Alfabe kullanılan harflerin ilk ismi olarak isim alır. Yunanlılarda alfa beta olarak başladığı için öyle denir aslında türkiyede kullanılan latin harfleri sistemi için "bizim alfabemizde 29 harf vardır" önermesi yerine "bizim abecemizde 29 harf vardır" önermesi olmalıdır. Ancak yürürlükte değildir.
m. ö . 2000 dolaylarından mısırlı firavunlar bir sorunları olduğunu fark ettiler. ele geçirip köle olarak kullandıkları savaş esirlerinin sayısı, komşularına karşı kazandıkları her zaferle birlikte artıyordu. fakat köleler hiyeroglif yazısını okuyamadığını için mısırlılar bu kölelere emirlerini yazılı olarak iletemiyorlardı.
mısır hiyeroglifleri gibi erken dönem yazı sistemleri aşırı derecede kullanışsızdı ve bunları öğrenmek de çok zordu. bu sistemler binlerce karakterden, her biri bir fikri veya sözü temsil eden sembollerden oluşuyordu. bunları ezberlemek yıllar alabiliyordu. aslında bu karmaşık yazıyı bir avuç mısırlı okuyup yazabiliyordu.
dil bilimciler bugünkü alfabelerin neredeyse tümünün 4000 yıl önce mısırlıların köleleriyle iletişim kurabilmek için buldukları basitleştirilmiş hiyeroglif yazısından türediğine inanmaktadırlar. bir alfabenin, tüm batı dünyasında kullanılan yazı sisteminin gelişimi antik çağ insanının iletişim şeklini değiştirmiştir.
hiyeroglif yazısının basitleştirilmiş versiyonunda her bir karakter sadece bir sesi temsil ediyordu. bu yenilikle beraber karakter sayısı birkaç binden birkaç düzineye kadar inerek, karakterlerin daha kolay öğrenilip kullanılmasını sağladı. karmaşık hiyeroglif dili sonunda unutuldu ve bilim insanları bu karakterleri 1799 yılında rosetta taşı'nın keşfine kadar çözemediler.
alfabe son derece başarılı oldu. mısırlı köleler anayurtlarına geri döndüklerinde yeni yazı sistemini de beraberlerinde götürdüler. alfabe yakındoğu'da yayılarak ibranice ve arapça olmak üzere bir çok yazı sisteminin temeli oldu. denizyolu ticaretiyle uğraşan bir antik çağ uygarlığı olan fenikeliler, alfabeyi akdeniz boyunca karşılaştıkları kabilelere yaydılar. yunan ve roma alfabeleri de antik fenike yazısında dayanmaktadır. bugün ingilizce de çoğu batı dilinde roma alfabesi kullanılmaktadır.
ek bilgiler :
1. bugün kullanılan ingilizcedeki pek çok harf doğrudan antik mısır karakterlerinden gelmektedir. örneğin "b" harfi "ev" sözcüğü için kullanılan mısır karakterinden üretmiştir.
2.oxford ingilizce sözlüğü'nün en son basımı şu anda aktif olarak kullanılan 171.476 kelimeyi içerir, ingilizce diğer dillere kıyasla kelime sayısı en fazla olan dillerdendir.
Alfabe , eski yunanlılarla ticaret yapan fenikeli deniz tüccarlarının kullandığı yazı sisteminin geliştirilmiş halidir . Yunanlılar , yumuşak fenike ünsüzlerini ünlülere dönüştürmüş .
Alfabenin bulunuşu altında yatan asıl neden ise ticariydi .
Elimizdeki en eski alfabetik yazı , i.Ö. 750-690 yillarindan kalma , Dipylon Vazosu adı verilen bir vazoya oyulmuş yazıdır . Şöyle yazar : "Bütün bu dansçılar arasında en şen oynayan kim ?"
yunan alfabesinin ilk harfleri olan alfa beta harflerinin söylenmesi ile oluşan harfler düzeni. arapça için de elif-ba denmesi yine aynı şeyden gelir. elif be te.
Türkiye türkçesinin alfabesinde biraz eksiklikler vardır. Mesela ters e ve kalın k, ince k'lerin gösterilmesi lazım. Sertap ve ev derken telaffuz edilen e'ler aynı değildir. Düdük ve ıslak kelimelerinde telaffuz edilen k aynı değildir. Bunun dışınde hala(akraba olan) da olduğu gibi uzun a'ların ve kağıt da telaffuz edilen ince a'nın da alfabede ses olarak kullanılmasından yanayım.
Tabi bunlar neredeyse devrim niteliğinde, bu saatten sonra yapılması mantıklı değil.
sadece tanrı votan'ın tanıdığı harfler. germen inancına göre, amcası dev mimir, tanrı votan'a, daha önce alfabenin içinde erittiği bir içki içirmiş. bu yüzden alfabe , votan'ın beynine çıkmış ve orada yer etmiş. insanlar alfabenin pek küçük bir bölümünü biliyorlarmış. asıl gizli harfler votan'ın beynindeymiş. bu inanç germenlerin latinlerden aldıkları alfabeyi ne güçlükle öğrendiklerini simgeler. aynı zamanda bilginin sınırsız olduğunu ve bir bölümünün daima sır kalacağını anlatır.
bir dilin yazılmasına yarayan işaretler dizgesi. Yunan alfabesinin ilk iki harfi olan Alfa ile Beta kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. ilk insanların yazıları resim yazısıydı. Mezopotamya, Mısır ve Anadolu da yaşayanlar hep resim yazısıyla yazdılar. Ancak yazıyı yazmak ve okumak güçtü. Daha sonra her ses için bir işaret kullanmaya başladılar. Tüccar bir ulus olan Fenikelilere (buna bak) bu yazı uygun gelmedi. Ticarette hızlılık gerektiğinden herkesin anlayabileceği 22 harflik bir alfabe yaptılar. Fenike alfabesi iyonya ya, oradan Yunanistana ve Romalılara geçti. Romalılar bunun üzerinde biraz daha işleyerek Lâtin alfabesini oluşturdular. Türkler de bu alfabeyi 1928 yılında kabul ettiler.
allah yoluna
adanmışım
ağlama artık çocuğum
abdulhakimin haykırışı yakındır.
bazen üzüntülere boğan
bazen de yeşerten
bahçesarayın karlı yolları
bal ve ceviziyle
bir gün elbet meşhur olacak
cehennem ateşi
canından uzak olsun
cehaletin taşlı yollarında
cümle âlem
cemaline aşık olmuş
çevir gözlerini
çevir gözlerini vitrinlerden
çağları tükenmeyen
çürümeyen
çanakkalede yatan
duvar diplerinde bekleyen
düzenbazların düzenlerinden
dolu dolu nefret etmeyi bilmeyen
derdine deva arayan
doktora benzer
ey dünyanın yalanından geçip
ey merhameti çok olan
ey insanların şefaatçisi
ey gönüllerin mahbubu
ey kalplerin maşuku
ey vazgeçilmeyen şefaatçi
fani dünyada
filistinde katliam yapanlar
firavunlar gibi israil
fatihlerin gelmesine az kaldı
gökyüzü yorgun
göz kapaklarım düşüyor
gönlümde bir ağırlık
gönüler tamir edilmeli
gönül dostum
boynu bükük senin çektiğin çileler içimde
abdulhakim öztürk
fenike'lilerin asur kralı'nın koyduğu ağır haraçları karşılamak amacıyla akdenizde dolaşıp, yeraltı zenginlikleri arama çalışmaları sırasında değişik uygarlıklarla tanışması sonucunda bulduğu, sesleri simgelere dönüştüren sistemdir. fenikelilerin bulduğu bu alfabe tüm batı alfabelerinin esasıdır.