tekbir eşliğinde sırf kendilerinden olmadıkları için 37 kişiyi diri diri yakan ahmaklardır. peki o sırada bu insanlık dışı olayı öküzün trene baktığı gibi izlemekle yetinen devletimizin polisi ve askerine ne demeli?
çevre illerden "hicret koşusu" var diye devlet imkanları ile otobüs otobüs insan taşırsınız. oysa öyle bir koşu yoktur. ama olmasa ne yazar. allah rızası bu.
sonra aydınların/yazarların kaldığı otelin önüne kamyon kamyon taş taşınır. soranlara kaldırım çalışması var denir ama aslında ne o taşlar kaldırım taşıdır, ne de kaldırım yapmaya müsaittir. üstelik kayıtlarda kaldırım çalışması diye bir hadise yoktur. o gün, sivas'ın hiçbir yerinde de kaldırım çalışması yoktur. ama nasıl oluyorsa taşlar, devlet araçları ile taşınır. kimse de neden sokak ortasına taş döküyorsun demez. devlete göre sorun değildir.
sözde hicret koşucuları sokaklarda nidalar atarak yürüyüşe başlar. aydınları, alevi gençleri kovalamaya başlar. ne asker, ne polis ortalarda yoktur. ne hikmetse çağırılan polisler de "gidin burdan, sizi koruyamayız" derler.
sivas'ta türkiye'nin büyük ordularından biri vardır. ama her ne hikmetse arandıklarında gelemeyeceklerini beyan ederler. sözde çatışmaya gitmişlerdir. ama sivas bu. koskoca ülkenin en büyük ordularından biri orada. üstelik gerçekte böyle bir çatışma da resmi katıtlara düşmemiştir. üstelik ordu, madımak oteline de çok yakındır.
kalabalık göz göre göre birikir, büyür. göstere göstere gelinir. otel kuşatılır. milletvekilleri, başbakanlar, bakanlar aranır. ama hiçbiri umursamaz. hiçbir şey yapmazlar!
ve ölümü bekler 37 can... aslında daha da fazlası. kurdukları barikat geçilemeyince otel ateşe verilir. ağızlarda akıl almayan sözler...
ve milyonların gözü önünde, televizyonlarda canlı yayınlarla 37 can yakılır. sanki tüm ülkeye mesaj verircesine! sanki tüm o yakılan insanlar gibi olanlara gözdağı verilircesine. saatler süren karmaşa, geliyorum diyen katliam, ve yakılan 37 can...
ya peki siyasiler? ne dediler?
süleyman demirel: "halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz"
tansu çiller:"çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir"
erdal inönü, aziz nesin'e diyor: "lütfen bir saldırıda bulunmayın."
ve şevket kazan...
olaylar sırasında belediye başkanı idi. olaylar sonrasında ise adalet bakanı olarak faillerin avukatlığını yaptı. hala meçhul olan, aslında bilinen gerçeklerin...
evet... telsizlerden geçen konuşmalara göre 10.000 kişi 37 kişiyi allah rızası için yaktı. enteresandır cehennem ateşini yakan insanlar da bu 10.000 kişinin içinden insanlar... onlara göre alevi diye, solcu diye birilerini yakmak, allah rızasını kazanmak...
bu sebepledir ki "tekbir" sesleri ile, "cehennem ateşinde yanıyorlar" nidalarıyla yaktılar...
ve unutmadan...
sanırım belki de bu sebeple, "devletin dini olmaz" düşüncesini siklemeyip sünni mezhebi fonlayan, sünni geleneği hariç ne alevileri, ne hristiyanları, ne de diğerlerini tanımayan, ama vergilerini seçtiği dini inanışa harcayan devlet, bu sebepledir ki belki de sessiz kaldı... 37 canı tanımıyorlardı, yakılmaları da bu sebeple umurlarında olmadı...
olay göstere göstere geldi ve aradan 16 sene geçti. ne engellendi, ne de failler cezalandırıldı... zaten nasıl cezalandırılsın ki?
aynı süleyman demirel'ler ve diğerleri değil midir deniz gezmiş'leri astıran, asılması için evet oyu veren ve astırmak için büyük çabalar gösteren...
allahu ekber diye bağırıken allah'ın verdiği canı almaktır ve bunu allah adına, din adına yaptığını savunmaktır. hatta bunu yapanlar cumhuriyet burda kuruldu burda yıkılıcak da demiştir. bu da benden o evrimini tamamlamamış yaratıklara gelsin.
(bkz: hassiktir diyorum hassiktir)
Yüzyılların içselleşen baskı ve zulmü sonunda Alevi gençleri Marksist-Leninist düşünce ve ideolojiyle tanışmışlardır. Sisteme karşı duydukları tepki, nefret ve isyanlarını sol ideoloji üzerinden dile getirmişlerdir.Sosyo ekonomik ve kültürel nedenlerden dolayı Çorum, Maraş, Malatya ve Sivas gibi illerde korkunç Alevi katliamları yaşanır.
Yaşanan bu olaylar onları genç kuşağı ateizm 'in kucağına yavaş yavaş atmıştır.
Alevilere karşı baskı, dışlama ve karalama kampanyaları ve devletin benzeri doğrultudaki politikaları alevileri ötekileştirmiştir.
Şimdi bu konu üzerine sadece şunu dyebilirim ;
Dün akşam tv 'de kanalları dolaşırken Cem Tv'ye denk geldim. Cem ibadeti vardı.
Allah ! Allah ! Allah diye , Ya muhammed(s.a.v.) Ya Ali (r.a) diye..
Hasan ve hüseyin'e ağıtlar yakıyorlardı. Su vermediler onlara diye ağlıyorlardı . Bunlar mı kafir ? ibadetlerini inandıkları şekılde yapıyorlardı. Belki de bizden daha çok müslümanlar, inanarak ibadetlerini yapıyorlar hissediyorlar.
Önyargı .. Biz hep önyargıdan kaybediyoruz. Yüzyıllardır, dilden dile dolaşan
aslı olmayan sözler yüzünden bu insanlar dışlandı, yakıldı , yıkıldı.Hala da anlamaya çalışılmıyorlar.
Ve bu yaşanılanlar onları yaşadıkları inandıkları şeyden bile uzaklaşmalarını sağlıyor, Genç aleviler bu dışlanmalardan dolayı ''neden, niçin, peki ama nasıl ?''düşüncelerinin arasında kaybolup gidiyorlar.
Maraş katliamından bir resim. Aleviler, alevi kürtler ve sol kesimin katliam resimleri . Önce onların evlerine gittiler. Tek Tek kapılarına işaret koydular ve yaktılar.
Niçin ? Cevabını herkes aslında az çok biliyor.
Kuran-ı Kerim'den bir ayet ile yazımı sonlandırmak istiyorum .
''Eğer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi O halde siz, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?'' (Yunus, 99)
eğer söyledikleri kadar iyi bilselerdi ve yerine getirselerdi müslümanlığın görevlerini bu şekilde bişeyi asla yapmazlardı zaten çünkü islam hoşgörü dinidir,gerçekten müslüman olan bi insan Allahın hiç bir kuluna zarar vermez ve her inanca saygı duyar.asıl kafir olan kendileridir ki haksız yere bi çok cana kıymışlardır ve bunu yaparken Allahın adını kullanmışlardır.
alevileri kafir diye yakan ahmakları gaza getiren alevi ve kafirler topluluğunu unutmamak gerekir. Bu olayı tezgahlayanların sünni olmadığı kesin olduğu gibi bu olayın ön saflarında bulunan hainlerinde müslüman olmadığı aşikardır. Sivas'daki bu vehim olayda müslüman cemaat seyirci konumundadır. ve bu iş onların üzerine kalmıştır. acı ama gerçek bu