aşağıdaki jingle'ı dinledikten sonra kendisi hakkındaki algım* tamamen değişen canlı türüdür:
erkek bayan çocuk giyim
ahtapot, ahtapot
bir pantolon bir de kot
ahtapot, ahtapot
düşlerin ötesinde
ahtapot, ahtapot
ayakkabı bir de bot
ahtapot, ahtapot.
8 dene bacakları vardır. bacak-podi, ahta aslen ohta mıydı, ohda mıydı neydi yunanca 8 anlamına gelen kelimedir. birleşince 8 bacaklı olur. 4 bacaklıya teseriz podi deriz ama 4 bacaklı ahtapot olmaz. hem gerçekte olmaz hemi de oldu mu hem 4 bacaklı hem de ahtapot denilmez. saçma olur. sadasdasd. bu aralar yunanca öğreniyorumda hava atasım geldi. bide caz dinleyip puro içiyorum..
En akıllı canlılar arasında en üst sıralarda yeralan bir deniz canlısıdır. Okyanusta yaşayan bir ahtoptun önüne bir ayna konulduğunda ahtapotun verdiği ilk tepki bir koluyla aynanın arkasını kontrol etmektir.
sanal âlemin yeni takıntısı, manyaklığı, hastalığı. neredeyse ahtapotsuz ne bir satır yazı ne de bir fırça darbesi göremez oldum; bu insanlara çok kötü şeyler yapmış olmalı.
amerikan entelektüellerinin ve aydınlarının uluslararası sermayeye verdikleri isim. onu dünyanın her yanını sarmış bir canavar olarak düşünmüşlerdir.
kennedy neden öldürüldü? veya amerikada son 50 senede kaç devlet adamı kaza ile hayatını kaybetti? ırak a saldırmayı reddeden clinton ın skandaldan sonra 11 eylül ün gerçekleşmesi tesadüf mü?
amerika; çok fena halde ahtapot un eline geçmiş bir memlekettir. o büyük dediğimiz, bazılarının taptığı amerika, ahtapot un karşısında çaresizdir.
ahtapot; yani ulusalararası sermaye. sadece doların dünya üzerindeki dolaşımından ayda milyarlarca dolar kazanan, ırakta "özel" ordu ile bulunan, bütün dünyayı kanser gibi sarmış; bütün devletleri kendi "iktisadi" bakış açısına zorlayan yaratık.
maksadı çok basit; sınırların kalkmasını, kültürlerin benzeşmesini; tek tip insanlık istiyor. nedeni de çok basit; ürettiği malı amerikadan çaktığında hindistanda da satsın, pakistanda da satsın, türkiyede de satsın istiyor. yerel yatırımlar yapmak istemiyor. bıkmış. işte tam bu noktada "kültür emperyalizmi" denilen olayı kullanıyor.
şöyle örneklendirelim; bundan 10 sene evvel pembe ve pullu bir tşörtü hiç bir erkeğe türkiye de giydiremezdiniz. şimdi çıkın dışarı "apaçi" diye tanımladığımız "maskülen" erkek modeli böyle giyiniyor?
bütün sardığı memleketleri "özelleştirmeye" zorluyor. milli olan her şeye karşı çünkü. eğer karşısında durursanız ise; darbe olabilir! evet. salvador allende ve "pinochet" olayından tutun; şah ve "islam devrimli" iran a kadar herşey bu şekilde ilerliyor.
insanlar sözde politika ve siyaseti o kadar iyi(!) biliyorlar ki; vay iran islamcı, oy pinochet faşist diyorlar. kimse "özelleştiren" ve "millileştirmeye çalışan" ayrımına bakmıyor. iran şahı milli kaynaklar adına çok önemli şeyler yapmışken, sözde islam devrimcilerinin çatır çatır özelleştirme yaptığını görüyoruz. aynı şekilde allende millileştirmek için elinden geleni yaparken, katili pinochet in neleri sattığını herkes biliyor.
milli anlamda son kale olarak görünen rusya ya baktığınızda, özelleştirmelerin nasıl başladığı, komünizmin nasıl yıkıldığı hala hafızalarda. darbeci ordu ve onu durduran süper başkan. muhteşem mizansen.
zaten avrupa hazırladığı mizansenlerin senaryolarını genelde "şaa şalı" yazar.
bizdeki ergenekon ve balyoz operasyonlarına bakın; yüzlerce "general" hakkında suç duyurusu falan. muhteşem! arada satılan, özelleştirilenlerin haddi hesabı yok. çok yaşasın ahtapot, kahrolsun türk milleti!
bakın; güney afrikada 50 sene süren mücadele sonunda demokratik olarak başa gelmesi engellenemeyen mandela nın hareketi; başa geldikten sonra anladı ki; "yönetecek" hiç bir şey kalmamış. "beyaz adam" her şeyi satmış. polis bile "özel". 50 senelik mücadele 2 sene de hiç oldu bitti.
polislerin özelliğinden bahsetmişken; "özel security" kimin zamanında moda oldu?
dünyanın en ünlü markalarının olduğu, bazılarının gurur duyduğu (onuru yok ki gururu olsun, ayrı konu) büyük "avm" ler kimin zamanında kuruldu?
kimin zamanında bankamız, limanımız, fabrikamız kalmadı? kimin zamanında dış borç 500 lere dayandı?
ama suçlayamıyoruz tabii ki; belki de evlatları amerikada rehin tutulan recep in ahtapot a boyun eğmekten başka yapacak bir şeyi yoktu. veya gene amerika da rehin tutulan fethullah ın ona destek olmaktan başka.
varsın insanların evlatları "şehit" olsun; ne diyorduk? yaşasın "ahtapot", kahrolsun türk milleti!
tıpkı sümüklü böcekler gibi yumuşakcalar arasında bulunuyor ve yüzmilyonlarca yıl süren bir gelişim tarihine sahiptirler.
sekiz kolunun birbiri ile olan uyumu ve desteği hayret vericidir.
her bir kolunda 240 tane vantuz olabiliyor, bu vantuzlar bakım prensibine göre işler ve inanılmaz bir güç elde edebilirler.
duyma ve koku duyuları az gelişmiştir ancak, gözleri mükemmel görür.
6 metre genişliğe ulaşabiliyorlar.
gizlenmek için mükemmel bir tekniğe sahipler. renklerini ve derilerinin üst yüzeyini çok çabuk bir şekilde değiştirebiliyorlar.
paul sayesinde popüler olan yumuşakcadır.
ama unutulmayan ahtapot tarkan ın filmindeki canavar ahtapottur. aslında çok sevimlidir tarkan kendi kedine dövüşmektedir ahtapot bir fiske olsun karşılık vermez asil hayvandır.