türkiye'nin 274 milyar dolar dış borcu olduğunu bilmeyenleri gözler önüne sermiştir.
kaldı ki hiç dış borcu olmayan bir ülke bile olsaydık, bu yine de milyonlarca kişinin açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığı bir ülkede 1 milyar liralık bir sarayın yapılmasını meşrulaştırmazdı.
üstelik bu saray, inşaat yasağı olan bir bölgede yapılmış, inşaası sırasında defalarca yürütmeyi durdurma kararı çıkmış. tüm bunları görmezden gelmek nasıl bir şeydir.
bir de bunlar müslümanız derler, hz muhammed'i örnek alıyoruz derler ya, işin o kısmı ayrı bir komik.
--spoiler--
Hz Ömer, sessizce Efendimiz (sav)in dinlenmekte olduğu odaya girer ve bir an çevresine göz gezdirir...
Tavana asılmış kuru bir deri bir torbanın içinde bir kaç kg arpa,duvara dayalı bir kaç ağaç yaprağı ve yerde Efendimiz (sav)in üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüş kaba bir hasır...
Bu... manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz Ömer in hıçkırıkları O nu uyandırır
kalkınca hasırın vücüdunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz Ömer ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar Efendimiz (sav) hayretle sorar...
- Ey Hattab Oğlu neden ağlıyorsun ?
-Ey Allah ın Elçisi! iranlılar kisralarını saraylarda yaşatırken, bizanslılar kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah ın Elçisisin izin ver, bizde seni...
Maksat anlaşılmıştır, Allahın elçisi, gelecekteki halifesinini sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işaretiyle keser ve:
" Bu dünya hayatı bir eğlenceden ibarettir Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur keşke bilmiş olsalardı" (ankebut-64)
ayetini okuduktan sonra ekler :
- istemez misin Ey Ömer! Dünya onların olsun Ahiret Bizim olsun!..
Kim istemez bunu Yâ Rasulallah!..
--spoiler--
anlayamadığım kısmı ise neden böyle bir tanıtım yapıldığı. bu bina benim ya da herhangi bir vatandaşın işine yarayacak mı? ben bu tanıtımı izlerken gururlanmalı mıyım, tüylerim diken diken mi olmalı? "oh ulan tayyip başgan ne güzel yerde yaşıcak" mı diyecek insanlar, amaç nedir yani?
içim acıdı izlerken yemin ederim ki. bir insanın bozuk psikolojisini bu kadar net bir şekilde gözler önüne serebilmesi üzücü aslında. kendini her şeyden önemli ve kıymetli görme gibi bir durum yaşıyor. üstelik de bir padişah sanrısında. adam osmanlı padişahlarını bile rakip bellemiş kendine, onlardan yüceyim, sarayım da daha büyük olmalı diyor resmen.
peki ne gerek var? bunca israfa, masrafa ne gerek var. gösteriş, prestij mi bu şimdi? dış mihraklar bakıp da "adamın sarayına bak korkun lan" mı diyecek sanıyoruz. o bin tane odanın amacı nedir? atatürk'le bu dert nedir, nasıl bir kindir ki onunla özdeşleşmiş bir yerde bu gövde gösterisi yapılıyor?
istiklal marşına değinmeyi içim almıyor açıkçası. o nasıl bir istiklal marşıdır yarabbim. bu rezillikten ne farkı var?
tek fark büyük paralar harcanarak bir reklam filmi içerisinde yer alması mı? daha söylenecek çok şey var ancak susmamızı gerektiren öyle çok sebep var ki bu çağdaş, özgür ülkemde. yazık ne diyim.
kendi kafaları basmıyor lakin bu yapı recep tayyip erdoğana değil cumhurbaşkanlığı makamına yapılmaktadır.
recep tayyip erdoğan gittiğinde yerine halk tarafından seçilen diğer cumhurbaşkanı geldiğinde bu yapıya yerleşecek.
burası batıyor değil mi size sayın postal yalakası cemaatçi enikler? "halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı" kısmında tırtlıyorsunuz değil mi? artık öyle 3-5 kişinin emri ile anayasa mahkemesinden, ya da ordudan darbeyle cumhurbaşkanı atanmayacak, halk tarafından seçilecek... misal ekmeleddin ihsanoğlu es keza seçildi burada oturacak... lan çok komik oldu dimi? ihsan-ı ekmeli salçal-ı ekmek yapıp yedik zira...
tıpkı marmaray, 3. köprü, 3. havalimanı gibi bu da devlete aittir, hükümete ya da tayyip erdoğana değil.
osmanlının gerileme devri saraylarına bakarsanız yükselme dönemi saraylarından kat be kat daha ihtişamlıdır... herşeyin yanlış tarafına özeniyoruz ya ne diyeyim artık.
ankara beştepe mevkiinde yeni yapılan c. başkanlık konutu.
2023 hedefiyle artık dünya liderliğine oynayan yeni türkiye'nin başkanı recep tayyip erdoğan 80 yıllık konutu değiştirdi diye başladılar veryansına. doğru konuşsalar neyse. yok efendim 1000 odası varmış salla gitsin, saydın mı ha saydın mı da konuşuyorsun.
dış ülkelerden gelen misafirleri ülkemizin kalitesine yakışır ölçülerde prestijli ortamda kabul etmek yerine, isterseniz orman çiftliğine kaddafi çadırı kuralım.
ak saray adı verilerekten padişahımızın ayy pardon cumhurbaşkanımızın kendisine layık gördüğü yüce mevkiyi, cumhurbaşkanı olduğu halde partisinden ayrılamayıp asla bütünleştirici bir rol oynamadığı isim benzerliğinden kaynaklı kimleri ve nereyi rol model aldığı çok açık ortadadır.
ayrıca her yerde dinden imandan dem vuran insanların bu kadar müsriflik yapması ne kadar dine sığar bilemedim ben.
ülkemdeki nefesi kokan bi dolu sefili sevindiren saray.
lüks meraklısı gözü doymaz bir zihniyetin eseri...
edit: dünya devleti lideri diye komik tanımlar yapıyorsunuz ya hani, ülkesindeki madenlere bir tane yaşam odası yaptıramayan ama kendisine 1001 odalı saray yaptırandan anca kabile lideri olur, yönettiği ülkede dünya devleti olamaz...
mitoman liderin narsizm yolunda çığır açmasıdır. ismi de pek itici olmakla birlikte buram buram özentilik kokmaktadır.
"ülkemize böyle bir saray yakışır, bizim diğer ülkelerden neyimiz eksik" tarzında megalomanca bir algı yönetimi yaratılarak altındaki israf geri plana atılıp kendi seçmen kitlelerine sevimli gösterilmeye çalışılmaktadır. asgari ücretle dört çocuk geçindirip böyle bir icraata alkış tutacak nice insanlar varken bu ülkede kahrolmamak elde değil gerçekten.
he bir de müslüman geçinmiyorlar mı. sorsan israfı katiyyen kınarlar. "mülk allah'ındır." ayetine biat ederler. has be has müslüman olduğunu iddia edip bunu siyasetine oyuncak ederek ülkenin yüzde ellisini arkasına alan insanlardaki fevkalade tutarlılık gözlerimi yaşartıyor doğrusu. oy ben öleyim.
"darbeyle başa geçen biri yaptıraydı eyidi" kafasındaki süper elitist zenginlerimize dert olan muhteşem yapı.
bu kesim şu ara pkk lı geçinip, şehit kanı üzerinden de istismar yapmaktan geri durmaz.
ha tabi atatürkçü olduğunu iddia etmeyi de ihmal etmez.
beyine oksijen gitmemesinin vahim sonuçları işte naparsınız.
hükümetin genel yaklaşımını gösteriyor. bakınız yapının sınırlarında bir tane ağaç var mı? veya bahçe? çimli, dekoratif bir yeşillik alan? yok. tamamen betonla kaplı bir alan. ama çankaya köşkü öyle değildi. her yanı yeşillik, geniş bir alana kurulmuş bir külliye idi.
not: hemen atlamayın ormanın içinde zaten ne ağacı diye. dediklerim bal gibi anlaşıldı ama çarpıtacaksınız muhtemelen.
kaddafi çadırından bahseden islamcı pezevenkleri ortaya çıkaran konut. ulan şerefsiz, "kasaba gibi olan ankara'ya geleni kaddafi çadırında ağırlamayalım" diye çankaya köşkünü zor durumda para denkleştirerek yapınca bir ton küfrettin, "halk açken köşk yaptırıyor" diye. istanbul'da dolmabahçe'de kaldı diye "osmanlıyı yıktı ama osmanlı köşkünde kalıyor" diye zırladın aptal aptal. şimdiki manzaraya bak, bir tarafta üç kuruş için her gün takır takır ölen madenciler, senin derdin 350 milyon dolarlık köşkte. o da amerikancı mandacı piyonun biri atatürk'ün ormanını katlederek yaptı diye. vizyon bu mu lan? ayranı yok içmeye, tahtırevalliyle gider sıçmaya. ne boş kafalılarsınız yahu. mayışın kaç bilader? edep ya hu.
erdoğan ın ciddi ciddi sembolik bir lider olma isteğinde olduğunu gösteren yapıdır. binalar önemlidir özellikle böyle binalar. 21. yüzyılda osmanlı yı yeniden canlandırma, ümmetçi bir devlet kurma hayali galiba erdoğan ın isteği.
karşılıklı tepedeler anıtkabir ve aksaray. yani anıtkabirden bakınca aksarayı, aksaraydan bakınca anıtkabiri görüyorsunuz. ikisinin de ortasında bulunuyoruz ama anıtkabire bakıyoruz tabiki.