bırakın millete bir şeyler sunmayı kendi kemik kitlesi dediğimiz kitleye bile sunacak bir şeyleri kalmadıklarından sessiz olabilirler. yok zillet ittifakı yok şu bu gibi söylemlere de artık doyduk. herkes gibi. ne vaat edecekler? ekonomiyi kurtarmayı mı? kurtaracaksan eğer zaten bu hale getiren sensin. hayat pahalılığı mı? kendilerinin hiç hissetmediği ve zerre umurlarında olmayan bir durum. adaletten mi bahsedecekler? ee o zaman sormazlar mı adama hizbullahçılarla neden ittifak yapıyorsunuz diye. eğitim mi? okuma oranı arttıkça akp'nin oy oranı azalıyor diye şikayet ediyorlar. umurlarında mı eğitim? depremde ölen o kadar insan.. ne dediler? hakkınızı helal edin. bu kadar basit mi her şey? söylemler bitti, vaatler tükendi, inanan kalmadı.
trabzonda maçta yapılan aşırı gürültülü tezahürat üzerine hakemin parmağını dudaklarına götürüp sus işaret yaptığı, bu işareti gören tribünlerin de hep bir ağızdan "sessuzluk, sessuzluk" bağırmaya başladığı rivayet edilir.