türkiye'de maalesef sorunlar/sıkıntılar bir birinden soyutlanarak ele alınıp, buna göre bir mücadele şekillendirildiğinden sonuçlar genelde hüsran oluyor.
diyelim eşcinsellerin haklarının tanınması yönünde mücadele verdin ve bazı kazanımlar elde edip kadın statüsü kazandın. bu sefer karşına kadın hakları ile ilgili sorunlar çıkmayacak mı? hadi onu da çözüp gidip bir iş yerinde çalışmaya başladın. işçi hakları, sendikal mücadele önündeki engeller çıkmaz mı karşına? bu liste böyle uzayıp gider.
ne zaman ki toplumun diğer kesimlerinin yaşadığı sorunları da kendi sorunlarımız olarak belleyip, sistem odaklı bir mücadele verirsek işte o zaman bir şeyleri değiştirebiliriz.
teorik altyapıları olmadığı için, neyin mücadelesini verdiğini anlamadığım insan. gay de gay gay de gay diye diye ne amaçlıyor onu anlamış değilim. yeter be diyorum yani bu adam başka hiçbir şey düşünmüyor mu, sadece cinsel tercihi mi? ben sürekli hatunlar hakkında yazsam bu adam bana abazan demez mi? bir an önce kendine bir teorik altyapı bulmasını, sorunun sistemden kaynaklandığını anlamasının ona da yararı olacağını düşünüyorum.
haklı söylemlerinden vazgeçmemesini temenni ettiğim yazar. faşizme karşı mücadele etmek icap eder. tek tipliliğe tapan, kendine benzemeyen herkese karşı saldırı halinde ki insanlara karşı yanında olduğumuzu bilesi yazar.
edit: bakınız kendisine hakaret etmiyorum burda. Sadece samimi olmadığını, sazan avladığını düşünüyorum. ne homofobiğim, ne de insanlara hakaret etmeyi severim. mesajlarınızda bunu da göz önünde bulundurunuz.
2 ay içinde uzun bir tatile çıkacak, döndüğünde ilk zirveye katılacak yazar. takım elbisesiyle hem de. o zaman kendisine inanacak herkes, kendi yaşadıkları sıradan hayatlarına şükredecekler. çünkü onlar için imkansız bir erkeğin vücudunu satması, çünkü onlar hiç evsiz kalmamışlar, çünkü onların hep parası var.
bırakın masal diyarlarında yaşamayı. hayat sizin anladığınız kadar basit değil.
dışarda insanlar kendilerini satıyorlar. alışın bu gerçeğe. ne kadar çabuk alışırsanız o kadar az kusarsınız.
15 yaşım dün gibi aklımda. sizi görüyorum o yaşta. hiçbir zaman bırakmam evimi diyordum, insanlar nasıl sokaklarda yaşar diyordum. ne acıdır ki öğrendim her şeyi.
siz öğrenmezsiniz umarım. size her şey imkansız gelir hep.
bir erkek vücudunu satamaz diye düşünün. en mutlu sizsiniz çünkü... bir gece taksim' in arka sokaklarına gelin bence. işte o zaman büyürsünüz belki.
yazıcam, daha çok şey birikti içimde. yediğim dayakları da yazıcam, üstümdeki sigara izlerini de, çaldırdığım paraları da... tinercileri de yazıcam, yoğun bakıma nasıl alındığımı da yazıcam.
inanmak zorundasınız bunlara! çünkü hayat sizin anladığınız kadar basit değil.
en iyi çıkış yapan genç yazar ödülünü dibine kadar hak eden arkadaş. helal olsun birader, bir haftada yaptığın karma sebebiyle hasedimizden çatladık vallahi. bu arada her kim uludağ sözlüğün tutucu, muhafazakar vb. olduğunu söylemişse halt etmiş.
insanların ne kadar ikiyüzlü olabileceklerini tokat gibi suratımıza vuran yazar. ahmet yildiz ölmedi bir eşcinsel değilde bir hayat kadını olsaydı ve fantazilerini filan aynen anlatsaydı burada aşağılayıcı entry giren yazarların büyük çoğunluğu hakkında metiyeler diziyor olacaklardı.
kendi ideolojilerini savunup başkalarınınkini gözardı ederek okuyan sözlük yazarlarınının yeni hedefidir.
yazar genel olarak güzel yazıyor. sahte ya da gerçek olmuş olsun anlattıkları fark etmez, bizi gerçekliğin içine çekebiliyorsa yazardır. ayrıca gizli eşcinsel kavramına inat kim olduğunu da saklamıyor. alın size yeni, orjinal bir format. okumaya devam edin.
nick altinda yazilanlarla, karmasi baska gosteren yazar.
cok fazla fake yazar goruldu, sacmalayip dikkat ceken. sonuc olarak karmalari negatif yuzlerde seyretti.
fake olmadigi halde taskinlik yapan bir cok yazar var, onlarda negatif yuzlerde.
belki fake, belki gercek bu yazar ama bu adamin karmasi gercek bir seyleri anlatiyor.
bazi insanlar kotulugu kapattiklari zaman, kotuluk konusulmadigi zaman onun kayboldugunu sanarlar. kotulugu redderek onu zihinlerinde yok ederler. oysaki o gercek hep oradadir, yardima muhtactir. bu adama fake demekle, onun yazdigi seylerinde fake oldugunu ispat edemezsiniz.
bu adamin yazdiklari gercek. onun yazdigindan cok kotu oykuler var bu dunyada. midenin almadigi, alternatif is bulma sekilleriyle bilmislik taslanarak cozulemeyecek seyler bunlar. her gun reddettigimiz gercekler bunlar. istiklal caddesi ne bir gece cikin ve artik o caddenin ev sahibi olmus insanlarin hikayelerini dusunun. tarlabasi na inin, kari var diye gittiginiz karakoy e baska bir gozle bakin. bu dusunce firtinaniz devam edebilirse, eger varolursa tabi ki, daha fazlasini hayal edebilip hala gozlerinizi yumabilirseniz bu kotu yasamlara eger, sizi hic bir sey islah edemez.
nickaltına kusulanları gördükçe çıldırmamak elde değil. eşcinselliğin hala hastalık olarak kabul edildiğini sananlar, tedavi önerenler, daha beterleri...
muhakkak ki kendisi neyin ne olduğunun bilincindedir, az çok belli kapasitesinin de ne olduğu. kaale almayacağını düşünüyorum bu sıçılanları...
her ne kadar tanımasamda, samimiyetine inandığımdan, bir mesaj uzağında olduğumu da bilmesini istediğim yazardır.
rumuzunun altında hakaret denizi oluşturan, kendi cinsel oluşu/tercihi dışındakilere saldıran (ve bu faşizmdir) güruhun, toplumun büyük bir kısmının homoseksüel olduğu bir gezegene ışınlanmasını ve yaptıklarına benzer bir muamele ile karşılaşmasını çok istediğim yazar.
nickaltı yazılarını abartı bulduğum kişi, sanırım orijinal ahmet yıldızı sınıfımdan taniyorum, fakat bu kişiyi bilmiyorum, neler yazdı onu da bilmiyorum ama yazılanlar fazlaca saçma, 100dolarlar bilmem neler uçuşuyor, herkes kendi gibi satılık zanetmiş arkadaşı sanırım. ayrıca taksimin arka sokaklarında iş de yapabilir, gay de olabilir, hafız imam da olabilir. sonuçta hayat onun hayatıdır ve seksüelitesinden bahsedemeyecek kadar dış kapının dış mandalıyız bu konuma. ayrıca seksüel kategoriler tercihle ilgili de değildir, o da onun tercihi diyenlerin cahilliklerine veriyorum.
özellikle entrilerini okumak istediğim birisi oldu iki dakikada, begenmeyedebilirim ama inat işte.
gay biriyle arkadaş olmak başlığında yazdığım entrye zannımca ayar verme girişiminde bulunmuş yazar. cinsel tercihi umrumda değil. dilediği gibi yaşasın herkes. ama bildiğim bir şey varsa; taklitlerin, aslını yücelttiğidir. ve ne ile süslerseniz süsleyin, taklitlerin övülecek yanı yoktur.
eşcinsellik olayını geçtim, profesyonel bir yazar gibi yazan kişi. eğer bunlar başkalarının yaşadıkları üzerine yapılmış kurgularsa, ki öyle olduğunu düşünüyorum, yakında kitabı çıkar bu arkadaşın.
birkaç dakika önce varlığından haberdar olduğum yazar. çok garibime gitti abi. hatta sözlükten bir arkadaşıma mesaj attım "olm sözlükte ahmet yıldız ölmedi nickli biri var yazdıklarını bi oku." diye. bu uludağda öyle manyaklar gördümki okuduğum hiçbir şeye kolay kolay inanmıyorum. bacak kadar lise öğrencilerinin, bütün gün evde/iş yerinde/internet cafede pinekleyen boş beleş adamların farklı farklı nickler altında isim vermeden sınrsız saçmalama özgürlüğünü nasıl sömürdüğünü gördükten sonra nasıl bir şüpheci tavır geliştiyse artık.
yazdıkları doğruysa kendini bulma mücadelesinde başarılar dilerim bunu da belirteyim.
ps: burası öyle yavşak bi ortamki adama destek çıkarsın, adam kalkıp ironi yaptım/sazan avladım ehehehe der göt gibi kalırsın.