birde hiç suaygırı görmeden yaptığı ünlü bir çizimi vardır bu kişinin...sadece başkalarından duyduklarıyla yaptığı bu çizim suaygırından çok zırhlı bir araca benzemektedir ancak yinede onu çizerken bile göze hoş görünmesini sağlayabilmiştir...sanat böyle birşey işte.
alman sanatının büyük isimlerinden biri. ressam, gravürcü hümanist kuramcı olarak, kuzey avrupa'nın leonardo da vinci'si olarak kabul edilir. kendi yüzünü ve batı resminin ilk otoportlerini çizmiştir. isa'nın çilesi veya mahşer serilerinde ve melankoli veya şövalye, ölüm ve şeytan gibi gravürlerine sahiptir. dört havari adlı eserlerinde anıtsal figürler gerçekleştirmiştir.
ayrıca bu ünlü sanatçının otoportresi francis ford coppola'nın dracula'sında görülebilir. ancak yönetmen bu portreyi biraz değiştirip suratını dracula'nın suratı yaparak durer'in okültizm merakına bir gönderme yapmıştır.
iki kardeş bir akşam yemeğinde okulda okumak için kura çeker. bu kardeşler Albert ve Albrecht dir.
kurayı kaybeden kazanını madende çalışıp okutacaktı. kurayı kazanan Albrecht oldu. Albrecth okulu birincilikle bitirmiş herkes tarafından tanınmıştır ve eve büyük bir gururla döner onun geleceği gün de ihtişamlı bir yemek hazırlanır.
Albrecht yemekte kadehini kaldırır ve bunca yol kendsini okuttuğu kardeşine şükranlarını sunar ve okuma sırasının onda olduğunu söyler. Kardeşinin yanıtı ise; "imkansız sevgili kardeşim!" şeklindedir. "Seni okulda okutabilmek için çalıştığım senelerde bütün parmaklarım madende defalarca kırıldı ve değil kalem tutmak, senin şerefine şu şarap kadehini bile zor tutuyorum."
Kardeşinin durumuna hakikaten üzülen Albrecht ise kendisini dünyanın en ünlü ressamları arasına sokan o ellerin, kardeşinin ellerinin resimini çizer.
gravürleri ile meşhurdur.
eserlerinde salt belirlilik hakimdir. üniversal ışık kullanır. yakın plandaki obje ne kadar önemli ise ikinci ve üçüncü plandaki objeyi de aynı önemde etüt eder.
aynı zamanda matematikle de ilgilenmiştir. Melancholia I adlı eserinde 4x4 biçimindeki matris oluşturmuştur ve karelere 1-16 arasındaki sayıları yukarıdan aşağıya, sağdan sola toplamının eşit olması şartıyla yerleştirmiştir.* melancholia I deki matris düzeni için; https://galeri.uludagsozluk.com/r/147539/+
1515 yılında, Portekiz kralı, papa'ya hediye olarak gergedan gönderir. Gergedan yolda talihsiz bir kazada gemiyle birlikte sulara gömülüp ölür. Geriye bir çizimi ve onunla ilgili anlatılanlar kalır.
ALMAN ressam Dürer, bu anlatılardan ve eskizvari çizimden yola çıkarak 1900'lü yılların ilk yarısına kadar halen daha alman ders kitaplarında gergedanı temsilen kullanılan aşağıdaki resmi çizer. Gergedanı hiç Görmeden resmedebilmesi ilginçtir.
son derece fakir sekiz çocuklu bir ailenin babası bir madem ocağında çalışarak geçimlerini sağlıyordu. bu sekiz çocuktan ikisinin resme büyük bir yeteneği vardı. ancak ailenin, iki çocuğunu da resim okuluna göndermesi maddi olanaksızlıktan ötürü imkansızdı.
iki kardeş sonunda aralarında bir kura çekmeye karar verdiler. kurada kimçıkarsa o resim okuluna gidecek, diğer kardeş de çalışıp kardeşini okutacaktı. kurada ismi çıkan çocuk resim okuluna gider, diğeri de maden ocağında çalışmaya..
madende çalışan çocuk, para göndererek kardeşini okutur. diğer kardeş ise okulunu başarıyla bitirir ve sonrasında tüm ailesiyle bir araya gelir.
kendisini okutan kardeşine büyük bir sevgiyle "artık ben ressam diplomamı aldım" der. "bundan sonra ben çalışıp seni okutacağım."
kardeşiyse hüzünle ellerini gösterir. "yıllarca madende çalışmaktan ellerim hasar gördü, parmaklarım nasır bağladı. artık kalem tutacak halim kalmadı" der.
bundan çok etkilenen genç ressam, kardeşinin yıpranmış ellerini çizmeye karar verir. ünlü "eller" tablosunun hikayesi ise budur.