Görselliğe diyecek bir şeyim yok ama Konu akışı çok klasik, diğer cem yılmaz filmlerindeki gibi gülmekten altımıza da sıçırtmıyor. Nerede o ince ve orijinal espriler. Adam "siktir lan!" diyor salondakiler kahkahayı basıyor. Bu mudur mizah! Cem yılmaz'ın çektiği filmler bile böyle ise türk mizahı nereye gidiyor?
That was an overrated movie. I was expecting more professional scenario
and bright conversations, but all we have viral advertorials.
Şimdi bitirdiysek Türkler için konuşuyorum;
Arkadaş kurbanı olarak, bile bile ne göreceğimi gitmiş bulundum. işin kötü tarafı ''ama Cem yılmaz'' diyerek filme kefil olan arkadaşlarım da çıkışta birbirine bakamıyordu hüsrandan. Hayır de ki paraya ihtiyacım var, bu zamana kadar bedavadan vcd kiralayarak izlediniz şimdi siz verin. Eş dost akraba oynatmanın tavanını yaşatıp masraf kısmayı, üzerine filmin yarısına viral reklamı boca etmeyi ilk defa görüyorum. Hayır biz Leyla ile Mecnun'a da çok güldük değer verdik, demek ki seyircinin zekasına hürmet edildiği yerlerden de ekmek çıkarabiliyor bunu en başta Cem YILMAZ biliyorken şimdi Şahan'laşması ya umudunu kaybetmişlikten, ya da ''adam sen de''cilikten köken alıyor gibi ağır geldi.
Bak hocam, karikatürist dönemindeki çizimlerini espri çabalarını gördük biliyoruz, birbirimizi kandırmayalım. Nasıl sen karikatür işinden anlamadığını çözüp kendini doğal kabiliyetin stand-up'a kanalize ettiysen, şimdi de bu sinemacılık işinde de ısrar etmemen gerektiğini de fark etmeni bekliyorum.
Ha, dersen ''yaprağım, medya arkamda, bir tweetime yüzbinler göz atıyor, ben daha az bile yapıyorum, neyin kıskançlığı bu''
Haklısın, ben George Carlin izlerim sen yine 'benzin beş lira bizde' diyerek 'aman ne kadar protest' coşkusundaki alkışları toplarsın. Şuraya bak -koskoca- Cem Yılmaz'a nutuk atıyorum sanki onaylanacak da okuyacak da peh...
cem yılmaz ne yapsa izlerimcilerden olarak filmi öyle ayıla bayıla izlemedim ama itin götüne sokmaya da gerek yok. en azından bilete verdiğim paranın karşılığını aldım ve gayette eğlendim. öyle ahım şahım bir gişe yapmasını beklemiyorum ama her nedense.
pepsiden sogudum cem yilmazdan sogudum. o nasil gözümüze sokmak reklami. komik degildi film ne zaman bitecek diye bekledim. filmin tek guzel sahnesi baris manconun sarkisinin caldigi sahneydi. cem yilmaz bu filmden sonra bunalima girer mumkunse uzun sure film yapmasın.tanim: 7 tane cucenin satilmasi uzerine yola cikilarak yapilmis fakat ali babayi hala bulamadigim filmdir. belki de buldum ama bulmamazliktan geldim bilemedim.
Son 2 senedir cem yılmazın filmleri git gide düşüşe geçtiği aşikardır ki bu filim tam bir vasat olmamış cem yılmaz ustalık bitmiş sende eskisi gibi değilsin.
valla güzel ve eğlenceli film. gidin izleyin derim, neticede desteklemek lazım.
ama tabi öyle über bir yapım beklentisiyle gidilmemelidir.
zaten sinemaya neden gidilir?
sosyalleşmek için, biraz güzel ve eğlenceli vakit geçirmek için.
cem yılmaz bunları vermiş, zaten onun olduğu her yerde eğlence olur. o yüzden gönül rahatlığıyla gidin, kendinizi kasmayın kahkahanızı atın dönün amk.
--spoiler--
film, bir önceki film olan "pek yakında" nın devamı gibi olmuş resmen.
pek yakında filmi de göndermeler ile dolu bir filmdi, cem yılmaz bu filmde de kah kendi sanat hayatına, kah hatıratımızda izleri olan şeylere bol bol gönderme yapmış.
ve filmin sonunda soundtrack olarak çalan "kazma".
ben özellikle kazma'nın coverina bayıldım, bitene kadar bekledim çıkmadım salondan. kızıl ordu korosu benzeri bir koro ile düet yapılmış, nefis olmuş gerçekten.
diğer filmlerde olduğu gibi burada da ürün yerleştirme vardı tabi. ne de olsa ekmek parası, saygı duyulmalı.
bu film kardeş azerbaycan halkının da hoşuna gidecektir eminim.
azerbaycan şiveleri güzeldi.
boris mancov'un slav aksanlı ingilizcesi ve karakteri de güzeldi.
şenay'ın "türkçe düşünüp ingilizce konuşma" çabaları da yardı bir güzel.
"ilber" karakterini beğenmedim ama ben. bilmiyorum, daha iyi olabilirdi sanki. cem yılmaz neden böyle bir karakter ve oyuncu tercihi yapmış anlam veremedim.
ha, unutmadan, izzet altınmeşeli şehir efsanesi de hoştu.
Cem Yılmaz'ı çok severim naçizane Türkiye'nin en zeki insanıdır kendisi filmde güldüğüm yerler oldu ama bitmesine kadar sabrım yetmedi erken çıktım. Zira sadece film bitmeden çıkan tek ben değildim.
nasılsa seyirci garanti mantığıyla çekilmiş film. hiç uzatmaya da gerek yok, çok kötü olmuş. bundan önceki bütün cem yılmaz filmleri bir yana, bu film dğer yana. cem yılmaz'a acil para lazım olmuş galiba.
az önce çıkmış bulunduğum film. birkaç siyasi espri vardı onun dışında pek güldürdüğünü ve düşündürdüğünü söyleyemem. (ekşiye de gönderme var). ı ı olmamış sevemedim ben komedi filminden çıkıp mutsuz olup verdiğim paraya ağlamak da varmış.
cem yılmaz'ın en sevdiğim iki filmi her şey çok güzel olacak ve hokkabaz'dı. sonra arog'uda sevdim ama son yaptıkları pek güldürmüyor deniyor bakalım bu sefer ne yapmış henüz seyretme imkanım olmadı, önce seyredelim sonra yorum yaparız.
parayla seyredilecek gibi durmuyor, gerek fragmanlarından gerekse eleştirilerden. inşallah cem yılmaz fazla para harcamamıştır filme, maliyeti çıkarırsa öpüp başına koysun.
ben sevdim ve güldüm. filme ''komik değildir'' düşüncesiyle gittim. belki de bundan bu kadar çok gülmüş olabilirim bilmiyorum. bazı sahnelerinde espriler çok inceydi. inceleri yakaladığım için de hoşuma gitmiş olabilir. filmin ilk yarısı başka ikinci yarısı bambaşka değerlendirilmeli. başta bir bok anlamayıp sonra birden konunun içine dahil olarak esprilerle ilerleyen ve insanda merak uyandıran bir yarı var iken sonrasında uzatılmış ve bok gibi bitirilmiş bir son var.
ayrıca yeter amına koyayım affedersiniz. şu adamın filmlerini artık yine kendisine ait olan gora ya da arog ile kıyaslamayın. her film aynı formatta olacak değil ki. her filmde karnınız ağrıyacak değil. bir önceki filminde de aynı düşünce ile izlediniz, göt oldunuz.
filme, ''çok kötü filme çok kötü anlamına gelen not olan 4'' verenlere ''hassiktir ya'' anlamına gelen 7/10 veriyorum. salon gayet gülmekten yarıldı, ağızlarındaki mısırları hönkürdü. yarıda çıkan olmadı. ekşici yoktu.