aklı allah ile bir tutanı da gördük şimdi. akıl soyut değil. biyolojik bir gerçek, varlığı saptanabilir bir olguyu akıl diye tanımlamışız. beynin nasıl çalıştığı bütünüyle olmasa da biliniyor. tanrıyı kendi aklın gibi düşünmek saçma
Bu soruyu soranlar inkarından kinaye ederek soruyorsa ki başlık altında girilen entry lerden bu anlaşılıyor: o halde bizde o kimselere şöyle deriz;
Siz zaten allahın varlığından haberdarsınız, ayrıca görmenize hacet yok. En azından bu sizin allahı bildiğiniz halde iman etmenize de, kulluk etmenize de mani değil. Delilimiz de şu ayeti kerimedir;
" Onlardan birine ölüm gelince: 'Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim' der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır. " el-mü'minun/99.
Bakmayın siz onların artislik yaptıklarına, bilmezlikten, tanımazlıktan geldiklerine, senden benden iyi tanırlar aslında. Kanmayın, aldanmayın, inanmayın aldatmalarına. Yalvarmalarını allah (c.c.) haber vermiştir bize.
Allahı görecek donanıma sahip olmadığımız için mümkün olmayan durum. Buna manevi olarak da direnç gösterecek gücümüz yok. Şöyle ki arkandan biri böö yapınca bile ödün bokuna karışıyor. Üç harfli görsen mesela daha evvel görmediğin bir canlı... kalbin yerinde durursa ne ala... kainatın yaratıcısı olan allah söz konusu olunca düşün bakalım yüreğin kalbin onu görmeyi kaldıracak kadar güçlü mü?