dünyaya gelmeden önce insan ırkının her üyesine gösterilen ve seçme şansı verilen insan topluluğu.
bana da sordular: baktım ki bu aleviler namaz kılmıyor; oruç tutmuyor, yoo dostum yoo dedim ve seçeneği çarpıp çıktım.
ben, sünni bir türk olarak izmir'de dünyaya geleyim, galatasaray taraftarı olayım istedim. çok şükür şimdi her ramazan camilerde yatıp kalkıyorum. huzur sünnilikte.
hakkında neredeyse hiçbir fikrimin-bilgimin olmadığı şey. yalnız sebep ne olursa olsun hz. muhammed'i peygamber olarak görmeyen kişinin kesinlikle müslümanlıkla alakası yoktur. alevisi, sünnisi, şiisi farketmez. kelime-i şehadet (içinde peygambere şehadet ediliyor) getirmenin 5 temel şarttan olduğu bir dinde bunu es geçen islam dışı bir şeye inanıyor demektir. bunu bilirim sadece.
edit: yanlış anlaşılmasın, hz. muhammed'i inkar edip müslümanım diyen az sayıdaki aleviye atfendir.
yobazların, öküzlerin durduk yere, hayvan olduklarından kelli bok attığı, "giren ne çıkan ne sana? aile efradına aleviler bir şey mi yaptı" diye sordurtan mezheptir.
edit: üzerine alınıp agresiflikten dem vuran arkadaşların yazdıkları hakaret/aşağılama içerikli yazıları ilk başta görmelerini salık veririm. hiç almayacak değil mi o at gözlüklü, örümcek ağı bağlamış kafan, senin inancının genel geçer olmadığını... insanların seninle aynı inançta olmalarının bir zorunluluk olmadığını?
edit2: alevi değilim. bu yazdıklarım müslümanlara küfreden evanjelistler veya budistlere küfreden hindular için de geçerlidir.
yasadıgımız topraklarda yuzyıllardır kaynagını hayattan alan saglıklı bir hukuk sisteminin olmayısının bir neticesi olan mezhep.bu hukuk sistemi tesis edildiginde diger dinler gibi gundelik hayat icinde alevilige de ihtiyac kalmayacaktır.din insanların kendi kisisel yasam alanından dısarı cıkmayacaktır. bu baglamda alevi deyisleri de cemevlerinde icra edilecektir, zaten bu deyislerin bircogu da muzikal deger tasımaktan daha cok dinsel-ahlaki, inanc temelli motifler ve sozler icerir. gunumuzde ozellikle sehirlerde yasayan alevi toplumunun da bu kulturle samimi bir bagı yoktur. sadece bu toplulugu ekonomik ve siyasi olarak birarada tutmaya yarayan birtakım etkinliklerden ibarettir. gercekte cok az insan bu kulturun hedefledigi samimiyeti tasır.
Cumhuriyetle birlikte başlayan islam protestanlığı oluşturma sürecinde açıkça olmasa da desteklenen, Türk panteizminden ve şamanizminden geniş ölçüde etkilenmiş inanç sistemi.
bilmeyenlerin, araştırmayanların, anlamayanların, saygı duymayanların attıkları boklara, çamurlara alışmış, onlardan görmediği, göremediği saygıyı onlara gösteren inanç.
buyrun bunu da eksileyin..
türk milletinin müslümanlık olarak ilk inancıdır alevilik. taa asyadan gelen kültüre ve inanç sistemine ve anadolu kültür ve inancına en uygun inanıştır alevilik. sünnilik sonradan geçmiştir türklere. iyi mi olmuştur kötü mü olmuştur bilemem o kadar dini bilgiye sahip değilim ama birçok güzellik barındırmaktadır içinde alevilik. sunnilik ne kadar bozulmuşsa türkiye de alevilik bir o kadar tutunmuştur aslına.*
aleviler kendi içlerinde çok çeşitlilik arzederler. bunların içinde tamamiyle sunniler gibi yaşayıp (namaz kılıp, oruç tutup, kuran okuyup vs.) aleviyim diyenlerden tutunda hz.ali bizim peygamberimizdir diyenlerine * kadar çok çeşitlilk arzeder. kimileri alevilik bir kültürdür der; kimileri mezheptir der; kimileri dindir der.
Kelime anlamı; ali yolunda olan insanların içerinde bulundukları hayat görüşüdür. Alevilik en basit tanımıyla islamiyet'in anadolu yorumudur. Aleviliği bir mezhep çatısı altında incelemek yanlış olur. Zira her mezhep bazı farzları emredilen şekilde yerine getirmek zorundadır. Alevilikte ise zorlama ve baskı yoktur. Aleviliği bir sınıflandırma içine almak gerekirse ''etnik kültür'' kelimesini kullanmak ters düşmez. içerisinde islam dışı, orta asyadaki eski türk dinlerinin ve zerdüştülüğün bazı motifleri yer alır. Aleviliğin ibadet şekili cemdir. Cemler kadın erkek bir arada yapılır. Bağlama çalınır ve deyişler okunur. 12 imam'a yazılan deyişlere Duaz'ı imam adı verilir. Duaz kelimesi arapça 12 anlamına gelmektedir. Alevilikte hz. ali'nin de içerisinde bulunduğu 12 imam yaşantıları ve öğretileri alevi insanına örnek teşkil etmektedir. Bu sebeple önemleri, öğrenilmeleri adlarının sık sarf edilmesi önemlidir. 12 imam dışında ehl i beyt sevgisi de alevilikte ön plana çıkar. Yine aynı şekilde alevilikte peygamber soyundan geldiklerine inanılan dedelere hürmet edilir, saygı gösterilir. Cem törenlerinin başında bu dedeler bulunurlar. Aleviliğin orucu muharrem ayında 12 gün süreyle tutulur. Bunun dışında arzu edenler ramazan ayında da tutabilirler. Oruçlardan sonra aşüre pişirilir ve dağıtılır.
hayatimda tanidigim en güzel insanlarin mensubu oldugu mezhep. her ne kadar insanlari ayristirma yanlisi, düsmanlik pesinde kosanlarca bazi iftiralara maruz kalsalar da asla ayni mantaliteyle karsilik vermeyi ve fitneyi büyütmeyi düsünmemislerdir. genelleme yaparak bir yere varilir mi bilemem. ki zaten "su mezhep/etnik yapi/irk söyledir, iyidir/kötüdür" demenin bir mantigi olamaz herhalde. ama herhalde ben alevilerde hep güzel insanlara rastladim. ondan "aleviler güzel insanlardir." diyesimin önüne geçemiyorum.
alevilik islam'ın özünü esas alır. diğer inanışlar kadar biçimci değildir. anlama yoğunlaşır. ehlibeytten hz.ali'nin yolundan gitmektir. bu ne ahmaklıktır ki alevilik islam özünü kaybetmiş diye zikredilir? bre siktir git oradan.
islam da, en belirgin özelliği hz. muhammed'in ehl-i beyti ve soyuna, yani hz. alive soyuna gösterilen sevgi ve yandaşlık olan siyasi ve iktisadi grupların genel adı.
hz. muhammed in ölümünden sonra ortaya çıkan hilafet tartışmalarında ve sonraki olaylarda hz. ali nin yanında yer alanlara ilk olarak " hz. ali yanlıları" anlamında şia-i ali, ashab- ı ali denilmiştir. ilk şiiilik olarak anılan bu alevilik ile daha sonra gelişen alevilik arasında hemen hiçbir bağlantı yoktur.
hz. ali ninhz. muhammed in halifesi olduğunu savunan imamiye, (isna aşeriye caferiye) meshebini de içine almak üzere, zeydiye ismaililik ve gulat olarak adlandırılan bütün gruplarda genel olarak "alevi" olarak nitelendirilir.galiye, müellihe, aliilahiler, kızılbaşlık gibi hz. ali yi ikahlık mertebesine çıkaran, hulul, tenasüh ve ibaha inanışlarına sapan aşırı grupların temsil ettiği biçimiyle "alevilik" islam dışı bir inançtır.
tasavvuf ve tarikatlar bağlamında bir başka anlamda alevilikten söz edilir. mutasavvıflara göre tarikatların kökü, bazı sahabiciler aracılığıyla hz. muhammed e dayanır. kendisine tarikat nispet edilen sahabilerin başında hz. ebubekir ve hz. aligelir. hz. ebubekir e nispet edilenler bekri, hz. ali ye nispet edilenler ise alevi olarak adlandırılır. ancak bu kimileri tarafından reddedilir.
türkiye aleviliğinde, caferiye nin temsil ettiği şiilikten temelde farklı bir inanç sistemidir.ilk üç halifeyi tanımama ve ehli beyt yandaşlığı gibi noktalarda caferiyeyle uyuşmakla birlikte, türkiye aleviliğinin birleşiminde, islamiyet öncesi türk inançları ve putperest kültürlerin kalıntıları da ağırlık taşır.kökeninde, islamın şamanistoğuzlarca kendi inançlarına uygun bir biçimde kavraması yatan aleviliğin oluşum süreci, göçebe halinde yaşayan türkmenlerin anadoluya yerleşmesiyle başlar.
aleviliğin temel kavramlarının başında hak muhammed ali üçlemesi gelir. bu üçleme caferiye de olduğu gibi kimi zaman allah peygamberi ve peygamberin halefi olarak yorumlansa da, çoğu kez allah, muhammed ve ali nin, tanrı nın üç sureti olduğunu ifade eder.
alevileri sünni ve şii müslümanlardan ayıran en önemli özellik ibadet biçimleridir. bu konu da bir kural olmamakla birlikte aleviler genellikle namaz, oruç, hac, zekat gibi ibadetleri uygulamazlar.çoğu yalnız muharrem ayında 12 gün oruç tutar. ayrıca hz. ali nin doğumgünü olarak bildikleri nevruz(21 mart)önemli bir bayram günü olarak kutlanır. ama alevilikte en önemli dinsel etkinlik, dede yada pir olarak bilinen şeyhlerin başkanlığında yapılan ve ayin i cem adı verilen toplantılardır.
hacı bektaş veli kültürü de alevilikte önemli yer tutar. aynı kökenden gelen alevilik ve bektaşi inançları arasında önemli bir fark yoktur. ama alevilik soydan süren bir mezheptir. daha çok kırsal alanda yayılmıştır.
aleviliği kentlerde temsil eden bektaşilik ise alevi kökenli olmayanlarında girebildiği bir tarikattir.
hiç anlayamadığım bir şekilde insanlar arasında büyük tartışma ve kavga yaratan mezheptir. insanların din ve vicdan özgürlüğünü amaçsızca sorgulama özgürlüğünü buluruz kendimizde aleviliğe inanmış birisi çıktığında karşımıza. Günümüzde birbirlerine kız değil tuz bile vermeyecek duruma getirmişizdir aramızdaki çatışmayı. Aynı ülkenin sınırları içinde kardeşçe, mutlu, mesut, inançlarımıza saygı duyarak yaşamak yerine bu saçma yolu seçmişizdir. Alevisiyle, sünnisiyle bu güzel ülkenin sınırları içerisinde kardeşçe ve insanca yaşamak dileğiyle...
bir alevi olarak bu konuyu aileme sormustum kucuken. onlarda bana alevilik din kurallarini degil. insani merkezine koymustur. hosgoru ve insaligi digerleri aleviler icin bostur. alevilerin cok kani dokulmustur. ama aleviler ne kan dokmus ne cihad yapmistir. belki din kurallarini cok iyi yerine getirmezlar ama insanlik kuralarini tamamiyle yerine getirirler. insan gibi insanlardir. cogu inancsiz yada diger dinler kisilerde bu yuzden alevileri cok sever.
bir kelimeye bu kadar mı anlam yüklenir halen şaşmaktayım. içinde nusayriliğin tanımı, bektaşiliğin tanımı, ateistliğin tanımı ve hatta şamanizm dahi tanımı yapılmış. tanımı yapılan kelimeye bakıyoruz alevilik.
Alevilik ne bir dindir ne bir mezhep. alevilik bir yaşam biçimidir. bir kültürdür bir felsefedir. eğer alevi değilseniz içeriği hakkında bilgi edinemezsiniz.
