kendime 2012 yılında 14 şubat sevgililer günü* hediyesi olarak aldığım, 3 yıldır aralıksız kullandığım arabam.
3 yıl ve yaklaşık 80.000 km boyunca 1.6 jtd kullanmış olarak biraz detaylı bilgi gireyim de insanlar da faydalansın.
öncelikle konfor arayan bir insanın bu arabayla bir alakası olmamalı, çünkü benzer paralar vererek alacağınız çoğu araba bundan daha konforludur. fakat sportif bir araba almak istiyorum ama hem dizel hem de 4 kapılı olsun diyorsanız pek düşünmeye gerek kalmadan alabilirsiniz.
öncelikle artılarından bahsetmek istiyorum.
araç kesinlikle çok dikkat çeken bir araç-(tı). bir araca karşı oluşan hisleri en çok çocuklardan anlarsınız, çünkü onlar duygularını gizleme gereği hissetmezler. ilk aldığım zamanlarda özellikle çocuklar arabadan gözlerini alamıyorlardı, hatta "aha lan ferrari" gibi sözler de duymuşluğum var. ancak şu anda etrafta çok fazla olduğu için eskisi kadar dikkat çekmediği de doğru.
o bir alfa; yani ruh taşıyor. italyan şıklığı en büyük artılarından. sportif bir sürüşü var, virajlara ne kadar sert girerseniz girin bana mısın demiyor.
1.6 dizel motorda 320 nm gibi bir tork bulunmakta, bu inanılmaz bir güç. beygiri 105 gibi düşük bir değer olmasına rağmen tork ile gerçekten bu açığı nispeten kapatmışlar. şöyle ki; dik bir yokuşta dip gaz giderek 3.20i 5.20i gibi araçları geride bırakabiliyorsunuz. bu tabi ki tork sayesinde oluyor.
aldığımda sınıfının en güvenli aracı idi, sanırım hala da öyledir. sportif bir araç olduğu için inanılmaz da bir fren sistemi var. şu anda kadar kullandığım araçlar içerisinde en sağlam frenlere sahip araba dahi olabilir.
sürücü için geniş bir iç mekana sahip.
dna sürüş modları var; d-dynamic: gaza bastığınızda geri yapıştırır, araçta bulunanlar da 1.6 dizel motora sahip bir araç nasıl bu denli olur diye hayrete düşer, n-normal: normal sürüş modu, default yani, a-all weather: genelde yağışlı havalar için en güvenli sürüş modudur.
eksileri;
ses sistemi ile almazsanız, default olarak gelen (eski modellerinde) teybinin ses kalitesi çok iyi değildir. ayrıca teybinin shuffle özelliği yoktur ki bunu öğrendiğimde yaşadığım hayal kırıklığını kelimelerle anlatamam... (yeni modellerinde düzelmiş bu olay)
dizel modellerinde rölantide çalışan motor sesi diğer dizel araçlara göre biraz fazladır(dışarıya verdiği ses, içerde her şey normal), ayrıca yine dizel 1.6 motor için 105 beygir bence düşük kalmıştır.
dönüşlerde sağ taraf için görüş açısı pek iyi değildir, arka camdan bakarak çözüyorum o işi.
araç mutlaka ama mutlaka 1. vitesi istemektedir, öyle kasisten 2. viteste geçeyim sonra gaza basayım derseniz yemez, illa ki o vites 1 e gelecek.
jantlarından ötürü zincir takılamamaktadır, yalnızca kar lastiği ile kullanılabilir.
dizel modelleri için otomatik vites bulunmuyor-du. şu anda durum nedir bilemem.
tabi ki sadece türkiye pazarına özgü olarak çok opsiyon bulunmaktadır, aracı alırken her artı özellik para demektir.
sportif olduğu için konfor biraz daha arka planda kalmıştır, misal küçük bir çukura girdiniz, araçtan gelen o ses gerçekten içinizi acıtır.
ikinci el piyasası çok düşüktür, gerçi bu durum aracı ikinci al alacaklar için artı olmuş oluyor, neyse...
1.6 dizel olarak yakıt tüketimi çok da düşük değildir; ben şehir içi 7-7.2 lt/100 km yakıyorum.
aklıma başka bir şey gelmiyor. sonuç olarak 3 yıldır kullanıyorum ve hiç bir şekilde bıkmadım araçtan. daha da minimum 3 sene kullanırım gibime geliyor. gerçekten bir ruhu olduğu konusu doğru bu araçların, sizi kendisine çekiyor, kullanımı büyük keyif sunuyor. siz bakmayın çok eksi yazdığıma, insana sevdiğinin yanlışları daha çok batıyor. ayrıca hepsi de aşılabilecek problemler.
aklınızda soru işareti varsa mutlaka kullanana danışın, bana da özel mesaj olarak danışabilirsiniz. çünkü beklentiye göre alınacak bir araç bu.
çok şık araba. ama duyumlarıma göre işçiliği zayıfmış. ayrıca zevk için alınacak araba. işin içine mantık , ikinci el vs girince biraz dezavantajlı oluyor.
youtube'da reklamını gördükten sonraki ilk 3 dakika ekrana boş boş bakmama sebep olan araba. zaten alfa romeo'yu severdim, ama giulietta daha da bir sevdirdi.
