aldatan insan evlatları geceleri başlarını nasıl yastıklarına huzurla koyabiliyor anlaşılamamıştır.bi insan seviyosa niye aldatır,sevmiyosa niye ilişkisini bitirmez, karşısındakini nasıl yok sayar,onun duygularını nasıl göz ardı eder akla mantığa sığmaz.
ne demiş atalarımız: iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır
çok karmaşık olaylara sebebiyet veren insan beyninin insana oynadığı oyunlardan biridir. bi an sevdiğini unutturur, çalışmaz hale gelir. beyin çalışmayınca kişi iç güdüsüyle hareket eder. yaptığının farkına vardığında beyni yeni yeni devreye girmiştir. olan olduktan sonra yani..
erkek yaptiginda hovarda,çapkinLik,yaki$ir abimize dedirten
fakat kadin yaptiginda hayat kadini gibi lafLara mazur kaLinan bir (bkz: davrani$ bozukLugu)dur..
çocuk:baba,aldatmak nedir?
baba:olm tut ki bi mustang'in var bide ferrarin... mustang antika çok değerli,ferrariyse muhteşem çok zevkli kullanması... mustangi satman mı gerekir? hem ferrariyi kullan hem mustang'ini sev.
yaşanılan aşkın gerçeklik payı olmadığını kişinin kendine itirafı. sevgili için yapılan ve söylenen herşeyin, kendine yalan söylemek olduğunu kabullenmesi.
insanın kendini kandırmasının ötesinde birşey değildir.aynı zamanda kişilik bozukluğu olduğuda söylenebilir.Her ne şekilde olursa olsun yapılması kesinlikle yanlıştır ve bilinçsiz bir davranış şeklidir.
aldatmak aslında birinci kişiye "de git" diyemeyecek kadar önemsemektir( her ne için olursa olsun). bitirebilirsin ve yeni bir ilişkiye başlayabilirsin ama hayatında kalsın istersin ama tam da olmaz, bi şeyler eksiktir. işte bu noktada aldatmak eylemi başlar. ondaki eksikliği başkasıyla kapatmak istersin. sonra aslında eksikliklerin, noksanlıkların tamamlanmadığını görürsün. sadece azalırsın, kendinden kaybedersin,günden güne eksilirsin.
kadınlar tarafından genellikle affedilemeyen eylemlerdendir.
erkeklerinse asmak, kesmek yöntemleriyle sonlandırmaya eğilimli olduğu eylemdir.
yani affedilmesi güç...
Nasil bir kadin ariyorsunuz ya da nasil bir erkek, askinizi yasamak icin istediginiz insan nasil biri, nasil tarif edersiniz o aradiginiz insani ve o aradiginiz insani gercekten bulsaniz hemen kosar misiniz onun yanina, yoksa urkup geri mi cekilirsiniz? "Terk etmis ve terk edilmis" bir kadinin macerasini anlatan Cigdem Anat'in "Aklim Nereye Gidiyor, Ellerim Nereye" kitabini okurken gordum birden cevabi.
Alabildigine ofkeli, kiskirtici, sorularla, hesaplasmalarla dolu,okuyani kendisiyle yuzlesmeye davet eden, iliskileri,
korkakliklari, sahtekarliklari didikleyen, asik kadinin gozukaraligi karsisinda erkeklerin yetersizligini anlatan bu kitabin icinde duruyordu cevap.
Eger kendi yasadiklarinizdan, kadin erkek iliskilerinin karmasik, engebeli,
acilarla ve umitlerle, heyecanlarla ve kirginliklarla dolu cografyasinin bir
haritasini cikartmadiysaniz, cok degisik bir uslupla yazilmis kitabin icinde
ilerlemeniz, oradaki ipuclarindan cagrisim ipliklerini cekip yeni bir gergef
dokumaniz o kadar kolay degil. Ama bir yasanmislik haritaniz
varsa,kitabin her cumlesinden kendinizle ve asklarinizla ilgili yuzlerce soru
ve cevap sagiyorsunuz. Ve kitabin bir yerinde o cumle cikiyor
karsiniza,romanin kahramani olan kadinla yeniden iliski kurmak isteyen eski sevgilisi, karisindan yakinirken soyle diyor kadina :
"Beni aldatabilecek bir kadin istiyorum."
Bu cumlede duruverdim. "Kendisini aldatabilecek bir kadin isteyen" bir erkek. Birden fark ettim ki butun erkekler aslinda, bunu acikca
soylemeseler de, "kendilerini aldatabilecek bir kadin" istiyorlar. Butun kadinlar da "kendilerini aldatabilecek" bir erkek. Ama bu cumlenin,
kitapta yazilmayan bir devami bulunuyor, bir baska cumle daha var bu cumlenin ardindan gelen.
"Beni aldatabilecek bir kadin istiyorum," ama "beni aldatmayacak bir kadin."
Herkes, kendine muhtac olmayacak kadar guclu, baskalarina gidebilecek kadar ozgur, her an kendisini begenecek baska birini bulabilecek
kadar alimli birini istiyor, ama bu istedigi ozelliklere sahip olan insan kendisini aldatmasin da istiyor. "Aldatabilecek biri olmak" cekici
kiliyor insani, belki de cekiciligin tarifi bu kadar basit, "aldatabilecek biri"
olmak. Insanlar "aldatabilecek olana" dogru cekiliyorlar,yaklasiyorlar, dokunuyorlar, sonra kendi sartlarini soyluyorlar ;
"Ama aldatmayacaksin".
Ve "aldatabilecek olanin" cekiciligi ile aldatilma korkusu arasina sikisiyorlar. Her an bir kuskuyu, bir korkuyu, bir tedirginligi
soluyorlar oyle biriyle olduklarinda. Biliyorlar ki, "aldatabilecek iri" aldatabilir. "Aldatamayacak biri" guvenli ama sikici
"aldatabilecek biri" cekici ama korkutucu.
Askin en zor kavsagi. Hangisini sececeksiniz, istediginize sahip cikacak cesareti gosterebilecek misiniz, yoksa guvenli bir sIkIcIlIk
mi daha cazip gelecek size?
Kitabin erkek kahramani da "aldatabilecek birini" aradiktan ve ustelik onu da bulduktan sonra duruyor zaten,
karisini,cocugunu,aliskanliklarini birakamiyor. Bos bir evde askla kendisini bekleyen "aldatabilecek
kadinin" yanina gitmiyor. "Aldatabilecek bir kadin" istiyor,o kadini buluyor ve daha once verdigi sozden donup o kadini "aldatiyor".
"Aldatabilecek kadindan" korkuyor erkeklerin cogu gibi. En cok istedigi kadin, onu en cok korkutan kadin cunku. Hayati boyunca
dusledigi, ozledigi kadina kavustugu anda o kadindan aslinda ne kadar korktugunu fark ediyor erkek ve
"aldatamayacak olanin" skiciligina donuyor. Sonra da,hayatinin sikiciligina, kendi korkakligina bir
teselli bulabilmek icin toplumsal payeler, isinde gecici basarilar elde etmeye ugrasiyor.
"Aldatabilecek kadin" ise yapayalniz, bir sevgili bekliyor. Erkekler aldatabilecek bir kadini" sevip, "aldatamayacak bir kadinla"
yasiyorlar, guven ve rahat aska agir basiyor. "Aldatabilecek kadin", kendisine benzeyen butun kadinlar gibi mutsuz oluyor kitapta. Onu sartsiz ve
korkusuz sevecek birini bulana kadar da mutsuz kalacak.
aldatana kisa bir süre zevkli gelen, daha sonra vicdan azabina neden olan, aldatilana asagilanma duygusunu yasatan türk filmlerinin vazgecilmez konusu.