diyelim ki gerçekten ak parti mükemmel ötesi bir parti. o zaman demokrasi de olmasın, seçim de olmasın. yarış da olmasın. hükmen galibiyet olsun.
peki ak parti gerçekten mükemmel bir parti ve hükümet midir? kendime ve çevreme baktığımda öyle mükemmel olmuş bir hal göremiyorum. öyleyse bir yanlışlık var ama nerde? bu açıdan herkes kendi doğrusunu istediği yerde aramaya özgürdür.
3 - 5 kişiden oluşan bir topluluğun bile beklentileri farklı farklı olduğu bilinen bir gerçekken madde madde buraya yazmanın ne gereği var.
partilerden ve siyasetten bağımsız olarak, akp'ye oy veren ve/veya onu savunan insanlar bile oy vermemek için yeterli sebeptir.
(bkz: nazlı ılıcak)
(bkz: şamil tayyar)
(bkz: tanju çolak)
(bkz: rasim ozan kütahyalı) uzar gider böyle anlayacağın...
ulan nazlı ılıcak denen şeyle anılmak kadar iğrenç bir şey olur mu?
he bunu bitek ak parti mi yapıyor? tabii ki de hayır. böyle tanıdıkçılık, akrabacılık zihniyeti olan bir ülkeden ne olur? hemen cevap vereyim.
hiçbir sik olmaz!
edit: he bir de bu adamlar dindar, ben o yüzden oyumu veriyorum diyenlere, kadrolaşmanın kul hakkı yemek olduğunu, bunun da affedilmeyecek bir günah olduğunu hatırlatmak isterim. sorarlar adama ahiret günü de, ben bilmiyordum diyemezsin!
Ak parti gidince devletin bir anda kalkınacağını işsizlikten kurtulacağını bir daha asla zam yapılmayacağını düşünen, at gözlüklü kişilerdir. Bilinmez ki bu sorunlar, diğer hükümetlerin Türkiyenin başına açtığı sorunların yanında hiçtir. Hiçte iyi yanından bakılmaz bu partinin yaptığı işlerde. Mesela dış borçlar felaket ölçüde azalmıştır. ülkenin sadece batısında değil dört bir yanında yollar yapılmıştır. okul sayısındaki artış ortada. Eğitim ve sağlığa ayrılan bütçenin artışı değil zıplayışı ortada. Artık aile hekimi gibi kolaylık var. Sağlık ocakları eskisinden çok daha kaliteli. Artık orta gelirli insanda fakir insanda devlet sayesinde hayatının bazı bölümlerinde lüksü görebiliyor.
Diğer bir yandan eleştiri konusu olduğu konu devlet kurumlarını özelleştirmesi. işte bu da eğitim seviyemizin ilkokulu aşamadığını kanıtlıyor. Oysaki Atatürk ilkelerini iyi bilen birisi bilir ki, "devletçilik" ilkesi ekonomiyle ilgili bir ilkedir. Ülkemizde özel kuruluşlar fabrika açamayınca, açsa bile batınca, bu ilkeyi gerçekleştirmek zorunda kalmışlardır. dikkat ederseniz bu ilke ayrıcalıklıdır. çünkü bu zorunlu olunduğu için yapılmıştır. diğer ilkeler öyle değildir. Devlet ülke ekonomisi için açmıştır bu şirketleri. Şayet o zamanlar bu şirketler tutunabilseydi şuan zaten başkalarının olacaklardı.
Mesela getirilen yasaklara bakalım birde. Sigara yasağı. Hangimiz şikayetçi olabilir ki bundan? sigara içmeyen biri olarak gayet memnunum. Diğer yandan içki yasağı. Belli yerlerde oldu. Keşke daha kapsamlı olsada parklarda köşe başlarında kafayı bulan, genç kızlara saldıran yada en küçük ihtimalle sokaktan geçen insanların yüreğini ağzına getiren insanlar olmasa.
Bir diğeriyse yurtdışındaki duruşumuz. Gayet iyi temsil ediliyoruz. ilk defa onların uşağıymışız gibi durmuyoruz. yani denilcek tek bir şey var artık sevilmemesinde:
AKP demet akalın gibi; çok iyi çalışıyor ama hiç kimse tarafından sevilmiyor
horned hand gösterildiği için içeri atılan gençler ve işgence yapıyoruz adı altında müslüm gürses dinleten bir zihniyet. polisi olsun başbakanı olsun...
ben ve benim gibi müzikseverlerden oy alamayacak seçimlerde efenim.
facebook videolarının bile yasa ile haber niteliği verip dananın altında buzağı arayacak kadar herkesten korkmasına rağmen aslan rolü yapması.herşeye verebilecekleri cevapları var peki neden bir sürü insan nedenini dahi bilmeden cezaevlerinde özgürlüklerinden ve sağlıklarından mahrum bırakılıyorlar soruyorum...
''devletin içinde yapılanan yasa dışı ne varsa çözmüş, köküne kadar kurutmuş çeteleri temizlemiş''... Cümlesi ile yazar başlık nasıl sıçılır iyi bir şekilde göstermiştir.
diğer partilerin yöneticileri, en azından senin için daha düzgün ve yeterli bir türkçe öğretmeni ataması yapabilir. tabi sınavlarda haremlik selamlık uygulamalarına kafa patlatmayacakları için buna öncelik vereceklerdir.
