bugün

cem yılmaz hayranı biriyim ancak filmi beğenme sebebim bu değildi, film bence oldukça başarılıydı. gora filminden bu yana hep yeni filmleri çok güldürmedi diye eleştiriliyor. hala farkına varılmıyor, adam goradan bu yana evrim geçirdi, filmleri daha çok mesaj vermek ile alakalı. olgunlaştı ve gerçekten başarılı oldu bu işte. bırakın artık çok kötü yiaaaaa diye ağlamayı.
cem yılmaz'ın en kötü filmi maalesef. beğenilmemesi çok normal...
filmin en başından sonuna kadar gerek episodlara ayrılması, gerek yazı karakterleri, gerek karikatürize kan - ölüm sahneleri, cem yılmaz tarantino'ya selam çakmış dedirtiyor ama filmi kurtarmıyor bu.
filmin genel akışı izleyiciyi sıkıyor...
boris mancov karakterini çok sevdim, kaliteli bir kötü adam karakteri olmuş üzerine gidilebilir, o odaklı bir hikaye geliştirilebilirdi belki...
av mevsimine yapılan gönderme gülümsetti...
kenan komutan muhabbeti de keza.
ama dediğim gibi, kahkaha beklentisi katiyen olmamalı. En fazla gülümsüyor insan bazı sahnelerde o kadar. o bulgar kıza da ısrarla "lan" dedirtmeselermiş keşke kulağımı tırmaladı...

gelelim teknik mevzulara...

renkler tonlar filme uygun olarak fazlaca canlıydı.
greenbox yine çok güzel kullanılmış ama patlama sahnesi dışında. orası ben efektim diye bağırıyordu.
standart bir cem yılmaz filmi gibi büyük paralar harcanmış büyük emek verilmiş prodüksiyona. kostümler, dekorlar, aksesuarlar çok güzeldi.

bu söylediklerim de cem beyin çok umrundaydı sanki, sanki ben sinema otorotesiydim... izledik sonuç olarak.
Cem Yılmaz’ın bile kurtaramadığı film.

Birkaç sahne dışında pek bir esprisi yok, iki film arasında kararsız kaldıysanız ve biri buysa diğerini seçin.
piyasada o kadar tırt film var ki cem yılmaz'ın her filmine oscar veresim geliyor.
recep ivedik sevenlerin laf attığı film.
Cem yılmazın filmlerindendir güzel bir atmosferi vardır fakat önceki filmleri kadar efsane olduğu söylenemez.
son on yilda izledigim en kötü 10 filmden biri. ugrassan bu kadar kötü olmaz.
Sinemada izlediğimde sonunu beklemeden çıkmıştım kötü bir zamana denk gelmişti sanırım şahsım adına.
Sonra tekrar izledim sonra bir kez daha bir kez daha komik Ada'm Cem yılmaz
En çok güldüğüm yeri; barda hesap fazla gelince bodyguard geliyor Ada'mın eline yüzünü yaslıyor Cem yılmaz yapma diyor otele gidelim diyor para var diyor orada yarılıyorum resmen komik film.
filmde abiler kılığından bir karakter var ve cem yılmaz da filmde o karakter hakkında "bak bu başımıza bela açar." falan diyordu.
10 dakika dayanabildim ancak. o beğenmediği recep ivedik bunun yanında şaheser kalır.
Cem yılmaz'ın tek kötü filmi.
Cem yılmaza yakışmayan filmdir.
Neyseki pamuk prenses ve 40 haramiler değil. Ehe.
Izledigim en boktan cem yilmaz filmi. Izlemeyin.
gidilmemesi gereken filmlerden biridir hele hele gülme ümidiyle asla gidilmemesi gereken filmlerden biridir.
adalete fener yaktığından beri uzak durduğum komedyenin sıvamış filmidir.
Uyduruk iki masal.
film işte.. evet bu filmi en iyi anlatan iki kelime bu şekilde yanyana geldi..
iyi ki de gitmemişim filmi.
Filmi fazla gömmüşler. Hiç fena değildi. ince espriler vardı. korku - komedi türünde idi. Bazı sığlıklar varken iyi işlenebilecek sahneler kısa tutulmuştu. Filmin beğenilmemesinin neden bu diye tahmin ediyorum.
film vasattı ama cem yılmazın zafer algözle beraber söylediği azerice şarkı güzeldi, cemin sesinin güzel olduğunu biliyordum ama bizim şarkımızı bu kadar iyi söyleyeceğini beklemiyordum. filmde genel azerice konuşmalar çok boktandı, arkadaş yıllardır anlatamadık lan. azerbaycanlılar "ay balam" lı konuşmaz! bi hödüğün ağzından bir kere ay balam çıktı diye, bizi öyle konuşuyoruz sanıyorlar. bunun dışında espriler ve boris iyiydi *
şarkının çok güzel olduğunu söylemiş miydim? bi an cem devamını söylesin diye bekledim lan, ya adamın sesi harbi güzel ya da bana hoş geliyor.
Digiturk te ücretsiz olarak Türk filmleri topiğine girmiş sinema filmi.
belki de cem yılmaz'ın bu güne kadar ki en kötü filmi. arkadaş iki kere izledim yine bir cacık anlamadım. olamaz yani böyle bir senaryo.
olm adam gorayı bi da çekmiş. niye demionuz ulan ibineler.

-ticaretle uğraşan başrol, hatta alakasız adamlara kartvizitini uzatır.
-genellikle müşterileri yabancıdır. sana şu olur bu olur tarzı pazarlık eder.
-bir iş yaparken birden kendini oraya ait olmadığı bir dünyada bulur.(halı-cüce satış)
-vatanı-gezegeninden uzakta güzel bir kızla maceraya atılır.
-yanında yancısı vardır.
-kötü adam önce bunu hiç siklemez.
-sonra garip bi şekilde süper kötü bi adama diş geçirir, enteresan yetenekleriyle.
-arada herşeyi yoluna koyacak ama herşeyden habersiz bir adama ulaşır.
-finalde ülkesine-gezegenine döner.

ulan daha çok şey varda yazmaya üşeniyom.

cemcim bi da olmasın lütfen.