her zaman kötü niyet (gerçi kötü niyet nasıl olabilir bilemiyorum okuduklarımdan anladığım kötü niyette olabiliyor) ile sorulmaz, bazen kültürlerini merak içinde sorulan sorudur. yoksa kimseyi ilgilendirmeyen bir konudur, ama kaçmak ve sorulardan rahatsız olmak gereksizdir. çünkü alevilik ve sünnilik ayrı kültürlerdir, öğrenmek tanımak ister insan.
hayatım boyunca anlayamadığım bir sorudur alevi olmak suçmudur. ailemdede bu vardı "o alevi" diye etiketlenirdi çocukluk arkadaşlarım bendede yasak olana karşı bir sevgi vardı hep o zamanlar evime getirirdim o küçük arkadaşımı yemeğe davet ederdim küçük çocuğa kimse birşey diyemezdi ama gidince dayak yerdim dayak yedikçe severdim kardeşim derdim. arkadaş alevi olanın inancı kendine hükümetiniz hrıstiyana yalakalık museviye köpeklik ederken laf yokta seninle aynı şeylere gülen aynı şeylere ağlayan alevi kardeşinmi sana gavur oluyor. saçmalıktan başka birşey değil.
soru şeklindeki yüz ifadesi eğer aleviysen ilişkimizi gözden geçirelim, değilsen hiçbir şey farketmez şeklindeki şüpheci bakıştır. sorulan insanda eğer aleviyse bunu rahat bir biçimde, hiç çekinmeden söylemelidir.
bu soru alevilerin birbirlerinin kimliklerini bilmeden kendi aralarında yöneltildiği takdirde, aleviliğin toplum gözüyle değilde alevilerin kendi içlerinde yaşadığı ve toplumsal dışlanmışlık sonucu oluşan paranoyalarını gözler önüne serebiliyor. arkadaşım tarafından aynen yaşanmış şu örnekteki gibi.
olay bir kyk yurdunda yaşanmıştır. biri kat görevlisi diğeride yurtta kalan öğrenci olan ve birbirlerinin alevi olduklarını bilmeyen iki alevi vatandaşdan biri diğerine uzunca muhabbetten sonra şu soruyu yöneltir.
-alevi misin?
-evet
-bende
-....
-....
sessizlik bir süre devam eder ve ardından kat görevlisinin sesinde çok gizli bir sırrın öğrenilip paylaşıldığı andan sonra sonra oluşan tedirginlik havasını taşıyan şu sözlerle sessizlik bozulur.
-ee napcaz şimdi?(çevresine bakarak)
ikisi de öylece biraz dururlar ve daha sonra giderler. alevilikle ilgili toplumsal bir tartışma yaşandığında hep bu olay aklıma gelir.
özellikle Hatay çevresinden gelen insanlara arap mısın? sorusundan sonra sorulan yegane soru.artık nerelisin sorusuna toplu cevap vermeye çalışıyor insan, o derece.
-ezan sesinden rahatsız oluyorum. hem bu kadar camiye ne gerek var. ezan türkçe okunsun. hacca gidilmesin. araplara para mı kazandırmayı seviyorsunuz?
-alevi misin?
-ne ilgisi var.
-bir sünni böyle şeylerden rahatsız olmaz. bir dinsizde dinle bu kadar ilgilenmez de.
-aleviyim ama bu konuların dinimle ilgisi yok.
kişinin alevi mezhebinden olup olmadığını öğrenmek için sorulan sorudur.
bir de aksi bir durum vardır sen hiç sormazsın aklına bile gelmez ama onun gelir ve alevi olduğunu söyler, sen de şaşırıp(alevi olup olmadığına değil de mezhebini dile getirişine) "ne olmuş aleviysen ?" diye tepki verirsin ve o tepkiyi bir türlü çözemez bu kişi... fakat elbette ki anlayabiliyorum o insanları kim bilir kaç kişi yarı suçlayan bir ifadeyle "alevi misin ?" diye sordu o insana ve o insan çocukluğundan beri aldığı sıkı sıkı tembihlerle hep yalan söylemek zorunda hissetti kendisini.
+ süheyla var ya..
- ee?
+ evlenicektik biz. tüm hazırlıkları da yapmıştık ama son anda ailesi sorun çıkardı.
- alevi misin?
+ ..(şaşkınlık)
- kız da sünni?
+ nerden bildin?
- hep aynı..
ayrım yapan insanın soracağı gereksiz soru.eğer ki "ayrım yapmıyorum, öylesine meraktan soruyorum" dersen yalan söylemiş olursun.önce insan ol insan...
-alevi misin?
+sen insan mısın?
-evet insanım.
+o zaman problem yok!