jeremy clarkson dan bir yorum.. gerçekten anlamlı...
--spoiler--
araba markalarından bir insan yaratmak istesek toyota beyni, aston martin yüzü, cadillac karnı ve alfa romeo bu insanın kalbi ve ruhu olur...
--spoiler--
hakkında bilgi sahibi olmayan, belkide koltuğuna dahi oturmamış kişiliklerin, hakkında atıp tuttuğu tek otomobil markası. bilenlerde iyi bilir, vazgeçemez. bir tek "alfa romeo" vardır. gerisi fasa fiso...
uzun bir zaman kullandım. hay kaknem şey. araba senle sürekli mesafeli. enseye tokat yapayım diyorsun. olmuyor. izin vermiyor. ağır abi sanki pezo. süratine, şekline felan laf edene dirsekle girerim o ayrı. ama tıkırtısı bitmez, gıcırtısı dinmez, benzini içer, ne bileyim, iyi bir servis varsa benzim parasında da sorun yoksa, performansın dibine dibine vurayım dersen, 4000 5000 devirde araba kullanmak tam bana göre diyorsan, ne duruyorsun, tıkla, enlarge your p.. neyse, o denli insanı gaza getirir alfa. 159 candır canandır. nerden aklıma geldiyse şimdi.
tüm zamanların en iyi yol tutuşuna sahip binek otomobil firması. mazisi oldukça uzundur, son olarak fiat grubunun içindedir. eskiden türkiye'ye zeytinoğlu grubu getirirdi, sonrasında koç grubu distribütör olmuştur. eski boxer motorları harika ama biraz sorunludur. çift ateşlemeli twin spark motorlar daha stabildir. neredeyse tüm araçlarının dizaynları birbirinden güzeldir. iki kapılı görünümündeki dört kapı 156 modelleri hala göz alıcıdır.
özellikle yol tutuşundan dolayı kullanımı çok zevkli bir araçtır ama biraz naziktir. güzel yol, hatta otoban ister, biraz yakar ama bir 156, bir 159, her zaman mercedes, bmw'nin alternatif modellerine tercih sebebidir.
edit: imla
edit2: hoşgördük! alfa uzmanı değilim, sadece alfistiyim*. ikinci el kolay, her zaman (tüm sözlük kardeşleriminde tabi ki) yardımına hazırım.
yedek parçası ve yakıt sarfiyatı adamın göt bölgesindeki deliğin biraz daha genişlemesine sebep olur . buna mukabil sattıktan seneler sonra bile şöyle sorulara muhatap olursun . 'aga sende bi alfa vardı noldu sattınmı onu?' .
amblemindeki engerek yılanının ağzındaki askerin osmanlı askerini temsil ettiği * ve sahibinin türk düşmanı olduğu hakkında bi rivayet dolaşıyodu bi zamanlar.
alfa romeo ya not: ah be alfa kardeşim gelir gelmez beni kötü oyladın.
son haftalarda araştırdığım araba modeli. sağlamlık konusunda zaafları olduğu kesin. çarpma testlerinden oldukça zayıf notlar almış. yedek parça konusunda ve yakıt tüketimi konusunda gereksiz bir olumsuz hava var. yedek parçaları rahatlıkla bulunabilmekte ve herhangi bir orta-üst düzey araba parçaları fiyatında. yakıt tüketimi ise 1.6 motora sahip araçlarla hemen hemen aynı. tabi ki agresif kullanmayı sevenler biraz daha çok tüketime gideceklerdir ama zaten hayran olduğun bir arabaya bineceksen üçün beşin hesabını yapmamak lazım.
amblemindeki yılanın ağzında müslüman bir çocuk olduğu söylenen marka. ilk zamanlar traktör falan üretiyorlarmış, sonra demişler 'bu binek arabalar çok iyi satıyo, biz de yapalım.', yapmışlar. amblemindeki de çocuk değildir ayrıca. adam napsın ki oraya müslüman çocuk koyup? o amblemdeki insan figürü, taaa selçuklu zamanındaki müslüman bir askeri simgelemektedir. kendi söylemleriyle 'saracen' simgelemektedir. yaptıkları hiç hoş değildir. ayıptır. ama arabaları fevkaladedir.
insanın beyninin değil de kalbinin ağır bastığı zaman alınan otomobil markası.kim ne derse desin yakınından geçerken-özellikle yürüyerek- insanın kalbi daha farklı çarpıyor arkadaşım. özellikle 159 modeli transformers filmlerini anımsatıyo bana.
kanına bir virüs gibi bulaştığı insan güruhuna da alfisti denir aynı zamanda. ancak her alfa romeosu olan alfisti değildir. virüsün bulaşması farzdır. kısaca bir arabadan çok daha fazlasıdır.
italyan otomobili. önündeki ızgarasından dolayı hayran olduğum otomobil markası. stil olarak mükemmel diyebileceğim, türkiye'de ki pazar payına bakarsam nasıl olur ya? diyebileceğim eşsiz alet. 159 ve giulietta modeli insanda hayranlık uyandırıyor. deri kaplaması ve işçilik dikkat çekici güzellikte. kullanıcıları kendilerine alfist diyor sanırım. efsane otomobillerdir bana göre. biraz fazla yaktığı ve türkiye'de servis ağının yetersiz olduğu söylense de, lüks araç konseptine uygundur bana göre. ileride araç sahibi olmak istersem ilk düşündüğüm marka olacaktır kendisi. motorundan çıkan o hırıltılı ses insanın içinde heyecan yaratıyor.
kullanan kişilerin koltuktan kazınması gereken araba. Böyle bir sürüş zevki, böyle bir direksiyon tepkisi mustang'te yaşamıştım.
kırmızı bir ; Alfa romeo 159 JTDI aldı bir arkadaşım. Audi a5'ten inip onu kullandım, inanır mısınız a5 onun yanında renault sümbül gibi kalır. Ruhu olan bir araçtan bahsediyoruz. Fiyat/performans , yakıt/performans oranı da bir hayli yüksek. 2. ölü olsa dahi, zevkle binilecek araçlardır. Uzun süre binilecekse sıfır alınmalı. Alıp satmada kâr amacı güdülmesi gereken son araçlardandır. VW'yi bi bok sanan türk halkı gider sıfır polo ( b sınıf araç) ya 45 bin lira verir. Sıfır Golf'e 60 bin lira verir, alfa 159 desek " alfa lan o " der.
Velhasıl kelâm geçen pazar bu aracı almaya 1 kere daha niyetlendim.