alıp bize getirir. bu bilgiler bizim sorularımıza göre oluşturulmuş cevaplardır. evet bilgisayarımız her şeyi biliyor ama bize bütün bu bilgileri vermesi mümkün değil çünkü bizim kapasitemiz ve istiab haddimiz belli.
bunu en başta o bilgisayar bilecektir. madem kainatın bütün veri tabanını kendinde barındırıyor elbette insanı da en iyi şekilde tanıyan ve ona hitabını onun seviyesinde ve onun anlayacağı bir dille yapan vasfında olacaktır. insanı aşan bir dil kullanması maksada aykırıdır ve abes nevindendir.
sorularımızın cevaplarını iyi anlayabilmemiz için gerekli dil her neyse onu kullancaktır. belki aydan, yıldızdan, geceden gündüzden, sivrisinekten misaller verecektir. yeter ki biz verilen mesajı anlayabilelim.
şimdi soralım, bu bilgisayarın bizim ihitiyaç, merak, zaruret vs.. saikiyle yönelttiğimiz sorulara karşılık verdiği bilgileri değerlendirmemiz ve hayatımızı o bilgiler istikametinde programlamamız nedir? bir tapınma faaaliyeti midir? bilgisayar bizden kendisini yüceltmemizi ve bir takım ritüellere girmemizi mi istemiştir? yoksa basitce bize gereken bilgileri mi vermiştir?
yine mi bilgisayar martavalları la bilgisayarı dine kitaba inananalar değil aklına ve aklını ürettiğine inanıp çalışanlar geliştirdi. eğer bilgisayar kutsal kitaplara bakıp geliştirilseydi belki sana hak verebilirdik. tamamen dini reddeden bir bilim alanından neden utanmazca kavramlar çalıp böyle saçma zırvalar sayıklıyorsun. ol dedi oldi gıl dedi gıldi. gökten goç indu, ayu yardu bunlardan niye bahsetmiyorsun kimse artık bunlara innmıyor diye mi ne işin var bilgisayarla çalıntı çırpıntı işlerle.
allah değil malum arap peygamber kendisine tapılmasını istiyor. çünkü malum arap kişi felaket egoist idi. kuran'ı da o yazdı. geçirdiği psikoz atakları buna neden oldu.
lan oğlum niye illa birisine tapıyorsun. ilkel köle efendi ilişkisinin olduğu zaman ve yaşamlarda kölenin efendisine yaltaklanması can ve varoluş korkusundan doğan bir riyakarlıktı. insanlar uzun süreler köle efendi ilişkisi içinde yaşadıkları için güya tüm zamanlara evrenlere indi diye anlatılan bu dinler o devirlerin bu kısır dar bakış açısının ürünü şimdi bakınca ne kadar komik geliyor. soruyorsun tanrının senin ibadetine ihtiyacı var mı yok. pe ki kime yarıyor tanrı senin riyakarca bu işi yapman ister mi yok diyor e peki bu kadar zaman harcamak neden bunun yapacağına iyi bir insan olmaya dünyanın daha düzgün ve iyi olmasına dikkat etsene niye böyle bir sonuç ortaya çıkmıyor güya koca evrenleri ol deyip oldurduğuna inandığın tanrı ha bire karavana atıp yeni din indirip dur bakalım ya tutarsa mı diyor. bir de üstüne dünyayı düzgün bir hale getiremiyor öylemi. tanrını tüm isteğiyle evrende her şey oluyorsa insan neden bu kadar yamuk iş yapabilip ha bire dinleri bozuyor tanrı dur bakalım ya tutarsa yeni din indiriyor ha bunun nesi tutarlı.