sonucunda akp'nin laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olmasından dolayı verilen cezayı ülkece ödediğimiz davadır.
bu davadan sonraki ilk seçim olan yerel seçimlerde chp akp'den iki kat fazla promosyona para harcamıştır. istanbul'da ikamet eden biri olarak gördüğüm kadarıyla bu rakamların tam tersi olması gerekirdi. en kilit noktaları kapatan, bütün billboardlara sahip olan akp nasıl bu işi bu kadar ucuza getirmiş olabilir? tabii ki senin benim verdiğimiz vergiyle. yani devletin kaynaklarıyla. adamlara 1500 trilyon ceza ver ne olacak ki? yarısını deniz fenerinden yarısını bizim cebimizden karşılar üstüne bir de gemicik alır.
simdi efendim bazilari icin hayal gibi görünsede gerceklesebilecek durumdur. olurda böyle bir durum yasanacaksa o muhterem yetkililerden bir dilegim olacaktir ki söyle telafuz edilebilir:
efendiler lütfen sayin erdogan ve tayfasini sayin öcalanin yanina hapis edin.
ilginç bir şekilde umut verici bir kararla sonuçlandı bu dava. haşim kılıç'ın gereksiz lafları haricinde iyiydi.
yani akp artık resmen şeriat odağı. ama henüz yeteri kadar olgun değil. pişecek, büyüyecek. toplum daha da isterse, devam da edebilecek.
(şeriat = laiklik karşıtı eylem)
belki de mahkeme bize "biz de bırakıyoruz sizi çoğunluğuzun tercihlerinden korumaya çalışmayı; seçtiğiniz adamlar böyle ama, bunu bilin en azından" demeye çalışıyor.
yani diyorum ki; tehlikenin farkında olun. farkındalığınız netleşsin. inanın artık be!
kapatmayı çözüm olarak gören ulusalcı kesimi hayal kırıklığına uğratan karar çıkmıştır. gerçek çözümler bulup halkı doğruya yönlendirmek yerine zoraki yollarla rakiplerini alt etmeye çalışan zihniyetin kara günüdür. hiç mi yakın tarih bilginiz yok arkadaşım. fazilet, refah ve türevleri nasıl süreçler geçirdi? hayır kapatılıp erken seçim olsa nolucaktı? bi şekilde kurdukları veya kurdurdukları parti yine iktidar olacaktı oylarını arttırarak. hadi onu geçtim chp iktidar olsa nolucaktı? o beğenilmeyen sistemin en büyük destekçisi, akpyi bu kadar güçlendiren bir partinin iktidar olmasıyla, akpnin olması arasındaki fark nedir. he tabi pardon laiklik elden gitmeyecek o zaman. hatta malezya bile olmayız.
kendini olayların çok farkında sanan kesime alternatif hurriyet gazetesi mansetlerini ve bunların gazına gelip malezya olucaz, iran olucaz diye dolaşanları farketmeleri dileğimle..bi bakın bakalım sistemin en büyük gazetesiyle ve ertuğrul özkök insanıyla farkınız ne? o gazı veriyor siz alıyorsunuz. bravo. güçlenenler de ekmeğini yiyor.
ben hukukçu değilim ama verilen karar hakkında kendi matığımca bi yorumda bulunmak istiyorum..
mahkemede bulunan 11 üyenin hepsi kendi kararını açıklıyor... 6 tanesi kapatılsın diyor, 4 tanesi hazine yardımı kesilsin biri de kapatılmasın diyor.. pekii sonuç ne?? hazine yardımının yarsının kesilmesi..
burada anlamakta zorlandığım şey 11 üyenin hiçbirinin dediği olmuyor.. nasıl iştir arkadaş kimsenin istediği olmuyor.. demokrasi bu mu?? ben demokrasiyi çoğulculuk zannederdim..
sanırım yanılıyorum ya da ortada acaip bi gariplik var..
akp nin kapatilma davasinin ortaya cikmasina yol acan sebep turban yasasidir. turban ile ilgili yasa gecmedikten sonra akp nin kapatilmasina gerek yoktur.
yukaridaki iki cumle bazi tahmin sirketlerinin kapatma davasi hakkinda bir kac hafta once soylediklerinin kisa ozetidir.kostebek arayadurun siz.
ortada büyük bir kavram kargaşası yaşanmaktadır ve davanın sonucundan öte davanın sonucu konusunda ortaya atılan kavramlar tartışılmaktadır .
kesinlikle ama kesinlikle akp'nin kapatılmaması gerekiyordu ve iyiki de kapatılmadı ancak
davanın sonucunda akp'nin laiklik karşıtlığının odağı olduğu kabul edildi ve mahkeme tarafından böyle bir ceza kesildi .
şimdi akp'nin önceden beri söyleye geldiği " biz laikliğe " bağlıyız söylemlerinin de ne kadar inandırıcı ve gerçeği yansıttığı orataya çıkmıştır .
bakalım bundan sonraki süreçte akp nasıl bir politika izleyecektir bekleyip göreceğiz , ama bu dava neticesiyle avrupa birliği ile olan ilişkilerin düzeleceği yada ekonominin düzeleceği gibi şeyler düşünmek de çok iyimserlik olacaktır .
her ne kadar tayyip erdoğan'ı sevmesem bile ak parti'nin ülkeyi bu halde bırakıp gitmesine gönlüm razı olmazdı, ayrıca anayasa mahkemesinin vermiş olduğu karar sonrası mahkemeye duyulan güveni boşa çıkarmamıştır, kimse kendi çıkarına mahkemeyi kullanamayacağını öğrenmiştir. bu arada mahkeminin akp'yi kapatılması yönünde bir karar çıksaydı bir dahaki seçime tek başına %60-70'lerle geleceği de kesindi.
karar günü borsayı takip edenler anayasa mahkemesinin kapatma kararını iptal edeceğini anlamışlardır, 32 bin de seyreden borsa sabah saatlerinden itibaren yükselişe geçerek 40 bini buldu. aslında ülke gündemini borsadan takip etmekte fayda var. zira karar ilk önce onlara uğruyor sonra değerli basınımıza intikal ediyor.
sonuç olarak partinin kapatılması gereksizdi, anayasa mahkemesi doğru olanı yaptı, demokratik bir ülkede isek seçimle gelen seçimle gider sözünü iyi anlamamız gerekiyor.
demokrasi'nin kazandığı davdır. ama ben avrupa birliği'nin 'bak parti kapatırsanız' sizi almayız gibi korkutmalarla bu davanın akp lehine sonuçlandığı kanaatindeyim. zaten yüzde 47 oyla tek başına iktidar olan bir partiyi kapatmak bize yakışmazdı.
bundan sonra avrupa birliği ile olan ilişkilerin ivme kazanacağı kanaatindeyim. zaten akp bundan sonra avrupa birliği ile müzakereleri hızlandırmazsa akp kötü bir iş yapmış olur. önünde artık hiçbir engel yok bari müzakereleri hızlandır. tek görevin kalıyor. bunu yap artık.
akp'nin kapatılmayacağının açıklanmasıyla borsa hareketlenmiş dolar 2008 in en düşük seviyelerine kadar inmiştir. bunlar ekonomi adına sevinç yaratan gelişmelerdir.
bu arada deniz baykal'ın yanlış muhalefet taktikleri artık canımdan bezdirmektedir. adam türkiye nin çıkarlarını düşünmeden hala bencil bir politika izlemekte. yazıktır, günahtır.
sonuçta eminim ki akp iyi bir parti olsa da olmasa da, sevsekte sevmesekte türkiye adına hayırlı bir karar çıkmıştır.
yukarıdaki entrymde de belirttiğim üzere ak parti bundan böyle siyasi hamlelerine daha fazla eğilmelidir. yapmış olduğu bir kaç siyasi hatayı gözden geçirerek özeleştirisini yapmalı ve yoluna devam etmelidir. siyasi eleştiri diyorum çünkü ak partinin lalikliğin odağı olduğu filan yoktur. türban kanunu ise mevzu dtp de mhp de aynı minvalde yargılanmalıydı. chp ise baştan beri kapalı bir parti olmalıdır.
ak parti siyasi duruşunu gözden geçirerek prof eser karakaş'ın 24 tv'de dediği gibi artık daha fazla ekonomi, daha fazla avrupa birliği ve daha fazla türkiye ile ilgilenmesi gerekmektedir. gerekli anayasayı konsensüs ile çıkarması gerekmektedir. ak partiyi artık daha yorucu günler bekleyecektir ancak bu yorgunluk tatlı yorgunluk olmalıdır. ülke sorunu ile uğraşacaklar ve işi gücü ıvır zıvır olanlarla uğraşmayacaklardır.
mhp'nin de bu karardan dersler çıkararak ak partiye ülkenin ihtiyacı olan her konuda yardımcı olması ve gereken neyse yapılmasına destek olması gerekmektedir. dtp kendi sorunlarıyla uğraşmaktan bir şey yapamayacaktır zaten.
chp ise kafasına göre takılmalıdır. zaten karar da hoşlarına gitmemiştir ama yapacak bir şey de yoktur. hukuku işlerine gelince çok seven bu parti, bünyesinde, işine gelmeyince hukuku hazmedemeyen milletvekilleri * barındırdıkça hiç bir işe yaramayacak olmaktan öte gidemeyeceklerdir. bırakalım da onlar *sun, uçsun, koşsun, börtü, böcek, çiçek, ot...
herkesin oturup sağduyulu şekilde düşünmesi, nerede yanlış yaptım demesi gereken davadır.türkiye'ye böyle şeylerin zararı vardır.böyle olaylar yüzünden ilerleyemiyoruz bırakın adamlar işini yapsın. (bkz: millet ay'a çıkıyor be) (bkz: senin uğraştığın şeylere bak) *
ayrıca genelkurmay başkanımızı kutluyorum dava sonrası yorumu için.
