mondros mütarekesi sonrasında güneydoğu anadolu bölgesi'nde kuvayı milliyecilerin başında fransızlara karşı savunmayı örgütleyen, daha sonra urfa milletvekilliği ve doğu istiklal mahkemesi reisliği yapan kişi.
cumhuriyet'in ilanı sonrasında çukurova'da toprak talanı başlayınca büyük arazilere sahip olur. öyle ki şeflik rejiminin inlettiği köylüler üzerindeki ağa+jandarma kabusu yaşar kemal tarafından yazılan dört ciltlik ince memed romanında pek güzel işlenmiştir.
hatta bu romanlarda geçen toprak ağası ve milletvekili arif saim bey'in, ali saip ursavaş olduğu iddia edilmektedir.
ali saip efendi, hakkında mustafa kemal'e suikast hazırladığı iddiaları ortaya atılınca şeflik politbürosunun gözünden düşmüş ve 1939'da ölmüştür.
garip bir hayatı mevcut. iyi, kötü.
ama en bilinen özelliğini söylemek gerekir ise urfa kahramanı olarak anılır. lakin ben kendisinden haz etmem.
mevcut yolsuzluk iddiaları kozan vilayetinde geçmekte olup, o denli bir boyuta gelmiştir ki kendisi ile yerel halk arasındaki çatışma ortamını durduramayan devlet vilayeti adana'ya ilçe olarak bağlamak zorunda kalmıştır. yazının sonlarına dair o konu hakkında da bilgi mevcuttur.
1887 kerkük doğumludur. yüzbaşıdır.
işgal döneminde fransa kontrolündeki kozan yöresinde de görev yapmıştır. lakin kuvay-ı milliye yararına değil fransa yararına çalıştığı iddiaları mevcuttur.
daha sonra urfa'ya gönderilir.
bu süreçte kendisini affetirmeye çalışır.
Ali Saip’in Urfa’da imza attığı ilk önemli iş, Urfa’da örgütlediği Kürt aşiretlerinin Osmanlı Devleti’ne bağlı olduğuna ve Kürt bağımsızlığı yanlısı olmadığına ilişkin bir bildiri yayınlamak ve bunu bölgenin kaderi konusunda kararların verildiği Paris Barış Konferansı’na bildirmek oldu.
izleyen süreçte Ali Saip’in en önemli hamlesi Kürt aşiretlerini, Fransız güçlerini Urfa dışına çıkarmak amacıyla askeri ve siyasi olarak örgütlemek oldu. Ali Saip, 8 Ocak 1920’de Urfa’daki Kürt aşiretlerinin Fransızlara karşı birleşmesi için çağrıda bulunduğu bildiride “islam’ı himaye eden, dünyada müstakil olarak yalnız Türkler ve Kürtler mevcuttur. Bugün islamiyet ve vatan tehlikededir” diyecek ve Kürt aşiretlerinin desteğiyle 11 Nisan 1920’de Fransız askerleri Urfa’yı terk edecekti. Bu çalışmalarından dolayı Mustafa Kemal tarafından kendisine Urfa savaşçısı tabirinin kısaltması olarak ‘Ursavaş’ soyadı verildi ve ilk mecliste Urfa vekili olarak yerini aldı.
daha sonra gerçekleşen şeyh sait ve ağrı Kürt isyanlarına katılım gösterenlerin, bölgede Kemalist kadronun egemenlik paylaşmama siyasetine muhalefet edebilecek Kürtlerin tasfiye edilmesi ve sindirilmesi sürecinde Ali Saip yeniden sahne alacaktı.
bir iddiaya göre ise bir yandan isyanların direncini kıracak adımlar atarak, diğer yandan da Şeyh Said Ayaklanması’nın nedenini islam temelli bir örgütlenme olarak kodlayıp Terakkiperver Hürriyet Fırkası ve muhalif gazeteciler ile ilişkilendirerek, Mustafa Kemal muhaliflerini tasfiye etme projesine hukuki meşruiyet kazandırmakla görevlendirildi.
daha sonra yeniden kozan'a döndü.
ermenilerden kalan kıymetli arazileri usulsüz biçimde üzerine geçirdiği iddia edildi. sonunda yerel halkın tepkisi üzerine çatışmalar meydana geldi. ve en sonunda belediye binasının dahi küle döndüğü, içinden çıkılmaz çatışma ortamı üzerine kozan vilayeti ilçeye dönüştürüldü. mevcut arazilere ise devlet el koydu.
Ali Saip, 1935 yılında Mustafa Kemal’e yönelik bir suikast girişiminde adı geçmesi sonrasında Mustafa Kemal’in güvenilir kadrolarından olma vasfını yitirdi, izleyen yıllarda da yaşamını yitirdi.