her müslümanın hatırlaması gereken güzel iştir. verip unutmak gerekir.
yani kısaca istiflemeyin kardeşim. biraz da dağıtın.
isterseniz en temiz yolla kazanış olun o kazançta fakir fukranın da hakkı vardır.
asgari ücretli de versin trilyoner de. biri 1 tl versin biri 10 000 tl.
harcadıkça değil dağıttıkça mutlu olunuyor. bu da size tüyom olsun.
birazdan artı eksi oylardan da göreceğimiz gibi oran, en fazla artı 30, eksi 70 olacak. bir sürü kişi de boş geçecek. işte toplum da böyle düşünüyor ve bu şekilde uyguluyor.
"banane ooluum. ayfonun yenisini alıcam para yetmiyor zati. " diyor.
ama bazı sakıncalarım var; televizyonda evi arabası olan dilencileri görüyoruz, çocuklara para verince onları okula göndermek yerine dilendiren ailelerin teşvik ediyormuşum gibi gelir, falan.
tabi ki kastedilen dilenciye vermek değildir.
illaki bir ihtiyacı olan vardır. akrabalarınızda bile kıt kanaat imkanlarla üniversiteye giden biri olabilir ya da apartmanınızdaki görevli zor durumda olabilir ha hiç bulamadınız dışarıda kağıt toplayanlara çıkartıp 3-5 verin. sıcak bi çorba içsinler.
gene bir bencillik barındırıyor olsa da kendi mutluluğunuz için verin.
deneyin bakın. ilerleyen günlerde sebepsizce mutlu hissedeceksiniz.
hayatın sırlarından birini paylaştım lan sizle. daha ne yapayım.
''(vaktiyle) bir adam:
''- ben mutlaka bir sadaka vereceğim.'' dedi.
geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. ertesi gün belde halkı:
''- hayret! bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!'' diye konuşmaya başladı.
adam:
''- allâh'ım! sana hamdolsun. ben mutlaka bir sadaka daha vereceğim.'' dedi.
yine sadakasını alarak evinden çıktı ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fâhişenin eline tutuşturdu. ertesi gün halk:
''- olur şey değil! bu gece bir fâhişeye sadaka verilmiş!'' diye dedikoduya başladı.
adam:
''- allâh'ım! bir fâhişeye (de olsa) sadaka verdiğim için sana hamd olsun. ben mutlaka bir sadaka daha vereceğim.'' dedi.
(o gece, yine) sadakasını alıp evinden çıktı ve onu (bu defâ da bilmeden) bir zenginin eline koydu. ertesi gün halk:
''- bu ne iştir! bu gece de bir zengine sadaka verilmiş!'' diye (hayretle) söylenmeye başladı.
adam:
''- allâh'ım! hırsıza, fâhişeye ve zengine (de olsa) sadaka verdiğim için sana hamdolsun.'' dedi.
(bu ihlâsı üzerine) uykusunda o adama:
''- hırsıza verdiğin sadaka, belki onu yaptığı hırsızlıktan utandırıp vazgeçirecektir. fâhişe belki yaptığından vazgeçip iffetli bir kadın olacaktır. zengin de belki bundan ibret alıp allâh'ın kendisine verdiği maldan muhtaçlara dağıtacaktır.'' denildi.''
(buhârî, zekât 14; müslim, zekât, 78)
Neyin kastedildiği ortadadır. Sadaka herkese verilebilir. Dilenci, çocuk vs. Diye bir ayrım yapılamaz.
Öncelikle belirteyim tanrının var olup olmadığına inancım net değil. Olabilir de, olmayabilir de. (bkz: Agnostisizm)
Üniversitenin ilk yılları, para harcarken dikkatli oluyorum ama bazen sınırı aşabiliyorum. O sınırı aştığım aylardan biri. Nakit paranın gelmesine 3 gün var, cebimde de 5 lira para var. imkansız yetmeyecek, iddia mı yapsam diyorum 1 e 10 filan 3 gün idare etsin yeter kafasındayım. Borç da alabilirim, evden para da isteyebilirim ama o yola girmek istemiyorum. Neden paranı düzenli harcamıyorsun, yok işte neden öyle böyle bir ton soru, onun yarattığı stresi çekeceğime aç kalmayı yeğlerim, öyle delikanlıyız asfdfghk.
Neyse bir tane arkadaşım vardı, böyle islamiyeti anlatıyor, bilgili de bir kişi. inandığımdan değil de açık yakalamaya çalıştığımdan dinliyorum yoksa gerçekten arkadaş ortamında din, siyaset muhabbetleri çok sıkıyor beni. sonra laf arasında sadaka dan filan bahsediyor. işte sen bir verirsen allah sana on verir, sadakanın dinde önemli bir yeri var filan. Ben içten içten gülüyorum. Kafayı yemiş olmaları lazım diyorum bu insanların. Benim agnostik olduğumu biliyor, döndü bana dedi ki, kardeşim bak seninle bir anlaşma yapalım. sen çıkar cebinden şu kadar para ver ama içinden hiçbir şekilde o paranın geri geleceğini düşünme dedi. iyilik yapıyormuş gibi düşün dedi.
Düşünüyorum cebimde 5 lira var verirsem tam aç kalacağım yani. Sadaka dediği şeyi duydum ama hiç böyle gidip vermeye kalkmadım. Dedim bak beş liram var verirsem 2 lirasını veririm ama bir şartım var eğer param gelmezse senden 2 liramı alırım. Çocuk düşündü biraz tamam ver sen dedi. Çıkardım verdim 2 lira, nasılsa param geri gelmezse , isterim ve üstüne bir de bak bana böyle böyle dedin, atıp tuttun, ahanda bu din böyle, deyip rezil edebilirim. Gelirse zaten kazanıyorum 2 türlü de win to win durumu yani.
Neyse, muhabbet bitti ayrıldık oradan, eve geçtim. iddia da maçları kontrol ediyorum, iç saha dış saha performansları, 1 tane kupon yaptım. Aldım maçları, bayiye doğru yola koyuldum. Yolda bir telefon, annemin dayısı arıyor. Dedim bir şey mi oldu acaba hayırdır. Adamla en son 10 yaşında konuşmuştum, annemde telefonunu bana vermişti bir şey olursa ararsın dayını diye, ben de kaydetmiştim. Açtım telefonu dersler nasıl, izmire alıştın mı filan baya bir kafa ütüledi sağolsun. Ben de geçiştiriyorum işte evet, hı, tamam, yaparım. Age of empires 2 de ki işçi gibiyim. Kapatmadan sana para gönderdim dedi. Vay munuyim dedim içimden. Teşekkür ederim dayı zahmet etmeseydin gereği yoktu, sen genç adamsın para lazım olur benim içinde gez biraz, dedi kapadı.
Tabi benim aklımda sadaka madaka yok, 2 lira mı düşünüyorum. Yaptım kuponu, 2 mactan yattı bir üzüldüm bir üzüldüm sorma. Ertesi gün okulda kantinde çocuklarla langırt oynuyoruz. Geldi bu arkadaş, ne oldu kardeş var mı bir gelişme. Dedim ne gelişmesi, 2 liramı ver diye pintilik yapıyorum elemana. Ciddi ciddi eline para geçmedi mi dedi. Dedim bana kimse çıkıp da para vermedi. Nasıl yani dedi, baya baya para getirmedi kimse bana dedim. Eleman anladı davayı, onu demiyorum dedi herhangi bir şekilde eline para geçti mi bana onu söyle dedi. Dayım gönderdi de kimse bana para mara vermedi dedim.
Arkadaşta iyi işte bak eline para geçmiş dedi. içimden dedim ki, bu salak herhalde benimle ciddi anlamda kafa buluyor. Lan dedim bana kimse para mara vermedi, dayım gönderdi onu ne alakası var. Ben sanıyorum ki bu filmlerde oluyor ya bir adam geliyor böyle tanımadığın birisi seni seviyor filan, öyle olacak gibi düşünüyorum. yani nereden bileyim öyle bir şey olmadığını. Bu işte başladı dayın buna vesile oldu bilmem ney. Sonradan benim jeton düştü. arkadaş gerçekten bir şeyin vesile olacağını kastetmiş, ben anlamamışım. Çocuğa güvenmesem, inanmam kesinlikle. Temiz yüzlü, iyi çocuklardan, güvendim dedim tamam al senin olsun hatta dur ben sana gel bir yemek ısmarlayayım. Çıktık yemek ısmarladım buna. Konuştu baya baya, benim kafam hala daha " cidden bu doğru olabilir mi ? "sorusunda.
Adamla ne zamandan beri konuşmamışız, beni arıyor para gönderiyor, kıllandım yani. O gün gittim o sadaka ile alakalı bir ton kaynak karıştırdım. Baya baya böyle kalbinden geçen neyse veriyorsun allah' da sana veriyor hesabı. Bu kafama oturdu ama kafama oturmayan çok şey olduğu için tam olarak " sadaka " dediğimiz şeye inanamadım. Çünkü " karma " olayına çok benziyordu kafamda hep " karma " olarak kaldı. Evren sana yaptığın iyiliğin karşılığını veriyor diye.
Anlayacağınız bu da böyle bir anımdır. ister sadaka deyin verin, ister karma deyin verin, ben de işe yaramıştı. Sizde de yarar herhalde, ha bu arada sapıklık yapıp böyle bütün paranızı çıkarıp vermeyin sonra geri dönmez filan bana sararsınız. Ya işte sen dedin diye yaptım bak böyle oldu. Hayır , mesuliyet kabul etmiyorum. Sevgilerle...
