ne karadeniz gibi sadece yeşil, ne iç anadolu gibi bozkır çölü.
idealinde.
önünde masmavi akdeniz, arkası yemyeşil toroslar.
bu bölgeden gitmek zorunda kalsam bile geri döneceğim yer yine burası olacak.
ayrıca akdeniz öyle oteller, turizm, yabancı turist olan 2-3 şehirden de ibaret değildir.
ısparta'sı, tarsus'u, iskenderun'u, kozan'ı, silifke'si, dörtyol'u dahi iç anadolu'daki çoğu şehirden güzel ve yaşanasıdır.
dikkat çekecek olan bir nokta ise.
iş sebebiyle insanlar büyük şehirlere yerleşebilir. istanbul, ankara'ya vb.
karadenizli, doğulu, iç anadolu çoğu kişi düzen kurduğu şehirde kalır.
ancak akdenizlilerin tamamına yakını fırsat bulunca memleketine geri döner.
değil adana veya mersin; iskenderun, kozan, kadirli, ceyhan gibi orta gelişmişlikteki şehirlerde dahi durum böyledir. temelli biçimde en uzak adana, mersin gibi çevre büyükşehirlere yerleşirler.
istanbul'a, ankara'ya yerleşeyim kafası olmaz kimsede 20 yaşından sonra. ve dediğim gibi mecbur kalmadıkça da gitmez.
çünkü akdeniz güzeldir.
yaşanasıdır.
net bir şekilde ege ve kısmen marmara ile birlikte ülkenin en güzel bölgesidir.
Ülkemizin resmen aranıp bulunamayacağı bir bölgesidir. Zeytinyağından tut, inci gibi denizine kadar şaheser bir zenginliği olan cennettir. Ne yazık ki kıymeti bilinmiyor.
insana yaşama sevinci veren, baharı, çiçekleri, göçmen kuşların dönüşünü, denizi, denizin kokusunu, hatta yazı ama aynı zamanda sabahın serinliğini, yep yeni umutları müjdeleyen; aşkın acı değil keyifli yanlarını hissettiren, sevgi dolu, ayna grubuna ait kıpır kıpır bir şarkıdır.