yavrusunu dünyaya getirince, onun bulunduğu keseyi kuyruğunun ucundaki iğneyle yırtarak açar. Yavru da hemen annesinin sırtına tırmanır ve düşe kalka hayata tutunmaya çalışır. Anne akrep öylesine korumacıdır ki, gece avlanmaya giderken bile yavrusunu yanından ayırmaz. *
bu yazar kendimi sorgulamama neden olmuş bir yazardır. ulan nerde kol kadar yazı görsem dayanamayıp okuyorum arkadaş, yazı boktan bile olsa bunu yapıyorum.
kızma ama bu yazdığın yazıda çok boktandı. bok gibiydi, kaka gibi, böyle vıcık vıcık, böğğğ ığğğğğ.
1. böcek değil eklembacaklıdır.
2. yumurtlayarak değil doğurarak çoğalırlar.
3. üzerine alkol dökünce veya çevresinde ateş yakınca kendilerini sokup öldürmezler ki zaten kendi zehirlerine bağışıklıkları vardır. (mantık hatası)
doğanın sahip olduğu en dayanıklı ve en karizmatik varlıklardan biridir. 4 ay kadar bir süre besleyerek yakından inceleme şansı da bulmuştum.
Sarıyer taraflarında bir şirkette çalışıyorum buraya taşındığımızdan beri haftada en az bir tane öldürüyorum amk.Tamam öyle aman aman büyük birşey değiller belki ama akrep işte lan tırsıyor insan.Patronda saolsun herhangi birimizi sokmadan ilaçlatmaz şirketi öyle çaresiz bekliyoruz biz de. Tavuk beslemek dışında korunmanın bir yolunu bilen varsa söylesin lütfen.
akrebin sokmasından daha kötü olan şey, akrebin içine düşüp öldüğü kaynar suyu içmekmiş. boğumlarındaki tüm zehri atarmış o anda. çok soğuk tipli hayvanlar bunlar. bir pet şişeyi toprakla doldurup içine birkaç tane akrep atan arkadaşım var benim. ders masasına koyuyo o şişeyi. zamanla bunların birbirini yemesini izliyo. öyle bi piskopat. birgün misafir olarak kalayım dedim. yok arkadaş mümkün değil o şişede akrepler gezerken ben uyuyamam. yılan olsa neyse. çıktım gittim evime sabaha karşı.
en çok korktuğum hayvan. küçükken koltuğumun altına girmiş de ısırmıştı beni. her günü anneler günü yapıp anama çiçek koparırdım bahçeden. o zamanlar ispanyol pantolon modaydı. girmiş ayaklarımdan içeri taa koltuk altıma kadar gelmiş. sabaha karşı 5 gibi ısırdı beni. öldüm acıdan.
sonra bir keresinde kumandayla arabacılık oynuyordum. köy evlerinde sert yastıklar olur. onun üzerine oturmuştum. meğerse akrebin üstüne oturmuşum. öldürüvermişim garibi. yerimden kalkıp onu öylece görünce ödüm kopmuştu tabi.
velhasıl ürtükücü bir hayvandır. peki babamın kanıyla akrebi nasıl zehirlediğinden bahsedeyim mi size?