aptal yerine koyulmak, karşıdakinin kendini değersizleştirmesi, kendi özgüvenini kanıtlamaya çalışırken sizinkini baltalaması, üç kuruşluk insan olma yolunda ilk adımı atması anlamlarına gelir.
cevabını bulamadıgın bir suru neden ile baslayan soru sorarsın hem kendine hem ona, beklerinsiz sessizce fırtınanın dinmesini bir gun gelecek hersey bitecek hic bir acı aynı yogunlukta kalmaza inandırısın kendini, ama gecen zaman hic bir seyi degistirmez anlarsın ki zamanın herseyin ilacı olmadıgını, hayatın devam ettigi dunyanın dondugu gercegine inanmak istersin, "evet bugun o gundur" diye uyandıgın her sabah kullendigini sandıgın ates daha da buyumustur, attıgın cıglıkların duyulmadıgı dunyadan sıyrılıp gercek dunyaya dondugunde herseyin bıraktıgı yerden basladıgını gorursun aslında tam tanımı yok aldatılmanın, seni parcalara böler tam toparlandıgını dusundugun an tekrar alevlenir, hic unutmazsın cunku hic unutturmaz kendini baska isimlerde baska bedenler de giriverir hayatınıza. (bkz: kisir dongu)
kişinin duygularında, düşüncelerinde tam bir milattır. Aldatılmadan önce/Aldatılmadan sonra diye geçer. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Hormon yemiş domates gibi bi anda büyürsünüz ama hormonla değil acıyla...
Allah kimsenin başına vermesin denecek olay, hayallerinin, hayatının bir anda yıkılması durumu. insanın ağzında bıraktığı tat asla unutulmaz, ama çok da olgunlaştırır insanı gülüşün, bakışların herşeyin değişir, gözlerinin bir yeri hep onu arar ama hiç bulamaz dolayısıyla hep üzgün bakar hep ağlamaya hazır bakar.
inanmanın kızgınlığa dönüşmesi:
mideden kalbe doğru yükselen bir kasılma,
acılara isim bulamama hali,
duygu karmaşıklığında, düşüncelerin birbirine dolanması,
ruh kırılganlığı,
arzu ve düşünceleri koparan: duygusal bağları yok eden durum.
her şey o kadar güzel başlamıştır ki. heyecanlı mesajlaşmalar, buluşmalarda titrek konuşmalar, sadece onu düşünmek. zamanla o heyecan azalır belki, alışmaktır bunun diğer adı. ama alışmak sevgiyi de saygıyı da bitirmez, bitirmemeli. iyice alışırsın sevdiğine o sadece senindir. onun güzel gözleri sadece seninle anlamlıdır. elleri ellerinde hayat bulur. sende onsuz hiçsin, o senin diğer yarındır, ya da her şeyin. zaten kalbin onun ellerindedir. isterse tek hamlede bitirir seni ve içindeki o güzel duyguların hepsini. işte o tek hamle aldatmasıdır seni. kalbini sıkar acımasızca, bu ona heyecan verir biraz da heyecan. anlık bir zevktir ama ömür boyu sürebilecek mutluluğu teper. sana ise hayal kırıklıkları ve hırpalanmış bir kalp kalır.
aldatılmak belki de hayatın yeniden sorgulanması, milattır. o bile yaptıysa bunu, kime güvenilmeli şu hayatta diye düşünceler dalarsın. düşündükçe anlarsın ailenin kıymetini. onlar karşılıksız, ne olursak olalım sınırsız severler. iki gülücük için kimseye satmazlar seni. sen onlar için bir tanesindir ne olursa olsun...
insanı olgunlaştıran, poponun üstüne hızlıca oturttuğu için yavaş yavaş ayağa kalkmayı öğreten, aldatılan insanın karakterine göre kişiyi narsisizme sürükleyebilecek olan durum.
insanı donduran, hissizleştiren, umursamaz yapan şey.
ilişkiyi bitirmek, güven kaybetmek, içine kapanmak... belki çok daha ağırları gelebilir arkasından ama her şey gelir geçer... insanın içine yaydığı o uyuşukluk, o kendini aptal gibi hissetme hali ve kullanılmışlık hissi kötü işte. bir de ardından kocaman bir alev gibi yakarak gelen intikam ateşi.
karsısındakini salak yerine koymaya calısan zavallı insan davranısı...
bu zavallılar yaptıklarının laneti yüzünden her zaman aldatılma paranoyasıyla yasarlar... *
kendine bir lokma güveni olmayan insan yüzünden düşülen durum. konuşmaktan aciz , sinsice iş çevirmeyi adet edinmiş bir cambaz 'da olabilir. seviyesi ne kadar yerlerde olursa okadar yaralar insanı. ulan ben buna mı güvenmişim yıllarca? gibisinden sordurtur. en nihayetinde gerçekten bir anda dünyayı bile değersiz gösteren durum.
oncelıkle aldatmanın hangı turde oldugu belirtilmeli.sexsuel anlamda aldatıldıgını gordugunde gıdıp grup yapalım mı teklifini iletebilirsin
ha keza eskiden seni seven birinin artık başka birini senden daha cok sevdigini oğrendıgın an aldatanın ne kadar onemlı olduguna gore degısık tepkıler verılebılecek andır
kimi vardır kendını kopruden atar ki mi gider mala vurayım bari belki unutum der.
ama eger gercekten onemlıyse o senı aldatan vucudundakı damarlar cekılır. hayatta olduguna lanetler saydırırsın sebebını bıle soramaz bundan sonra ne yaparım sorularıyla kendını yer bıtırırsın
kotudur o an cok kotu.
hayatta, sevdiceğinden gelecek en kötü ikinci şey. birincisi ise sevdiceğinin ölmesi.
ilk olarak aldatan kadar aldatılan da suçludur diye bir sanı var halbuki böyle bir şey yoktur bundan başlayarak konuya girelim. aldatan her dayim şuçludur. aldatmak insanın karakteriyle alakalıdır. korkak insanların cesaretli işleridir. gelecekten, sevilmekten, sevmekten, yalnız kalmaktan korkan insanların. günümüz de nedense aldatılmak denildiğinde bir gecelik cinsel ilişki diye algılanıyor nedense. lakin artık bir kişi, iki kişiylede birlikte olabiliyor hatta ilişkinin üstünden yıllar geçse bile.
bir kere aldatıldınız ise kesinlikle o zat ile barışmayanız devamı gelecetir. insanoglu cig sut emmis işte. aldatan kişi yolları ayırmak en güzel şey olacaktır. her iki taraf için de en sağlıklısıdır. ilk geceler uykusuz geçebilir, kinl e dolu vucudunuz savaş isteyebilir bu durumda sadece şarkılarda bulun kininizi. bol bol ağlayın yoksa hiç olmadık bi yerd,e iç olmadık bi zamanda patlayabilirsiniz. neyse ki bunların süresi üç günü alıyor. bu güç gün sonunda ağlamalar sızlamalar kesilir. ama yuzde mutsuz bir ifade taşınır bir süre. onunda çözümü dostlardır. utanmayın aldatıldıgınız için. anlatın dostlarınıza dökün içinizi bırakın aldatanlar untansın! gerçi beim dediğim de laf karatersiz biri için utanmaktan bahsediyorum.
bir şansın, bir saniye için bile verilmemesi gereken, insanoğlunun en büyük kabuslarından biri. aldatılan insanın kitabında, "af" sözcüğüne yer yoktur. bir saniye için bile... aldatmak; aldatılanın aşağı görüldüğü, aldatanı da aldatılanın gözünde yerle yeksan eden, zelil bir insanın içine tükürülesi kepazeliğidir.
gerçeğe biraz yakın anlamda tanımı ancak 12.* girdide yapılan durum. bu da mevzunun dugusal anlamda ne kadar yüklü olduğunu gösteriyor zannederim.
genel anlamı, size doğru olduğu söylenen bir durumun ya da olayın kasıtlı olarak saptırılarak yanlış bir biçimde anlatıldığını anlamanızdır.
ama insanları daha çok özel anlamının ilgilendirdiği görülüyor. bir ilişkide taraflardan birinin ilişki devam ederken eşini başka bir insanla yakınlaşarak ya da ilişkiye girerek aldatmasından kaynaklanan diğer tarafın içine düşürüldüğü durumdur.
