bugün

Aylardır annemle konuşmuyoruz, babam da sadece bağıracak birini istediğinde arar. Maalesef aynı çatı altında büyüyen herkes aile olamıyor.
Ailesiyle arası iyi olan insanların "ama onlar aileenn yaaa" diye vaaz vermesi daha da can sıkmaktan öteye gitmiyor.
Arkadaşlarınızın falan ailesiyle olan keyifli telefon sohbetlerini duyup boşluğa kilitlenip üzülmekle kızmak arası olanlar anlar ancak.
Aslında tüm bilinenin aksine, biyolojik bağla değil zamanın bağladığı bağla, kişinin seçtiği, seçildiği kişilerle olan bağ ailedir.
Kimse sırf baba sıfatı adı altında birinin sperminden, ananın yumurtasından sırf onlar istedi diye doğarak, kendilerine saygı duyacak değil.
Bakabilecek,anne baba olmayı hakkedecek,yahu biz s.kiştik eyvallah da bu velede iyi bir temel atabilecek miyiz sorusunu sorabilecek incelikte olanlar bu saygıyı hakkeder,yaptık oldu peçete kondom yoktu diyenler değil.
*
Sadece bana ve sevdiklerime değil çevresindeki tüm insanlara yaşattıklarından ötürü sayko,narsist kimliğini hakeden yıllardır görüşmediğim sikko bir babam var. Hani içini deşsem annemi kaç pozisyonda dövdü, onu şu bu kadınla aldattı vs (bana yaptıklarını saymıyorum) anlatırım da herifi yaşatmaya gerek yok.
Diğer yanda can ciğer kuzu sarmam anneannem, annem ve über sevgilim teyzem, üvey babam,dayım var. Bu insanların çevremde pervane oluşları var.
Bir malın yıkmaya çalıştığını, inşa eden,destekçisi olan, onaran bu canlar var
Size tavsiyem sizi sevene dikkat edin,özen gösterin ve saygıyı doğru olana bağışlayın. Ve lütfen çocuk yapmayı, çocuk sıçmak olarak görmeyin.
başlıktaki entryleri baştan sona okudum, gözüme bir arkadaşımızın yazdığı cümle öylesine çarptı ki “ duvarlar ardından iletişim kurmak “ aslında altında yatan öylesine yoğun ve farklı bir his dolu , anlatması çok zor. sadece yutkunmakla yetineceğim sanırım çünkü içimdekileri anlatamayacağım. ama olurda bir gün görürsem o günleri, yapmayacağım hataları biliyorum. hiç hata yapmam demiyorum elbette insanım yaparım ama kilit noktaları gözden kaçıramam.
6 yaşlarımda babam 12/24 çalışırken akşam mesaisine gideceği zaman gitme diye yalvarırdım.
oysa gittiğine sevinirdim. Çok mu erken tattım ikiyüzlü olmayı? Bazen içimde o kadar çok birikiyor ki bunlar, anlatmanın ya da bana bunu yaptınız demenin hiçbir yararı olmadığını da biliyorum.
Geçenlerde ne yapacağız o zaman demişti babam.
Yapacak bir şey yok, olan oldu diyebildim.
Gerçekten de öyle. Olan oldu. Işte karşınızda, kendinden utanan adam...
S.kerim ailemi..

başıma gelen pisliklerin sebebi onlar zaten.
Ailemi en son 8 ay önce gördüm amk. Varlıklarını hatırladım yarın bi arıyayım *
bireyi derinden etkileyen ve çeşitli olumsuzluklara neden olan bir durumdur. zaten psikolojik rahatsızlıkların birçoğunun temel kaynağı ''ailesel sorunlar.'' çeşitli ruhsal problemlere bakıldığında ve özellikle psikanalizle çalışılırsa sorunun ''aile'' olduğu açıkça görülecektir. eğer birey ailesinden yeteri ilgiyi göremezse içinde büyük bir boşluk duygusu oluşacaktır. bu oluşan boşluk duygusu sonucunda ise kişide ''anksiyete'' artış gösterecek ve çeşitli ruhsal problemlere yol açacaktır.

aileler kendi içlerindeki çatışmaları çözmek adına bir aile terapistine başvurmalıdır. sona eren çatışmalar sonrasında ortaya çıkan sağlıklı bir aile figürü aslında olması gerekendir. aileler, çocuklarıyla yakın olmaya, onların duygularını paylaşmaya ve onları dinlemeye özen göstermelidir. çocuklarına iyi ve mutlu bir gelecek sunmalıdırlar.
Evet ergen kardeşleri bir kenara koyalım. Bende sizin gibiydim kardeşler. Ne zaman babamı kaybettim yaşamadığım her an için lanet ettim. Ben hiç babama seni seviyorum diyemedim. Hiç aslan babam diyemedim. Hiç değilse baba sen çok delikanlı adamsın demem lazımdı onu da diyemedim. Onun için gidin samimiyeti siz yaratın ailenizle iyi geçinin yoksa hayat çok hızlı geçiyor. 33 yaşıma bastım bir bu kadar daha yaşarsam yaşarım sonrası yokluk!
hiçbir zaman olamadım. rahmetli babam yaşamımdaki en önemli detaydı, çok severdim. 31 yaşındaydım vefat ettiğinde. belki içten bir kere bile sarılmadım, aramızdaki hukuk farklıydı. yine de çok pişmanım. keşke yanımda olsaydın.
konu çekirdek aile ise; neyin kafasını yaşıyon bilader?

yok eğer senin kaynanan, eşinin kaynanasi, bacanak, kayınço gibi etkenler evliliğini kötü etkiliyorsa, konuşursun eşinle ortak noktada buluşup, en az sürede, en uzuuuun up uzuuun aralıklarla gidip gelme periyodunu ayarlarsınız. biz kaçtık hepsinden, haftada 1 den, aylarca görünmemeye kadar seyrelttik. tavsiye olunur.
aa bu benim.
anksiyetem de var.
ancak artık büyüdük.
tabi bazı şeyler kalıyor.
ailesiyle vakit geçirmeyen bir adam, asla gerçek bir adam olamaz sözünü akıllara getirmiştir. aslında böyle keskin sözleri sevmem pek ama konu aile olunca akan sular durur. ailenizle hiç samimi olamayabilirsiniz ama aile denen kavrama düşman olmanızı da gerektirmez bu durum. ve hep derim aslında sağlam arkadaşlıklar da mini aileyi oluşturur. eskimeyen dostluklar gibi. az bulunan ama hep aynı kalan. fakat aile kavramı güçlü olmak zorundadır. temeli direği sağlam atılır. gün gelip bedenen olmasa bile ruhen sığınabileceğiniz bir liman gibi. hayatta öğrendiğiniz şeylerin muhasebesini yapacağınız bir banka gibi. örnekler çoğaltılabilir. ama hiçbir örnek ailenin içinde ki bağlılık kadar örnek teşkil edemez. bambaşka bir şeydir. onun için sağlıktan sonra kıymetini bilmemiz gereken yegane şeydir aile.
Ben samimi değilim kafam rahat aq. derinden etkilendigim falan da yok. demek ki birey o kadar da etkilenmiyormuş bazı şeyler kuruntu.
Çok severek takip ettiğim bir yazar, bir abimin yazdığını gördüm buraya ve ondan sonra ben de yazmak istedim, bu arada aalper adlı yazardır kendisi. Yazdıkları bütün ilişkiler için doğrudur. Olamamaktır. Aileyle, arkadaşlarla, eski sevgililerle, kötü giden yeni ilişkiler de öyle kesinlikle. Aalper abinin de dediği gibi duvarlar ardından iletişim kurmak zordur. Duvarları gerekirse siz yıkın. Bazen çok geç kalabiliyorsunuz. Herkesle iyi olmak zorunda değilsiniz elbette ama gerçekten değer verdikleriniz için yapmaya değer.
soğuk bir kişilik sahibi olmaktır. böyle gelmiş böyle gider. en azından x bey, y hanım diye hitap etmiyorum. o da bir şey.
yanında yanlış kişilerle samimi olmayı getirir.aile önemlidir.eski sevgilimin hep söylediği gibi gayet netim.ummadık zamanda boşa ağlamayınız sonra.
Egitimsiz ve kördugum aileniz varsa muhtemeldir.
Olmak lazım tabi dengesiz bir ortam yoksa.
Hayatınız bok gibi geçebilir..
Bir nevi Hayatı ıskalamaktır.
Sıkça hüzünlenme, güzel ailelere imrenme sebebidir.

Aile, insan ruhuna ve bedenine en iyi gelen terapi hatta şifa kaynağıdır.

Bu samimiyetten mahrum olmak, birçok duyguyu eksik yaşamanıza neden olur ve kanayıp duran, kabuk bağlamayan bir yaraya dönüşür çoğu kez.

Aile, ısınmaktır, güvende hissetmektir, ne olursanız olun sevilmektir, sarıp sarmalanmaktır, huzurla uyuma nedenlerinden biridir.
Aile, sahip olduğunuz en güçlü kaledir.
eve girer girmez bağırtı sesleri duyup anında geri çıkmaktır.
https://m.youtube.com/watch?v=QJd7c0PbGoE
hayatım boyunca muzdarip olduğum durumdur malaesef. babamın kendine faydası yok, annem iyidir ama ilkokul mezunu bir kadın, çok severim ama bi türlü karşısına geçip gerçekten o an ne düşündüğümü neye üzüldüğümü neye sevindiğimi anlatamadım. kendisiyle ço k farklı ortamlarda büyüdük. zaten ömrümün yarısını ailemden uzakta yurtlarda bir başıma geçirdim. abimle de 180 derece zıt karakterlere sahibiz. kendi asosyalliğimin de bunda etkisi var elbette bunda, ama insan ailesiyle bile samimiyet kuramayınca diğer insanlarla samimi olması da haliyle kolay olmuyor. hayatta her zaman birilerinin gerisinde kalıyorsun. insanlar başlarına kötü olaylar gelince derler 'olsun, en azından beni seven dostlarım var' diye, işte onu diyemiyorsun. aslında var beni seven dostlarım da ama biliyorsun ki seni diğerlerini sevdikleri gibi sevmiyorlar seni. o kadar samimi olamıyorsun kimseyle. sonuç olarak üzücü bir durum. inşallah bi gün baba olursam kendi çocuğumun bu duruma düşmesine izin vermeyeceğim
Aile han, gerisi yolcudur.
Tahin- pekmez kıvamında bir ilişki yaşayamasanızda, aile sıcağından ve şevkatinden uzaklaşmamak gerek...
bütün elemanları içe dönük mizaçlı olan bir ailenin kronik rahatsızlığı.