bugün

izlediğim fragmanından cem yılmaz'ın en tapon filmi olmaya aday görünüyor. özellikle bayanlar hiç sevmeyecek gibi. hayır fragmanda zerre güldürmeyen filme, vizyona girdiğinde neden gitsin ki insanlar, cem abi 37.ci spor arabasını alsın diye mi?

Valla şu klişe videosunu izleyin, daha çok eğlenirsiniz...

https://www.youtube.com/watch?v=U2SoJHk4Udw
mükemmel bir film geliyor ,gora tarzı olacak.
Fragmanı için konuşuyorum;

bu sefer güldürmedi.
Fragmanından pek bir şey anlaşılmayan Cem Yılmaz filmi, bekleyip göreceğiz.
fragmanının ilk saniyelerinde o kolu kesin eliyle kaldıracak dedim.
cem yılmaz artık eskisi gibi yaratıcı değil yahşi batı'dan sonra pek bişey koyamadı ortaya.
sarhoş kafayla değiştirdiğim bir olaydır.
(bkz: çerez prenses ve yedi biralar)
Bir cem yılmaz hastası olarak Karakterlerin üzerinde çok fazla çalışılmadığını düşünmeme sebebiyet vermiş, nedense içimde bir önyargı oluşturmuş film. Bundan on bir sene önce gorayı yaptı bu adam. Plakumatlar bile kostümünden ses tonuna her şey düşünülerek yaratılmış.
Bu filme bakıyorsun, kaşı gözü boya peruğu tak çıkar kameranın karşısına modunda davranılmış gibi geldi bana.
He yine gidip donuna sıçana kadar gülecem eminim. Ama ne bilim, pek yakında filmi çok güzel olmasına rağmen cem yılmazın karısını oynayan karının soğukluğu yüzünden film biraz sönük kalmıştı. O yüzden de olabilir içimde bir önyargı oluşturmam gerektiği hissi. Ama seni her türlü seviyoz cem reyiz.
Bahse girerim cem yılmazın tüm filmlerinin içinde (av mevsimi,gora,arog,yahşi batı,hokkabaz) en kötü hasılat yapan filmi olacak...
çok bi beklentim yok açıkcası.
gene bol bol pepsi gözümüze sokacak olan film.
cem yılmaz filmlerinin gora dan sonra mizah ve kalite bağlamında,

hızla aşağı yönde bir düşüş sergilediği göz önüne alınırsa çok da büyük beklentilerle gidilmemesi gereken filmdir.

gora dan sonraki cem yılmaz filmlerinin hiçbirinde,

birkaç tane gülünecek "ince" espri haricinde ne senaryosu, ne de mizahı gerekli seviyede değildir.
cem yılmaz tek kişilik gösterimde iyi fakat sinemada başarılı olamıyor.
13 kasım cuma günü vizyona giricek cem yılmaz'ın merakla beklenen filmidir.
Fragmanlarini gördüğüm ama ben de nedense bir etki uyandirmayan yeni cem yılmaz filmi.

Pek yakında filminin Fragmanlari dönerken de aynı hisse kapıldım. Filmi de sinemada değil dvd den izledim. Bir çok yerinde ileri almak istedim ve zor da olsa izledim.

Muhtemelen bu filmi de sinemada izlemem.
pek yakında yeşilçam'a göndermelerle doluydu. bu sefer hollywood'a gönderiyoruz sanırım.
cem abi tarafından galasına davetli olduğum film . cem abiyi severim bakalım nasıl çıkacak film.evet.
Film yapmak için yapılmış filmdir. Evet.
çok bir şey beklemediğim bir cem yılmaz filmi, herkesin beklentisi düşük gibi geliyor ancak şöyle bir durum mevcut ki, film eleştirmeni bile filmi ilk defa izledikten sonra mantıklı 2 cümle kurmak için bir kere daha izleme gereği duyuyor, bizim milletimiz daha filmin fragmanını yeni izlemişken tutup filmi yermeye bayılıyorlar. bekliyorum, cumartesi izleyeceğim ancak dediğim gibi beklentim düşük bunun da iki nedeni var ;

1- cem yılmazın giderek düşen bir filmografisi

2- amaan zaten ben unumu elemiş eleğimi asmışım havasında olan cem yılmazın reklama pek önem vermemesi ve izleyecek olan izleyici salona çekme gayretinin olmaması.
fragmanını izlemem yeten bir cmylmz filmi. aga bu nedir? bu adamın filmleri neden iyi değil lan? stand up'ta dünyaya bedel eyvallah da filmleri berbat be.
türkiyede film çekmek her şeyden önce genel izleyici kitlesine hitap etmeyi gerektiriyor. recep ivedik izleyen maskeli beşler izleyen çılgın dersane izleyen kesime de hitap etmek zorundasın.

stand up gösteri yapınca bilet fiyatları malum olduğu için gelen kitle de ona göre oluyor. demiyorum parası olan eğitimli kültürlü zeki ama bir noktadan sonra olay ab grubu ile total izleyici muhabbetine dönüyor.

izler miyim bilmiyorum ama bana çekici gelmedi. pek yakında bana çekici gelmemişti sinemada izlemedim sonra da hiç pişman olmadım.
bir yamuk prenses ve kırk haramzadeler değildir.
(bkz: SOFYA Garden International)
atilla dorsay'ın beğendiği film olarak anladığım görsel bütünü.
eğlenceli ama komik değil. çok güleceğiz diye gidenlerde bir hayal kırıklığı oluşacak. filmde benim güldüğüm tek şey, ozan güven'in olmadığını fark edip geniş aile yapıştır'daki ozan güven esprisinin aklıma gelmesiydi.
barış manço ya selam çakıp bizi huzunlendiren, derin derin iç cektiren filmdir. Ayrıca beklediğimden komikti.

not: bulgaristan hakkında bir çok şeyi filmde işlemişler ama en onemlisi olan bulgaristan dan gelen cevapsız çağrıyı unutmuşlar. gerçi o başlı başına bi film konusu da.. neyse ikinci filmin konusu o olur belki.