ahmet haşim

entry211 galeri8
    111.
  1. Kafası kocaman olan şair.Küçükken çiçek hastalığı geçirmiş diye biliyorum.O olmaya da bilir.Arap olduğu için lisede dışlanmıştır şair-i azam.Adam kere adamdır.
    1 ...
  2. 110.
  3. arap olduğu için hiçbir zaman hakettiği değeri görememiş, sürekli hor görülmüş şair.
    1 ...
  4. 109.
  5. şiirlerinden bisikim anlaşılmayan şair.
    0 ...
  6. 108.
  7. Tam bir halk düşmanı. Anadolu halkını sınıflandırmada karınca cinsine sokan, halkın yemek peşinde koşmaktan başka işi olmadığını düşünen, onları öylesine aşağılayan bahtsız bir adam:

    --spoiler--
    ... Anadoluluların becerikliligi ancak öküz tezeğini kullanmada görülür. Tezegin bu adamlar nezdindeki kıymeti hayret vericidir. Sürüler meraya çıkarken yahut akşam eve dönerken kadın çocuk, gözleri bir noktaya kilitlenmiş gibi, öküz kıçlarından bir saniye ayırmayarak ve yüzlerce rakipten geri kalmak korkusuyla seri adımlarla koşarak, öküz götünden düşen en ufak bir bok parçasını toplamak üzere dirseklerine kadar bulaşık elleri ve hırstan patlamış gözleriyle yere kapanırlar...
    --spoiler--

    inci eningün - zeynep kerman, ahmet haşim bütün eserleri, vı, istanbul 1991, s. 66 - 70

    not: yazıyı günümüz türkçesine çevirdim, zira yarısı arapça.
    4 ...
  8. 107.
  9. kendisiyle özdeşleşmiş şiiri, merdiven'dir.
    0 ...
  10. 106.
  11. Hüznün ve efkarın şairidir. Sonbaharın ve günbatımının.

    Yani aslında geçen ömrümüzün yahut ömrümüzün geçişinin hatırlatıcısı.
    1 ...
  12. 105.
  13. görüntü açısından çirkinliğin, mana ve derinlik olarak güzelliğe dönüşmesidir.
    2 ...
  14. 104.
  15. türk edebiyatının yapı taşlarındandır, türk edebiyatının temellerini ağır ağır atmış üstattır.
    1 ...
  16. 103.
  17. Hayali, müziği, belirsizliğin güzelliğini şiirle yansıttı.
    1 ...
  18. 102.
  19. Ahmet haşim cimri bir dostunu yemeğe götürür. Cimri, en pahalı yemeği sipariş eder, peşinden söylediği yemekte en pahalı olanlardandır. Ahmet Haşim, hesabı ödeyebilmek için yemekten vazgeçer, kendisine kahve söyler. Cimri dostu, ikinci yemeğin ardından, garsona verdiği siparişin de en pahalılardan olduğunu görünce dayanamaz şöyle söyler: Rica ederim, yemeği kendi paranla yiyormuşcasına sipariş edermisin.
    0 ...
  20. 101.
  21. üniversite sınavına hazırlanan yazar kardeşlerimiz için kısa kısa özetlemek gerekirse;

    *şiirlerinde müzikal anlatım vardır. anlam kapalıdır.
    *müstezat'a * ilgi duyar.
    *sembolizm
    *fecri ati
    *bireysel konular

    eserlerinden:

    göl saatleri ve piyale şiir dalındadır.
    frankfurt seyahatnamesi ve gurbbahane-i laklakan ise düz yazı.
    2 ...
  22. 100.
  23. 99.
  24. yaz

    deniz
    sürüklenir zehebî kumlar üstünde
    bütün menâzır-ı hüzn-ü gurup ile yalnız
    yükselen reng-i şâmın altında
    öksürür nâtüvân-ü nâlende
    hasta bir genç kız

    bu baharın kolunda bir erkek
    hüzn-i sâriye mezc-i ruh ederek
    inliyor sessiz...

    sonra
    durgun sularda bir yıkanan gölge
    göklerde nurunu kırpan
    büyük, derin, nazar-âvâre
    mâi bir yıldız

    zehebî: altın, altın renkli
    menâzır: manzaralar
    nâtüvân: güçsüz, zayıf
    nâlende: inleyen
    sâri: bulaşıcı
    mezc etmek: birleştirmek
    3 ...
  25. 98.
  26. 97.
  27. lamartine'i fazlaca okuduğu bellidir.
    inanmayan lamartine okusun da görsün.
    1 ...
  28. 96.
  29. 95.
  30. bir takım önyargıları sebebiyle asla kendisiyle barışamamış, kadınlardan uzak durduğu için de onlara karşı bir nefret besleyen, tek evliliğini ölümünden yaklaşık iki ay önce yapmış harika şiirlerin sahibi insan.

    kendisinin arap kökenli olması sebebiyle edebi ortamlardan dışlandığını ve bu yüzden bizzat katıldığı çanakkale savaşı hakkında en ufak bir eser vermeyen kişi.

    hayatta kadın olarak sadece annesini sevmiş; tek evliliğini de kansere yakalandığından dolayı kendisine bakacak bir bayan bulma sebebiyle yapmış, gerçeklik duygusundan ve gün ışığından nefret eden akşam şairi. bize göre adlı kitabında kadınlar için aşağılayıcı ifadeleri vardır.

    gerçek dünya onu o kadar rahatsız ederdi ki o belde isimli şiirinde kafasındaki muhayyel dünyayı anlatmıştır. hayali dünyaya öylesine kapılmıştır ki arkadaş ortamlarından hep hayali sevgililerinden bahseder olmuş ve bu hayallere belli bir zaman sonra kendisi de inanmaya başlamıştır.
    1 ...
  31. 94.
  32. Kendine duydugu nefretten ötürü, bu kocaman yetenekle kendisine ciddi anlamda üzüldüğüm şair.
    0 ...
  33. 93.
  34. fecr-i ati dergisinde yazmış, şiir de olduğu kadar düz yazıda da başarılı yazar kişisi. karamsardır, genelde akşam gün ışığında şiirlerini yazmayı tercih etmiştir. aynı zamanda kadınları beğenmediğini şu sözleri ile ifade etmiştir;
    "kadin süssüz püssüz bir şeye benzemez. o yüzden süse ihtiyaç duyar,tavus kuşu gibi süslenir. erkek ise sade güzeldir; o adeleler, o kalçalar, o bakıştaki kartal edasi hangi kadında vardır?"
    3 ...
  35. 92.
  36. 20.yy'ın aruzu en iyi kullanan dört şairinden biridir. * bence bu dördü arasında en iyisidir. tabiatı aruzla yeniden çizmiş, denizi-akşamı-güneşi yeni orijinal bir duyumla kaleme almış, her bir nesneyi keman sesinin büyüleyiciliğiyle aktarmış büyük şair.

    (...)
    dönmek mi? ne mümkün geri dönmek,
    düştüyse gönüller bu melâle?
    bir eldir ufuklardan uzanmış,
    zulmet bizi çekmekte visâle...
    1 ...
  37. 91.
  38. ahmet haşim, simgeci diye bilinir; simgeci olarak tanıtılır. Bu, belki çok genel bakışta doğrudur ancak mutlaka bir etiket yapıştırmak gerekiyorsa ona simgeci yerine izlenimci demek daha doğru olacaktır. Çünkü o, dış dünyayı kendi ruhsal durumuna göre algılayıp şiirine yansıtmıştır. Siirlerinde önceden iyice düşünülüp hesaplanmış, bir anlamı en yetkin biçimde iletmek için belli bir öngörüyle kurulmuş belirli imgeler yoktur. O, dış dünyayı puslu bir perdenin ardından görür; sanki tüm yoksunluklarını akşam'da yoğunlaştırmıştır. Her şeyi "akşam" kavramından anlatıma kavuşturmak ister gibidir. Simgecilerin "şiirde geleneksel kuralları yıkma" biçiminde özetlenebilecek devrimci tutumunu da haşim'de göremezsiniz.
    1 ...
  39. 90.
  40. bir günün sonunda arzu diye muhteşem bir eser kaleme almıştır.
    0 ...
  41. 89.
  42. yorgun gözümün halkalarında
    güller gibi fecr oldu nümayan,
    güller gibi... sonsuz, iri güller
    güller ki kamıştan daha nalan;
    gün doğdu yazık arkalarında!
    altın kulelerden yine kuşlar
    tekrarını ömrün eder ilân.
    kuşlar mıdır onlar ki her akşam
    alemlerimizden sefer eyler?
    akşam, yine akşam, yine akşam
    bir sırma kemerdir suya baksam;
    üstümde sema kavs-i mutalsam!
    akşam, yine akşam, yine akşam
    göllerde bu dem bir kamış olsam!
    1 ...
  43. 88.
  44. o belde
    hangi bir kıyayı muhayyelde?
    hangi bir nehri dur ile mahdud?
    bir yalan yer midir ve ya mevcud?
    veya bunlunmayacak bir melaz-ı hülya mı?

    diyerek duygulara tercüman olan adam...
    1 ...
  45. 87.
  46. şiir'den nefret etmemim gereksiz oldugunu kanitlayacak kadar güzel şiir'ler yazmış şair.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük