yüzde yetmişi ölmüyor işte. ölmeyecek. benim annem daha yaşayacak, yaşaması lazım.beni bırakmıcak o. nefret ediyorum istatistiğinizden de doktorunuzdan da!
şimdi size burada sigara akciğer kanseri yapiyeeeahhh demek istemiyorum ama yapıyor.
dün hastanedeydim, çok sevdiğim ahmet abim'in yanında..
doktor pet sonucuna bile bakmadan karaciğerinde ki kanserin tek nedenin sigara içiyor olması dedi. dikkat
buyurun karaciğer diyorum. sıçramış ! sıçramakla kalmamış karnının 4 de biri komple tümör.
akciğer kanseri çok büyük bir orospu cocugudur. öyle ki bu kanser türü kendisini gizler. ve hatta vücutta başka hastalıkların belirtilerini ortaya çıkartacak hormonlar salgılar, salgılatır. yani siz akciğerinizde bir sorun olduğunu asla düşünmezssiniz çünkü midenizde yanma vardır, yada sırtınızda ağrı veya boğaz enfeksiyonu vardır vs...
ahmet abinin 2 saat acılarını dindirecek olsanız size bütün bir servetini verirdi inanın.
akciğer kanserinin en büyük ana nedeni sigaradır. yapmayın sigarayı bırakın arkadaşlar.
bir kaç gün önce bu yazarın babasının da yakalanmış olduğunu öğrendiği şerefsiz hastalıktır. şu ana kadar bir umut başlangıç safhasında olmasını beklediğimiz ve tedavisinin kesin olduğunu düşünmek istememiz sebebiyle dik durmaya çalışmışızdır ama heyhat! dün akşam öğrenmişizdir ki hastalık ileri safhalardadır ve kemoterapi tedavisiyle bir ihtimal ömrü uzayacaktır. hayat nasıl bir orospu çocuğudur ki böyle sinsi ve götveren bir kanser türü benim babamı bulmuştur ve bir ihtimal benim elimden alacaktır. isyanım vardır artık herşeye.
3 5 ayda götürür diyen dallamalara takılıp moralinizi bozmayın. Annem küçük hücreli akciğer ca tanısı aldı, bilen bilir akciğer kanserinin en pis türüdür. Yaklaşık 2,5 sene önce tedavileri bitti kontrolde ve sağlıklı. Kontrol süremizde 6 aya çıktı. Şuraya moral aramaya gelen insanları dibe çekmeyin. Güzel örneklerde var.
gelip buraya sigara içenleri korkutma amaçlı fotoğraflar paylaşanlar var ya. eğer bunu hiç yaşamadan yapmışlarsa onlara yazıklar olsun. niye mi? onlar burada entry kasarken ya da forum köşelerinde "ay bu hastaların öksürürken ciğerleri ağızlarından geliyomuş" minvalinde entryler girdikleri için insanlar ne hale geliyor haberleri yok. böyle bir teşhis konduktan sonra hasta yakınının da hastanın da ilk danıştığı yer google. karşına çıkan her bilgiyi okuyorsun. daha hastalığın türünü bilmeden okudukların karşısında şok geçiriyorsun. bütün moralin alt üst oluyor. okudukların günlerce beyninde yankılanıyor. yazmayın lan. bilmeden yazmayın. biliyorsanız da yazmayın. kanser zaten, zaten bekleniyor o ölüm. zevk mi alıyorsunuz lan acı ölüm şekillerini yazmaktan. hadi ben alıştım. o salaklığı yapalı 3 sene geçti. artık onun bunun yorumuna gülüp geçiyorum da yeni hastalar ve yakınları ne olacak. ulan hastalık bu. hiçbir hastada aynı şekilde ilerlemiyor ki. hepsinde farklı gelişim gösteriyor.
her şey kötü değil arkadaşlar. evet berbat bir hastalık. son aşamada fark edilirse diğer tüm hastalıklar gibi dönüşü zor. belki de daha az acı çekerek yaşama veda ediyor bu hastalar bilemiyorum. kemoterapi, ışın tedavisi gibi süreçler hastaya daha çok ızdırap veriyor gibi görünüyor. ama başlangıç aşamalarında olduğunda öyle yok ciğerleri 50 güne sökülür. yok anında ölür. kıvrana kıvrana gider diye bir şey yok. üç sene diyorum lan çok değil mi sizce. biz üç yıldır mücadele ediyoruz.* evet beyne kadar metastaz da yaptı, beyin ameliyatı da geçirdi hastamız ama şimdi iyi. aylardır ilerlemiyor hiç. hepimiz bir gün nihai sona varacağız. o tedavilerden vücut zaten yorgun düşüyor. ama böyle bir hastalık için bile umut var işte. en azından daha çok vakit geçirmek için zaman var, vedalaşabilmek için. kurtulan da çok var. gidin o hastaneye görün. kontrole geliyorlar, 5 sene olmuş atlatalı mesela. allah aşkına bilip bilmeden yorumlar yapıp insanların umutlarını söndürmeyin.
Öncelikle bilinmesi gerekir ki yakınına akciğer kanseri teşhisi konulan hemen hemen herkes ilk önce internette arama yapıyor.
Çoğu kez teşhis konulanın bizzat kendisi yapıyor bu aramaları.
Ben de yaptım.
Babama ilk teşhis konulduğu gün nerede ne varsa okumaya çalıştım.
4.evrenin başı,çözüm yok,ağrılar,sancılar,bulantı..vs ne ararsanız var.
Felaket değil, bunu söylemek istedim.
Grip bile her bünyede farklı ilerlerken kanserin değişiklik göstermemesi mümkün değil.
Kemoterapi ille de bitirmiyor.
4 kür kemoterapi alan babamda tek değişiklik saç dökülmesi oldu,o da şimdi geçiyor yavaş yavaş.
iştahsızlığı bırakın kemoterapi alırken dürüm döner ve ayran elindeydi çoğu kez.
Kilo kaybetmedi hiç,aksine Kasım'dan bu yana 2,5 kilo aldı.
Kabızlık,bulantı ..vs hiçbirini yaşamadı.
Kemoterapi aldı,akabinde Beyoğlu'na çıktı.
'Sürekli et yemekten bıktım,sadece o kadar' diyordu..
Dışarıdan bakılınca babam sağlıklı idi..
Hala da öyle..
Kemoterapi bitti,tomografi sonuçları,kan değerleri doktorların deyimi ile'mükemmel'
4 kür kemoterapiden sonra'başka küre gerek yok' denildi.
Ağrısı yok,uyku proplemi yok,öksürük yok..
Ses kısıklığı vardı,o da geçiyor yavaş yavaş..
Şimdilik radyoterapi alacak beyine,tedbir amaçlı..
Sonra da hayatına devam edecek..
Diyeceğim,korkmayın,ille de herşey kötü gidecek diye birşey yok..
Babam ne kadar yaşar bilmiyorum,ya da bünye tekrar eder mi..
Ama bildiğim biz mülemmel bir kemoterapi dönemi atlattık,en ufak sıkıntı yaşamadık.
Sonuçlar şu aşamada harika..
Moral bozup işe 1-0 yenik başlamanın manası yok..
Bu hastalığa yakalananlar ya da yakınları,iyi giden örnekler de var
Herkesin bünyesi farklı unutmayın..
Not:Az önce babam ile görüntülü konuştum..
Kucağında köpeği,yeniden çıkmış saçları ve hafif gerdanı ile gayet sağlıklı görünüyordu
Her daim moralinizi yüksek tutun..
Hayatın her saniyesi kıymetli..
metastaz yapmamışsa hiçbir kanser artık 3-5 ayda öldürmez. kaldı ki metastaz denilen 4. evrede bile yıllarca tedavi görerek yaşayabiliyor insanlar.
annem 10 yıldır kanser hastası. etrafınızda böyle insanlar olmadığı ve başınıza da böyle bir şey gelmediği için rahat rahat orospu çocuğu gibi konuşuyorsunuz belki ama bu işlerin şakası, trollüğü olmaz. o insanların neler çektiğini, nasıl bir psikoloji içerisinde olduğunu bilmiyorsunuz.
eşek kadar adamlarsınız. nerede, ne konuşacağınızı bilin artık.
yakalandığın gün öl daha iyi hastalığı. yavaş yavaş erime, aynalara küs olma hali. zamanla her organı sizden aldığı gibi saçlarınızıda sizden daha çok seven illet! sigaranın sadece tetikliyici etken olduğu hastalık.
uğruna,
45 senelik yaşamında tek bir sigara içmemiş olan canımı/anne yarısını toprağa koyduğum zalim hastalığın ölüm dansı!
kesinlikle sigara içmemeyi öğütlüyor insana..aksi halde işte böyle acı çektire çektire alırım senin nefesini diyor.zira akciğer kanseri illetine yakalan kişi ciddi bir nefes alamama ve bütün kokulara karşı (iyi-kötü) duyarlı olma durumu yaşıyor.ve en sonunda adeta kan kusturmaya başlıyor.kaç tane sigara içtin sen? hadi sökül bakalım şimdi misali, parça parça çıkarttırıyor.yemek yedin üstüne iyi gider yak bir sigara..efkarlandın yak bir sigara..kahveyle iyi gider yak bir sigara..sevgilin terketti yak bir sigara..yakma işte! içme şunu çünkü bedelini ağır ödeyeceksin.bilmem kaç yıllık ömrünü en fazla altı ayda burnundan getirecek bu zıkkım, eriyeceksin.mesela deniz kokusuna hasret bırakacak seni,ciğerlerine çekemeyeceksin kana kana..vapurun balkonundasın.denizi,martıları izliyorsun.tam karşında rumeli hisarı sarayburnu..manzara güzel ama o tarafa karşı sigaranın dumanını üflemesen de olur sonunda o duman sana geri dönüyor cabasıyla.