Otomobile %80 ötv getirmeye çalışan partiden daha mı fazla düşman ülkesine ve vatandaşına? Doğayı katledenlerden, toprakları parça parça Araplara satanlardan yani. O zihniyetten daha mı kötü?
hakkında en iyi tanımlamayı partisinin genel başkanı Erkan Baş yaptı' o öldüremediğiniz metin göktepe, uğur mumcu ve hrant dink dir.' keşke sayıları daha fazla olsa her görüşüne katılmak zorunda değilsiniz ancak samimiyetinden ve dürüstlüğünden şüpheniz yoktur
Sevimsiz kel.
Öğretmen-doktor-memur-mühendis-çocuk bebek öldüren bir örgütün sempatizanlığını yapıp devleti yıkma tavsiyesinde bulunan bu tip, demek ki birilerinin işine geliyor da kimse dokunmuyor.
Sen ancak cezaevinde duvar yıkarsın ayol..
türk milliyetçiliğine karşı, demokrat, sosyâlist olduğunu söyleyenlerin tümü o veya bu biçimde kendilerini hdp ve türevlerinde bulurlar ama biraz* beyni olanların tümü hdp'nin temel direğinin kürt milliyetçiliği olduğunu görür ve r yaparlar.
anlamak isteyenler için tekrar yazayım: hdp asla demokrat, sosyâlist, komünist, anarşist, özgürlükçü, eşitlikçi falan değildir. bunlar vitrine koydukları bir avuç eşeğin görüşleridir. dönemsel olarak hangisi yükselişteyse onlar vitrin mankeni yapılır. hdp kelimenin tam anlamıyla kürt faşizminin partisidir. emperyâl güçlerin türkiye'yi oyalamak için kullandıkları fare olan pkk'nın kuyruğundan başka bir şey değildir.
Bugün halk tv de Ayşenur Arslan maçoğlu nu her övdüğünde hazımsızlığını belli edip saçmalayıp durmuştur. Kars'ta Ayhan Bilgen i takip edelim maçoğlu ile karşılaştırıp kim iyi görelim gibi saçma kıyaslamalar yapıp, maçoğlu dan önce terzi Fikri vardı gibi küçümseyen tavırları ile kraldan çok kralcı kesilmiş ve bütün sempatisini yitirmiştir. Ulan oğlum kabul edin işte maçoğlu kazandı siz kaybettiniz. Tebrik etmek bu kadar mı zor. Bu ne düşmanlık. Siz böyle devam ettikçe bir daha asla Tunceli de kazanamazsınız. Zaten maçoğlu oldukça siz kazanamayacaksınız. Buna da hazır olun. 4 parti ortak girdiniz yine kazanamadınız işte. Tek başınıza girseydiniz zaten yerle bir olurdunuz. Şimdi yallah kars a size Tunceli de yer yok.
erdoğan hakkında, ak parti hakkında düşündükleri, muhalif yönü, gazeteciliği, yazıları hepsi bir yana. haklı olduğu yanlar vardır, haksız olduğu yanlar vardır vs.
lakin hiçbir haklı tarafı, terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. net terör sempatizanı, türkiye düşmanıdır.
hem kendisi hem partisi ( hdp ) hem gazetesi ( cumhuriyet ) terör sevicidir, pkk aşığıdır, türkiye düşmanıdır.
onun için benim gözümde pek bir değersizdir kendileri.
her kim ve her ne adına olursa olsun bebek/anne öldüren katildir. ölenin ve failin kim olduğuna/siyasi kimliğine bakarak pozisyon alanlar da kana ortaktır.
sırf pkk adlı pezevenk sürüsünü kınamamak için adeta bir sibel can edasıyla kıvırtan vasıfsız.
ulan ahmet, kafasız ahmet. kaybettiklerinin farkına vardığında çok pişman olacaksın. bugün güvendiklerinden kazığı yediğinde ve yüzüne bakılmasını istediğin anda herkes tükürecek o yüze. ne yazık bu senin tercihin.
Neofaşistlerin saldırısına uğramış olan gazeteci kökenli milletvekili. Söze söz ile karşılık vermek yerine kuvvet kullanarak birini susturmaya çalışmanın son örneğini kendisine yapılanlar sonrasında tekrar hatırladık.
daha henüz orta okuldayken ve yaşadığım ilde bulunan askeri okula girmek tek idealimken -biri- gelip, ''askeri okula gitmeyeceksin'' dedi. doğuştan askeri doktrinlerle büyümüş olarak emir gayet açık ve netti. doğuştan askeri doktrinlere ve otoriteye başkaldırıyı huy edinmiş olan ben, okuduğu kitaplardaki adamın yaptığı gibi askeri okul sınavlarına ailemden habersiz girdim. fakat ben kazanamadım. o günler bunu bir talihsizlik olarak görsemde ilerleyen yıllarda hayatımın değiştiği o anlardan biri olduğunu görüyorum. çok şanslıymışım beyler. çok.
akabinde şehir dışında gittiğim anadolu lisesinde kalacağım yurt konusunda çok alternatifimiz yoktu ve emir-komuta ne gerektiriyorsa onu yapacağımı biliyordum. emir bu sefer daha yumuşak geldi. ''köprüyü geçene kadar ayı dayı diyeceksin.'' nitekim o köprüyü geçemedim. en fazla bir sene tahammül edebildim. çelik gibi olmam öğretildi bana. beni anca kırarsınız, bükemezsiniz. bükemedilerde. hem okuldan, hem yurttan attırdılar. onlar.
baba ocağına geri döndüğümde semtimizdeki düz liseye gönderildim. en ateşli dönemlerimdi ve ''onlar'' her yerdeydi. eve dönüşümün ilk aylarıydı. okuyacak bir şeyler ararken kitaplığın diplerinde telli dosya içinde bir yığın bilgisayar çıktısı kağıt buldum. üzerinde -dokunan yanar- yazıyordu. bu ne lan dedim kendi kendime. okudukça anladım. anladıkça farkettim. farkettikçe sivrildim.
böyle tanıştım ahmet şık ile. ilk dönem gençliğim üzerinde hiç farkında olmasa dahi çok emeği vardır ahmet şık'ın. ne kadar teşekkür etsek az. bu bahsettiklerimi hepiniz anlamayacaksınız ama görmeyi bilenler ne demek istediğimi anlayacaktır.
tabi ki kemal kahramanoğlu ile birlikte. daha bir çok isim var. fakat en önemlileri kk ve ahmet şık ın raporları.
sonra ahmet şık içeriye alındı. muhalifti. haklı olduğu anlaşılınca salınıp bu sefer muhalif olduklarının muhalif olduklarına muhalefetten tekrar içeri alındı. tekrar salındı vekil oldu bilezik gibi geçirdiği konuşmasıyla meclisten uzaklaştırıldı. geçen sene yaptığı kendi deyimiyle ithamı ile binlerce kişinin duygularına tercüman oldu. gene ötekilendi.
bu düzen bozuk ahmet abi. zarlar hileli.
şimdi vaktiyle senin bana yaptığın gibi ben seni uyarıyorum nacizane ahmet abi. söz söylenecek zaman değil. şimdi yazmak zamanı. konuşulacak zamanlarda gelecek. fakat daha erken. görüyorsun. sen bildiklerini konuşma ahmet abi. sen bildiklerini yaz. çünkü kk yı susturdular. senide sustururlarsa kalem kalmayacak ülkede. bence ingilizlere fazla güveniyorsun ahmet abi. ilk günden başına gelenler ortada. bunun ikisi üçü olacak. bence ingilizlere fazla güvenme ahmet abi. olman gereken çatının altında değilsin.
o yüzler kör sağır dilsiz. okuması gerekenleri bulacak kitaplar yazmaya devam et.