ahmet erhan

entry200 galeri2
    1.
  1. şair kişi. 1958'de ankara'da doğdu.çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları akdeniz'in çeşitli kentlerinde geçti. ilk ve orta öğrenimini de bu kentlerdeki okullarda tamamladı. ankara'ya gelip bir akşam lisesinde eğitim yaptı. kitapçılık, yayıncılık gibi çeşitli işlerde çalıştı. gazi üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümü'nden mezun oldu. militan dergisinde topluca yayınlanan şiirleri ile dikat çekti.şiirimizin lirizm zenginliklerini, özellikle 1960 sonrası yeni toplum şiirini çeşitli öğeleriyle kaynaştırarak kendisine özgü bir sese ulaştı. şiirleri sanatsal değerinin yanısıra ülkede genç insanın yaşadığı dramın bir güncesi olarak da önem taşır. söylemindeki karamsarlığının gerisinde direnin bir yaşama sevinci etkilidir.
    7 ...
  2. 2.
  3. istiklal caddesi'nde, kedilere biberonla süt verdiği rivayet olunur. en takip edilesi şairlerdendir.
    6 ...
  4. 3.
  5. "alacakaranlıktaki ülke" adlı şiir kitabını sahhafın birinden 250 bin liraya aldığım,
    günümüz şiirinin üstünde durulması gereken ankaralı şairlerinden.
    en çok ahmet kaya tarafından da seslendirilen bugün de ölmedim anne adlı şiirinin tanındığını düşündüğüm şairdir.
    1 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. Aykırı bir uçurumum yolunun üzerinde
    Elini uzatacağın dalları yamacında saklayan
    Birdenbire patlayan
    Bir çığlığım sessizliğinde
    Ele-güne karşı seni utandıran.

    Yaz günü palto giyerim
    Ceplerim dolu dolu şiir
    Gören beni deli sanır
    Adım kaçığa çıkar
    keşke kaçsam
    Keşke kaçabilsem şu dünyadan.

    Aykırı bir şiirim kitabının arasında
    Kargacık burgacık bir yazıyla yazılmış
    Sondan okumaya başla
    Nokta koy her dizenin önüne
    Anlamaya calış..

    * * *

    Bedeninin bir noktasından dalıp
    Yüreğini bulabilirim
    Geceyse, başlar yastığa düşerse
    Ve yorgunsa yüzün
    Yıldızları soluğumla bir bir ateşleyip
    Kandiller gibi başucuna koyabilirim..
    Ey bütün tufanların ardında
    Bulduğum dinginlik!
    Göçmen çiçeği dünyanın
    Kökleri ardısıra sürükleyen çılgınlık!
    Madem ki yaşam bu
    Madem ki taşın taş olmaktan öte
    bir umarı yok
    Bir türkü söyle kadınım
    Yürüsün dünyaya mutluluk...

    * * *

    Yağiyor incecik bir yağmur dışarda
    Yüzün çamurlar üstünde tüten buhur
    Islak toprak kokusu
    Doluyor odama
    Sıkılıyorum
    Kitapların üstüme yıkılacağından
    Korkuyorum şimdi
    Yel esiyor
    Sökuyor duvardaki bir resmi
    Yerine senin yüzünü koyuyor.

    Yüzün şimdi karşımda
    Yüzün akşam karanlığında
    Toprağın üstüne bırakılmış
    Bir demet çicek gibi parlıyor..

    O zaman açıyorum
    Bütün perdeleri
    O zaman yakıyorum
    Bütün ışıkları
    Camları darmadağın ediyorum
    Yüzünü avuçlarıma alıyorum
    Alnını öpüyorum
    Dünyayı öper gibi...

    * * *

    Sana uzanamadığım gün
    Ellerim yok sanıyorum
    Senin bakışlarını yakalayamadığım gün
    Gözlerim yok..
    O zaman bir yumruk
    bütün gücüyle vuruyor
    Eski bir piyanonun tuşlarına
    Binlerce martı
    Kayalıklara çarparak ölüyor
    Ayışığı tutkal gibi
    Yapışıyor pencereme
    Açamıyorum perdeleri
    Şiir yok artık
    Türkü dindi..

    * * *

    Meyvelerini taşıyamayan
    Ağaçlar gibiyim
    Sularını taşıran ırmaklar gibi..
    Bu kadar mutluluk cok bana
    Onu gunlere
    Onu aylara bölmeliyim
    Ve bir tek gülüşünü senin
    Kutlamalıyım yıllarca...
    * * *

    Sana yüregimde bir sürgün yeri
    Göçüp konacak
    Bir toprak yaratsam
    Kadınım, sarışınlığınin bittiği anı
    Gizli bir esmerliğe eklesem..
    göcmen çiçek
    Her yerin yabancısı
    Yolların, yolların ötesinde
    bize bir tek
    Yarınlar kaldı
    Göğün tükenip, denizin
    Başladı yerde...
    4 ...
  9. 6.
  10. ankaralı şairlerden.. onlar kadar alkol sevdalısı onlar kadar serüvenli.. her ne kadar istanbula yerleşmiş olsa da hala ankara soluyan şairdir.

    bir kadeh rakı

    burda, bir ahmet erhan var uzakta
    defterini dürmüş ve bingöl'de bir dağ köyü kadar yalnız
    aylardır aramadınız, yolları da kapanmadı
    ayakizleri betonlarınızın üzerinde saklıdır

    burda, bir ahmet erhan var uzakta
    taşikardi, ülser ve panik ataklı anksiyeteyle dalaşır
    aşağıeğlence'den çıkın, etlik ilkokulu'nun altında
    ankara'da, bir belediye otobüsü yalnızlığını yaşar
    görseniz bir yerlerden hatırlarsınız mutlaka

    elleri artık titriyor, eski gibi değil
    başını sanki dünyayı taşıyormuşçasına yorgun tutuyor...
    burda, bir ahmet erhan var uzakta
    gözleri şehrinizin bütün dumanlarıyla kaplıdır

    -bir kadeh rakının kırk yıl hatırı vardır...
    7 ...
  11. 7.
  12. oğul şiiri ile aşmış, ayrıca çok yakışıklı olan şair.

    http://www.aruz.com/erhan.jpg
    0 ...
  13. 8.
  14. 9.
  15. Rakıyla iyi gider şiirleri. Biraz arabesk, biraz yalnızlık ve efkar. Ha bir de güzelinden Ankara var.

    "Üçüncü ayakta 'rüzgârın kızı' yine gelmeyecekti
    ganyanım tökezlemiş ve hayatım buruşuk bir resim olarak hatırlanacaktı."
    1 ...
  16. 10.
  17. Gökyüzüne asılı kalmış bir yankı
    Arıyor kendisini bırakan ağzı
    Yeniden, yeniden sesini bulmak için

    iki köşeli yalnızlığın bir ucunda sen, bir ucunda ben
    Birleşip ayrılıyor çizgilerimiz
    Hangi boyuttan koparılmıştık ki biz

    Anı bile yok, ses, koku bile
    Bir elin yazdığını öteki el karalıyor sanki
    Silgiler hatırlıyor, kalemler unutuyor bizi..
    0 ...
  18. 11.
  19. Son kitabı "Sahibinden Satılık Şiir" dir.
    0 ...
  20. 12.
  21. yağmur benim adıma 21 yıl 5 ay 18 gündür yağıyor ve nereden dönecek bilmiyorum artık. sen bu yağmurun neresindensin?

    bilirsin, bir tek yağmur damlasında bile boğulmaktır benim ayrıcalığım!

    bütün unutmaları denedim, sonsuza dek anımsayacak kadar, sevgilim hep varolan yitikliğim benim...
    2 ...
  22. 13.
  23. GÖKYÜZÜ MAViLiĞiNDEN SOYUNUYOR

    Gökyüzü maviliğinden soyunuyor
    Gitsem kime, kalsam kimde, nereye kadar?
    Sılasızım işte, gurbetim de yok
    Adres defterime adlar değil
    Yalnızlıklar yazılıyor.

    Bir yanda yurdum ve uçurum sözcüklerindeki
    O sersemce, o saçma uyak
    -Demek ki, iki sözcükle de bir şiir yazılıyor
    Yüreğimi, yüreğimi bir bıraksam
    Dünyanın telaşına katılacak
    Yine birileri dağlarda kahraman
    Salonlarda mümin oluyor.

    Gökyüzü maviliğinden soyunuyor
    Akşamdandır diyorlar, dünya hala dönüyorsa
    Öyle dalgın, umarsız...
    Sorsam neyi, bağırsam kime, beni kim anlar?
    Bir kaçık şair diyecekler
    Anca yalnız, kanca yalnız...
    1 ...
  24. 14.
  25. BiR SORU

    Bir kekik kokusu tüter sabahın seherinde
    Denizde bir balık kayar, bir yıldız solar gökte
    Ve sabah türkü gibi yayılır
    Salyangozların izleri uzar toprakta
    Otların arasında gider kaybolur
    Bir salyangoz kadar olamadım, der şair
    Ayak izlerimi tutmayan topraklarda yürüdüm
    Unutmasını bilen kadınları sevdim
    Trenle geceyarısı geçilen kentleri..
    Şimdi bir soru işareti gibi kaldım şu dünyada.
    Dokunup yaprakların üstüne düşmüş çiylere
    Uzanıp gölgesine bir portakal ağacının
    Kulak vererek cırcırböceklerinin sesine
    Bu şiiri uyku haliyle yazdım
    Akdeniz bir çaydanlık gibi fokurduyordu az ötede
    Biraz sonra kalkıp yüzümü yıkarım artık
    Sonra bir kitap okurum, ya da çicekleri sularım.
    3 ...
  26. 15.
  27. 'bir insan bunları nasıl yazar?' dedirten şairlerden.

    okyanusun taşması bile bir damlanın günahıdır
    ki sen bir ırmaktın yaşamımda..
    --
    ..seviyorum bu sevdanın seninle
    bitmeyeceğine inanacak kadar
    yüreğimi dolamadım ki ben telörgülerle
    sen gidersen,sana benzeyenler var.

    teoman oğul ve gülşiir'i muhteşem şarkılara çevirmiştir. ellerine sağlıktır. (bkz: oğul) (bkz: sevişirdik bazen)
    0 ...
  28. 16.
  29. 17.
  30. AKŞAM . .
    Nereye gitsem,
    Hangi boylama sığınsam
    Bir kentin kenar mahalleleri gözlerin
    Ne kadar bulvarlara yerleştirsem de anılarımı..

    Sensin, kendinden öte bir şeysin.
    Bence biraz daha uzatmalısın saçlarını,
    Bir yaprak fırtınasında usulca rakı içeyim.

    Anladım,
    Adı niye akşamsefası bu çiçeğin...
    1 ...
  31. 18.
  32. zamanında adana demirspor'da fatih terimile beraber futbol oynamış şair. biri nere de diğeri nerede...
    istanbul'a gidene kadar ankara'da nihat genç'in okey ve briç arkadaşıydı kendisi.
    0 ...
  33. 19.
  34. 20.
  35. BUZ ÜSTÜNDE YAZILAN ŞiiR

    Buz üstüne yazmak isterdim
    Bütün bu şiirleri
    Üç beş gün öyle kalır
    Sonra eriyip giderdi

    Kaybolursa da ne çıkar
    Yazılmış o kadar şiir ?
    Onca acı, tedirginlik
    Bir avuç su oluverir

    Buz üstüne yazmak isterdim
    Bütün bu şiirleri
    Ya da denizin yaladığı
    Bir kıyıya bırakmak

    Boğulup gitsin sesim
    Uçsuz bucaksız bir koroda
    Duyulmayacaksa silah sesleri
    Girdiğimiz her sokakta

    Çektiğimiz bunca acıyı
    Varsın hiç bilmesin çocuklar
    Barışa, kardeşliğe dair
    Yarın nice şiir yazarlar

    Buz üstüne yazmak isterdim
    Bütün bu şiirleri
    Ve sonra çekip gitmek
    Dalgın bir cırcır böceği gibi.
    0 ...
  36. 21.
  37. bugün de ölmedim anne

    Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım
    Kahvelerde oturdum, çocuklarla konuştum
    Sıkıldım, dertlendim, sevgilimle buluştum
    Bugün de ölmedim anne

    Kapalıydı kapılar, perdeler örtük
    Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
    Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
    Bugün de ölmedim anne

    Üstüme bir silah doğruldu sandım
    Rüzgar, beline dolandığında bir dalın
    Korktum, güldüm, kendime kızdım
    Bugün de ölmedim anne

    Bana böylesi garip duygular
    Bilmem niye gelir, nereye gider?
    Döndüm işte; acı, yüreğimden beynime sızar
    Bugün de ölmedim anne
    2 ...
  38. 22.
  39. ahmet erhan şiiri.

    Zamanı oy, sesini sakla... unutulmasın
    Tarih düşür her yazdığının altına
    Aynaya bak, yüzünü göm... unutulmasın
    Bir gün küllerin savrulur nasılsa

    Bence sen, bir günlük tutmalısın
    Solgun güller kurutarak yapraklarında
    Yağmurda yürü, izini koru... unutulmasın
    Toprağı eşeleyen çocukların avuçlarında

    Şimdi kentlerin yalın-kılıç yalnızlığındasın
    Geçtiğin kırmızı, durduğun yeşil... unutulmasın
    Dimdik önündesin bir fotoğraf karesinin
    O fotoğrafta hiç sarı kullanılmasın

    iyi çocuk ol, acınla büyü... unutulmasın...
    2 ...
  40. 23.
  41. ahmet erhan şiiri.

    Yurdum gibi yaralıyım
    Ne eksik, ne fazla
    Derin bir uçurumum
    Bütün haritalarda

    Geceleri çığlıklar
    Giriyor düşlerime
    Dirlik nedir bilmedim
    Yalan yanlış tarihimde

    Yurdum gibi yaralıyım
    Dünyaya karşı ben
    Yılar değil yıllar, umudumdur
    Sessizce küllenen...
    1 ...
  42. 24.
  43. ahmet erhan şiiri.

    Akdeniz kazan,
    yüreğim kepçe
    dönüp, dolaşıp durdum
    turuncu sokaklar
    boyunca.
    Elimde bir mavi
    çiçek kaldı.
    Ben soldum,
    o solmadı..
    1 ...
  44. 25.
  45. ahmet erhan şiiri.

    Bütün güzel kadınlarını bu dünyanın
    Sevdim, diyebildiğim zaman
    Bütün kentlerini gezdim, denizlerine girdim
    Ve artık bir tek taş kalmadı tanımadığım,
    bir tek yüz, bir tek yer adı
    Söylenecek bütün sözleri dinledim ve söyledim
    bütün söyleyeceklerimi
    Acının bütün uçurumlarına indim ve çıktım
    sevincin bütün dağlarına
    Bütün çiçekleri kokladım ve kopardım
    bütün meyveleri dallarından
    Ismarladığım yağmur, savrulmadığım yel
    kalmadı...

    Bütün haklı kavgalarında dünyanın
    dövüştüm, diyebildiğim zaman
    Okudum bütün kitapları, bütün şiirleri yazdım
    Ve topladım bütün dillerin en güzel sözlerini,
    sıraladım tek bir sözlükte
    Bütün mayınları, bütün dikenli telleri
    ayıkladım sınırlardan
    Ve bir tek zorba çıkmadı önüme.
    Bu dünyada acı çeken tek bir insan yoktur,
    diyebildiğim zaman
    işte o zaman ölebilirim.

    Toprağımda bir çığlık olur da büyür
    yaşama sevincim...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük