enterasan ve tehlikeli bir olaydır.günlerden bir gün, e-54 (express) otobüsü gelir ve yolcu akbilini yanına almadığını, günlük yaşamda işe gelip giderken sadece akbile ihtiyacı olduğundan, para da almaması heyecan zincirinin halkalarını yavaş yavaş birbirine takmaktadır.otobüs yanaşır.durağa ilk önce gelse bile, sonradan gelen adamlara, korkudan yol verilir (yolcu aralarında kaynamak için) şoför'ün sola bakmasını fırsat bilerek, akbili manyetik kutunun üstüne getirerek, bir anda ince ve dolgun bir sesle " dığğnı! " diye ses çıkarıp, arkalara doğru götüm götüm ilerlenir...he bunu şoför o an değil de saniyeler sonra fark ederse o sesi, başka yollardan tekrar çıkartmak zorunda kalırsınız !
normal tarife sesi olan " dığğnı! " ile başarılı olduktan sonra devamında repertuvarın geliştirilerek "yetersiz bakiye", "ücretsiz aktarma" ve "indirimli akbil" sesleri ile devam ettirilmesidir. sonunda esas oğlan dayanamayıp polis akademisi filmindeki jones'a dönüşmektedir.
bunu yapabilenler tuşlara basma gereği duymadan telefon numarası da çevirebilirler. tek yapmaları gereken arayacakları rakamların tonlarını ezberlemek ve ahizeye taklit etmek.
bazen şoförü kandırmak kolay olsa da zaman zaman enselenmek ve otobüsten atılmayla sonuçlanabilecek eylem. yapılacaksa kalabalık saatlerde yapılmalı. tenha zamanlarda çok kolay yakalanıyorsunuz. *
halk otobüsleri daha paragöz oldukları içindir sanırsam, akbil makinasının üstünde eşşek kadar lamba görüyorum çoğunda. akbili basınca bir de bunun üstündeki ışık yanıyor. ışık yanmazsa *.