bugün

çok süperdi, cennet gibiydi, halk refah ve mutluluk içindeydi. yersen.
Kesin olan tek şey daha ahlaklı bir dindarlık vardı.
Ak parti döneminde din içi boş bir gösteriye döndü.
Münafıklık zirve yaptı.sabah akşam iftira atan ahlaksız troller vicdan sahiplerini dinden soğuttular.
Gerisi hikaye.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
başbakan ecevit'ti. şimdiki amerikan uşağı gibi değildi. yanlış tedavi ve zehirlenerek şerefsiz hainler tarafından öldürüldü. ruhu şad olsun.
Fakirdik ama mutluyduk türkiyesiydi. Gerci şimdi de fakiriz amk.
kıçımızda don yoktu. bir incir yaprağına 50 tl verirdik ve çürüyene kadar kullanırdık.
10 senede bir darbelerin olduğu bir Türkiyedir.
27 mayıs
12 mart
12 eylül
28 şubat
ibretlik bir türkiyedir.

ulaşımından, ekonomisine; sağlık sisteminden, çevreye kadar tam anlamıyla rezalet...
o zamanda da ''devletin malı deniz yemeyen domuz''du şimdi de öyle. bal tutan parmağını yalıyor işte. kimse masum değil bu konuda.
malların bu kadar su yüzüne çıkmadığı bir türkiye idi. en azından şimdi kim mal, kim hain daha çok ortada.
amerika, israil yalakası değildi. en basitinden insanları daha samimi ve güvenilirdi. kızlarımız tecavüze uğramıyordu.
mumla aranılan türkiye'ydi evet.

o kadar basiretsizdi ki, diğer ülkelerin bizi farketmesi samanlıkta iğne düşürüp bir de o iğneyı mum ışığında aramasına benziyordu.

mutluyduk diyenlere bakın, alayı ulusalcı kemalisttir. mutluymuş. mutlu olursun tabi, ülkenin bütün gelirlerinin kaymak tabakası senin. ülkenin sahibi sen ve seninkiler. istediğin gibi at koşturur, istediğini seçer istediğini darbeyle indirme yetkisi sende. tarih diye dayatırdın çocuğa şişirilmiş inkilap tarihini bağırtırdın sokaklarda mustafa kemal paşa diye. şiir okuyanı hapise, şarkı söyleyeni başka ülkeye. başı örtülüyü iran'a namaz kılanı fizana. kürt'e sen sus kıro, laz'a uyy haçan ne dıyosunnnn fıkralarıyla merhaba.

mutluymuş. polyannam benim. şirin hümanist kelebeğim.

edit: şu sıralar huzuru kaçtı benim kapuska turşumun... kıyamam.
her şeyi bir kenara bırakalım şuan ki soysuzlar o zaman bu kadar rahat seslerini çıkartamıyordu.
apolitik bir insanım ama;

yaşadığım il olan istanbul sussuzdu. chp anlaşmalı su markalarından damacana sular alıp öyle duş alıyorduk. durumumuz iyi ki fena değildi o zamanlar. uzun kuyruklu çeşmelerden akan bir gıdım musluk suları... chp bunlardan daha niceleriyle beraber cidden halkın partisi olduğunu kanıtlamıştı. şimdi akp geldi, (ulan chp halkın amına koymuş, biz ne yapsak toplarız oyu) mantığıyla metrobüs, yol, 2023 bilmem ne derken şuan diktatör konumunda. akp öncesi türkiye(doksanları diyorum) yolsuzluğun tavan yaptığı türkiye idi. "burası elit insanların yeri" sebebi yüzünden çamlıca tepesini gezemiyordum. kapıda kalmıştım. elinde baston, pahallı kıyafetler giymiş paşalar vardı. gerçi şimdi hep baş örtülü yüzünde makyaj kadınlarımız var ama ve lakin insanlar hiç umurumda değil. akp'yi sevmiyorum. din kullanan partiyi desteklemeye niyetim yok. abd yalakçısı olsa da, yine de türkiye'yi az çok bir yere getiriyor. boğazımızı sıkan vergileri, pis barajdan su içip "bak ben içtim ölmedim siz de içersiniz" lafını söyleyen bakanı olsa da, o zamanı kadar yozlaşmış bir yer değil artık türkiye. şimdi, öncekinden daha özgür gibiyim. sadece yeni kafesim biraz daha büyük.
insanlar göt korkusundan rakıyı masanın altına koymazdı.
evet, adaletsizlikler olurdu ama insanlar gidip dava açabilirdi. hukuka güven vardı.
en azından alım gücü vardı.
korku bu kadar kol gezmezdi.
uludağ sözlük görmeyeli akp yuvası haline gelmiş.
inanılmaz gerçekten.