Ülkemizde, Olmaktan ziyade sürdürmek zordur. sağlam sinir sistemi gerektirir. çünkü; ülkemizde üniversitelerin başında dinazor beyinli, fosilleşmiş zihniyetlerinden vazgeçmeyen adamlar çoğunlukta. adamların derdi bilime katkı değil, ego tatmini! Sen adama debord'dan, deleuze'den bahsedeceksin, adam sana 'benimle sosyolog jargonuyla konuşma, hem ne demek "mavi yakalı" ben duymadım öyle bir şey' diyecek ve bu adam senin yapacağın çalışmayı yönlendirmesi beklenen jüriden biri olacak! imamla cemaatin ilişkisi malum, akademinin imamları da cemaati de ortada!
ak-adam-isyan 'ın sonucudur.ileride kendisine kölelerden oluşacak bir cemaat oluşturucaktır...
Anlamadığım bir şekilde lisans ortalaman ne kadar yüksekse akademiye girişin o kadar kolaylaşacaktır.
Lisans notuna göre senin adam bilim olmana bakıyorlar.
akademisyenlik süreciyle ilgili aşılması gereken süreçleri ve puanların önemini özellikle lisans transkrip notunun etkisi ne kadar önem arzediyor, yüksek lisans ve doktora eğitimi için lisan puanı ileride önüne yine çıkıyor mu gibi konularda bu meslekle ilgili sorulara cevap aradığım alandır.